kapat

27.04.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Siyasi kirlilik, siyasetçi yaptı
DSP'nin kadın milletvekillerinden Esvet Özdoğu, Meclis'teki düzeysizlik ve siyaset alanında yaşanan kirliliğin kendisini siyasete ittiğini söylüyor.

DSP'den TBMM'ne giren kadın milletvekillerinden biri de Esvet Özdoğu. Seçim sonuçları açıklanmaya başlandığında ismi nedeniyle kimse kadın olduğunu anlamadı Esvet Özdoğu'nun. Yakın çevresindekiler telefonlara sarılıp, "Kadın adaylar arasında adın yok. Seçilemedin mi?" diye sorduğunda Esvet Özdoğu, "Seçildim. Ama kadın olduğumu anlamadıkları için yazmıyorlar," yanıtını verdi. Esvet Özdoğu Yugoslavya Tetova doğumlu. 8 yaşından beri Türkiye'de yaşıyor. Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi mezunu olan Özdoğu, halen serbest diş hekimliği yapıyor. "Siyaset alanındaki kirlilik ve TBMM'ndeki düzeysizlik beni politikaya itti" diyen Esvet Özdoğu, 18 Nisan seçimleri öncesinde hiçbir partiye üye değildi. Seçimlerin tarihi belli olduktan sonra, aday olmaya karar verdi. Özgeçmişini ve deneyimlerini yazıp, formunu doldurup DSP'ye başvurdu.

Ankara'yı karış karış gezdi
Ankara birinci bölgeden milletvekili adayı olan Esvet Özdoğu, aday olduğunun kesinleşmesinden sonra Ankara'yı karış karış gezdi. Seçim kampanyası döneminde, siyasete atılma nedenini ve DSP'nin politikalarını anlatan Esvet Özdoğu'nun en büyük yardımcısı da eşi Şükrü Gökhan Özdoğu oldu. İnşaat Mühendisi olan Şükrü Gökhan Özdoğu, eşi ile birlikte Ankara'nın her yerini gezdi. Esvet Özdoğu, "Ben yıllarca eşime destek oldum. Bu arada çocuklarımızı büyüttük. Şimdi onlar bana destek oluyorlar," diyor. Esvet Özdoğu, politikaya atılma nedenlerini ise şöyle sıralıyor: "TBMM'nin çalışmamasına, yıllardır bekleyen yasaların gündeme gelmemesine, TBMM'nde parlamentoya yakışmayan görüntülere sahne olmasına duyduğum tepki yüzünden politikaya atılmaya karar verdim. Meslek hayatım boyunca politik gelişmeleri yakından takip etmiş, ancak bir partide çalışmayı düşünmemiştim. Eşim ve çocuklarımla ilgilenmek durumundaydım. Çocuklarım büyüdü ve serbest çalışıyorum. Bütün enerjimi ve deneyimlerini politikaya aktarmaya hazırım."

Erkek hegamonyası...
Esvet Özdoğu, kadınların istenilen oranda siyasete katılamama nedenlerini de, "Kadınların siyasete aktif olarak katılması gerektiğine inanıyorum. Ancak çocukların sorumluluğunun daha çok annede olmasından kaynaklanan nedenler, eşlerin desteğinin yeterince olmaması kadınların politikaya atılmasını engelliyor. Kadınlar erkek hegamonyasını aşıp parlamentoya giremiyorlar," sözleriyle özetliyor.

Kadınların hem evde hem de iş yerinde çalıştığını vurgulayan Esvet Özdoğu, "Kadınların politikaya katılmasını engelleyen nedenlerin kalkması için eğitim düzeyinin ve ekonomik kalkınmanın artırılması gerekiyor" diyor.

DSP'nin 18 Nisan seçimlerinde diğer partilere göre çok daha fazla sayıda kadın aday gösterdiğine dikkat çeken Esvet Özdoğu, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Sadece erkeklerden müteşekkil bir Meclis'in demokratik olması beklenemez. Erkek ve kadının birlikte omuz omuza olduğu işbirliği içinde olduğu ortamların yararlı olacağına inanıyorum. Bir de kadınların bazı alanlarda daha duyarlı olduklarını düşünüyorum. Bu duyarlılığın TBMM'ne taşınması gerektiğine inanıyorum."

TBMM'nde öncelikle DSP'nin seçim bildirgesinin yaşama geçmesi için çalışacağını söyleyen Esvet Özdoğu, sağlık politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğine ve sağlık alanının yeniden yapılandırılması gerektiğine inanıyor.

ELİF ERGU

"Öncelik gençlerin"
DSP İzmir milletvekili, emekli öğretmen Güler Arslan, genel olarak 18 Nisan seçimlerini değerlendirdiğinde DSP'nin başarısının altını çiziyor. Arslan, gerek kadın milletvekili sayısının yüksekliğinin, gerekse yerel yönetimde İzmir'de yaşanan başarının, DSP'nin genel başarısının devamı olduğu görüşünde.

Meclis'te özellikle gençler, kadınlar ve özürlüler için çalışmalar yapacağını söyleyen Arslan, "Gençler geleceğimizin teminatı. Onlar için elimden geleni yapacağım. Resmi nikâh, kadınlarımızın eğitimi, ekonomik durumlarının güçlendirilmesi ve kendilerine olan güvenlerini artırmak için çalışmalar yapacağım," dedi.

Güler Arslan, şimdiye kadar büyük önem verdiği ve çeşitli yardım çalışmaları yaptığı özürlüler içinse, "Özürlülerin sorunlarını ve onlar için yapılması gerekenleri Meclis'e taşıyacağım," dedi.

İkincide gelen başarı
Devlet memuru olduğu için ancak 1992 yılında, emekliliğiyle birlikte aktif olarak siyasete başlayan Arslan, 1995 seçimlerinde de DSP İzmir 7'inci sıradan milletvekili adayı olmuş, ancak Meclis'e girememişti. İkinci kez girdiği seçimlerde milletvekili seçilen Güler Arslan, öncelikli konularının haricinde de verilen her görevi yerine getireceğini belirtti.

YASEMİN KARAKAŞ ŞAHİNKAYA

"Hukukçu olmam avantaj"
DSP'nin İstanbul 3'üncü bölge 5'inci sıra adayı olarak Meclis'e giren Nazire Karakuş, politikada yeni bir isim. Lise öğrenimini İstanbul Kız Lisesi'nde tamamlayan Karakuş, İstanbul Hukuk Fakültesi mezunu. Maliye Bakanlığı Hazine Avukatı olarak 22 yıl çalıştıktan sonra, 98'in sonunda emekli olmuş.

Emekli olmasıyla birlikte kendini seçim maratonunun içinde bulan Karakuş, "Hazine avukatı olduğum için politika ile ilgim yoktu. Tamamen eşimin önerisiyle ve beni politize etmesiyle, aday olmaya karar verdim," diyor.

Nazire Karakuş'un eşi Hikmet Karakuş da, uzun yıllar CHP'de aktif politikanın içinde bulunan bir isim. Mali Müşavir olan Hikmet Karakuş, politik çalışmalarını DSP'de sürdürüyor.

Karakuş, bir hukukçu olarak, Yasama'da görev yapmanın kendisini için bir avantaj olduğunu belirterek, şunları söylüyor: "Dürüst ve politik kirlenmeye bulaşmamış siyaset adamlarıyla beraber ülkeme hizmet etmek için yola çıktım. Hakkıyla parlamenterlik yapmak istiyorum."

Kadın-erkek ayrımına karşı olduğunu belirten Karakuş, bu konudaki görüşlerini şöyle ifade ediyor: "Kadın-erkek eşitliğinden önce 'insan merkezli' düşünmek lazım. Yasalar karşısında kadınların ufak hak gaspları var ama asıl geleneklerde kadınlara yönelik eşitsizlik var. Bunun düzeltilmesi için de kadınların eğitilmesi, kültürel alt yapının oluşturulması ve belli bir seviyeye getirilmesi lazım. Bunun için mücadele edeceğim."

Nazire Karakuş, "iş takibi yapan milletvekillerinden olmayacağına" dair de söz veriyor.

İki çocuk annesi olan Nazire Karakuş, iyi derecede İngilizce biliyor.

ESRA ÖZ


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır