IMF-Dünya Bankası ilkbahar dönemi toplantıları, Washington'da sona erdi. Dünya ekonomilerinin, krizin şokundan kurtulmaya başladığını açıklayan IMF, Türkiye ekonomisinin son bir yılını ise, "Geçen yıl enflasyonda görülen gerilemeye ve mali yapıyı güçlendirme çabalarına rağmen, enflasyon ve yüksek reel faizler hala önemini koruyor" şeklinde tanımladı.
Türkiye'nin uygulamayı düşündüğü enflasyonla mücadele programı için, Arjantin modelinin önemli silahlarını kullanmayı düşünen IMF uzmanları, ABD'de bulunan bürokratlara "currency board" ve "kur çapası" uygulamaları hakkındaki görüşlerini sordu.
IMF Türkiye Masası uzmanlarının gündeme getirdiği, Arjantin modeli çerçevesindeki kur politikası, ABD'de görüşmelerde bulunan ekonomi kurmayları tarafından çok sıcak karşılanmadı. Türk tarafı, reform programına daha önce Arjantin'de denendiği gibi kura dayalı önlemlerle başlamayı benimsemiyor. Bunun yerine öncelikle mali destek programının ve yapısal reformların başlatılması, daha sonra kurla ilgili önlemlerin gerekirse uygulanması ilke olarak daha uygun bulunuyor. Arjantin modelinin detaylarının önümüzdeki ay Ankara'da yapılacak görüşmelerde ele alınması öngörüldü.
'Currency board' uygulamasında ülkeye döviz girişi olmadan Merkez Bankası'nın para basmıyor. Oluşturulan Para Kurulu'yla, ulusal para güçlü bir dövize veya altına bağlanıyor. Böylece, hükümet bütçe açığını kapatmak için para basmak zorunda kalmıyor. Kur çapası uygulamasında ise, Çin'de olduğu gibi sabit kur politikası söz konusu oluyor.
* Rusya krizi, makro göstergelerde dengesizlik, yüksek enflasyon ve büyük kamu mali açıkları olarak yansıdı.
* Kaçan yabancı sermaye, ekonomik durgunluk ve düşük büyüme oranı miras bıraktı.
* Türkiye, başarılı dış borçlanma denemelerini de gerçekleştirdi. Yüksek reel faizler ve yüksek borçlanma gereği önemini hala koruyor.
*Büyümesini güçlendirmek için güçlü yapısal reform uygulamalarına ihtiyacı var.