Hoşgeldin Ramazan
Ramazan Sofrası
Sağlık Rehberi
Rehber Kitaplar
Hikmetli Sözler
Ramazan Fetvaları
İmsakiye
Ramazan Nüktesi
Beyaz Hoca
Eski Ramazanlar
İslamın Altın İlkeleri
  -
  Sabah Gazetesi
  Günaydın Gazetesi
İslam'ın Altın İlkeleri
İyi işlerde yarışmak
İnsanların hayatını birçok biçimde nitelendirmek mümkündür. "Hayat güzeldir", "Hayat zordur", "Hayat çok renklidir" gibi sınırsız nitelemeler yapabiliriz. Hayatın çok önemli özelliklerinden birini de şöyle ifade edebiliriz: Evet sevgili okuyucularım, gerçekten insanlık hayatı aynı zamanda bir yarıştır. Çok önemli anlamları çağrıştıran yarış, belki de sadece insanlara özel heyecanlı spor yarışlarını getiriyor ilk önce aklımıza... Ama sınırlamayalım yarışı, yarışın hayatın hemen bütün alanlarında hem de sürekli olarak devam ettiğini göz ardı etmeyelim. Yarış kalkınmanın gelişmenin ve de medeniyetin itici motoru olarak görülebilir. O halde, bu yarış motorundan yararlanmalıyız.

'İyilikte yarışın' diyor
Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim, dünya hayatını bir yarış ve dünyayı da bir yarış alanı olarak görmek istiyor. Size 3 ayet-i kerimenin anlamını sunacağız ve sonra onları birlikte yorumlayacağız:
"Herkesin, her topluluğun yöneldiği bir yönü vardır. O halde, hayırlarda (iyiliklerde) yarışın. Nerede olursanız olun, Allah hepsini huzuruna getirecektir. Allah sizin yaptıklarınızdan asla habersiz değildir."
(Bakara Suresi: 148) "(Ey Muhammed)
Sana önceki kitapları onaylayan ve onları denetleyen bu kitabı (Kur'an-ı) gerçek olarak indirdik. halde onların aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet. Sana gerçek geldikten (Kur'an indikten) sonra, onların (yersiz) arzularına uyma. Sizden her biriniz için bir yol ve yöntem yaptık. Allah dileseydi, hepinizi bir tek millet yapardı. Fakat Allah size verdiklerinde sizi denemek için böyle farklı kıldı. O halde, iyiliklerde (hayırlarda) yarışın. Hepinizin dönüşü Allah'adır. Sonunda Allah ayrılığa düştüğünüz konuları haber verecektir size."
(Maide Suresi: 48)
"Rabbiniz'in bağışladığı ve Allah ile peygamberlerine inananlar için hazırladığı, gök ve yer genişliğindeki cenneti kazanmada yarışınız. Bu, Allah'ın dilediğine verdiği bir lütuftur. Allah büyük lütuf sahibidir."
(Hadid Suresi: 21)

Ayetlerin özeti
Yukarıdaki 3 ayetin ifade ettiği geniş manaları, kısaca şöyle özetleyebiliriz: Allah insanları, milletleri ve toplulukları ayrı ayrı niteliklerle yaratmış, onlara farklı inançlar ve yollar ihsan eylemiştir. Ve bütün insanları birbiriyle hayırlı işlerde bir yarışa davet ediyor, inanç ayrılıklarını ve yaşantı farklarını herkesin kendine bırakıyor, "Kimin doğru, kimin yanlış olduğunu ahirette Allah size bildirecektir" diyor. Yani, "İinanç ve yol kavgası yapmayın, bunun yerine iyiliklerde yarışın" diyor. Ayette, "Ey Müslümanlar gerçek kutsal kitabınız Kur'an'a sarılın, ona uyun, ona inanmayanların yersiz arzularına uymayın, ama siz onlarla hayırlı işlerde yarışın" diye buyruluyor. Yukarıdaki 3 ayeti lütfen tekrar ve dikkatle okuyalım, o zaman İslam'ın ruhunu kavramada çok daha başarılı olacağız.

Kötülüğe 'Dur' demeli
Yukarıdaki ayetlerden aldığımız ilhamla ve günümüz dünyasındaki yaşanan ve ortaya konulan gerçeklerle düşünerek, konuyu değerlendirelim: Öncelikle belirtelim ki; yarış iyilikte olmalıdır, hayırlı işlerde, insanlara maddi veya manevi yararı olan, millete ve yurda faydası dokunan konularda yarış yapmalıyız. Yüce Allah ısrarla "Hayırlı işlerde, yararlı işlerde yarışın" buyuruyor. Kötülükleri azaltmada, hatta tamamen yok etmede yarışmalıyız. Üzülerek ifade edelim ki; bugün ülkemizde nice kötü şeylerde birbirimizle ve dünya ile yarış halindeyiz. Hırsızlık, yolsuzluk, içki, sigara, trafik kazaları, cinayetler, gelir dağılımı bozukluğu gibi birçok olumsuz konuda hem birbirimizle hem de dünya ile yarış halindeyiz. Hayır, hayır, bu kötü gidişe mutlaka
"Dur" demek zorundayız. Kötülüklerde değil iyiliklerde yarışa katılmalıyız ve güzel şeylerde başarılı olmalıyız.

Nerelerde yarışmalıyız?
Hem ülke içinde birbirimizle, hem de ülke dışında bütün dünyada yarışa katılacağımız sayısız iyilik ve güzellikler bulunmaktadır. İşte bazıları:

Bilimde yarış
Bugün "Müspet bilimlerde dünya başını almış" diyorlar. Her alanda bilimsel gelişmeler, yayınlar ve tespit edilen yeni gerçekler, dur-durak bilmeden devam ediyor. Bizim de bu kervana katıldığımızı söyleyebiliriz ama, kafilenin de oldukça geri saflarında yürüdüğümüzü itiraf etmeliyiz. O halde, hızla atak yaparak daha ileriye geçmeliyiz. Bu amaçla üniversitelerin araştırma ve geliştirme fonlarına destek verilmeli, bilim toplumda ve iktisadi hayatta üstün yerini almalıdır. Şu anda bir şarkıcı kız, 20-30 profesörden çok daha büyük imkanlara sahip olmaktadır. Bilimadamları layık oldukları değere sahip değildirler. Marifet iltifata tabidir.

Teknikte yarış
Dünyamızda teknik gelişmeler sınır tanımıyor. Bilimin uygulaması demek olan teknik, aynı zamana ekonomik kalkınmanın da temel unsurlarından biridir. Bugün milletçe kazancımızın büyük bölümü teknoloji ürünü malları almada harcanmaktadır. Sanayileşme ve teknolojide belli bir yere geldiğimiz bir gerçektir. Ama alınacak henüz çok yolumuz vardır. Kaldı ki diğer ülkeler yerinde durmuyor onlar da daha ileriye koşuyorlar... Kalkınmamız, refah toplumu haline gelmemiz sanayi yarışında öne geçmemize bağlıdır. Bunu gerçekleştirebilmek için de çok sayıda önlemin gerçekleşmesine ihtiyaç bulunmaktadır. - Vatandaşlarımız Türk mallarını tercih ederlerse, sanayimiz desteklenir. - Devlet yeni buluş ve üretime destek vermelidir. Vergi indirimi olabilir, ucuz enerji olabilir. - İhracat yapan, yani yerli üretimi dünyaya pazarlayan ihracatçılara devlet arka çıkmalıdır. - Sanayiciler AR-GE'ye, yani araştırma ve geliştirmeye daha çok yatırım yapmalıdırlar. Kısacası varlığımızın devamında, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmede, sanayileşmeye, bu alanda dünya ile yarışa girmeye mecburuz... Yarış alanları sayılmayacak kadar çoktur. İşte tarım, Anadolu toprakları boşalmış durumdadır. Bugün bütün dünya biliyor ki, Türkiye toprakları 500 milyon insanı besleyecek güçte ve genişliktedir. Ancak bu, modern tarımcılıkla mümkün olabilir. Peki ne duruyoruz! Köyde toprağını terk edip gelen köylümüz şehre gelip kapıcılık, odacılık yapmakta, basit işlerde çalışmaktadır. Önce, tarım ürünleri değersiz hale getirildi, köylü köyden uzaklaştırıldı, şimdi ise otoparklarımız yabancılara satılarak, modern çiftlikler kurulmak isteniyor. Türk tarımı mutlaka modern sisteme geçmeli, dünya ile yarışa girmeli ve desteklenmelidir.

Yarışa katılmayanlar
Görünen gerçek odur ki, dünyada hemen her alanda bir maraton halinde devam eden yarışa katılmayanlar, ayak altında kalmaya mahkum olacaklardır. Nitekim bugün öyle ayak altında kalmış çok sayıda halk ve ülke bulunmaktadır. Türk milleti olarak ülkemizin durumu süperdir. Bir de buna göre namuslu, gayretli ve de akıllı, asrın şartlarına uygun çalışmalar yaparsak, başaramayacağımız hiçbir şey yoktur bizim.

Öncelikle belirtelim ki; yarış iyilikte olmalıdır, hayırlı işlerde, insanlara maddi veya manevi yararı olan konularda olmalıdır.

***
"O; geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı sizin hizmetinize verdi. Bütün yıldızlar da O'nun emri ile sizin hizmetinize verilmiştir. Şüphesiz bunlarda, aklını kullanan bir millet için ibretler vardır." (Nahl Suresi: 12)

***
"İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız." Hadis-i Şerif
 
Köfteli tarhana
  Tarhanayı 2 saat önceden biraz su ile ıslatın. Tencereye 1 kaşık yağ koyun, kızınca domates püresini koyarak 1-2 dakika soteleyin. 4 su...devamı
 
Bardak mantısı
  Bir kabın içine kibrit kutusu kadar mayayı koyun. Üzerine 1 su bardağı ılık suyu ekleyerek mayayı eritin. 1 çorba kaşığı eritilmiş ve...devamı
 
Somun böreği
  Bayat ekmekleri önce dilimleyin, sonra kesme şeker gibi kesin. Isıya dayanıklı kare ya da dikdörtgen kenarlı küçük bir tepsiyi yağlayıp,...devamı
 
Kazandibi
  Soğuk süte nişasta ve pirinç ununu koyun, karıştırarak orta ateşte muhallebi kıvamına gelene kadar pişirin. Şekeri ekleyerek karıştırın,...devamı