|
Horoz'a Piyango...
|
|
İlk yarı Tudor topu kendi kalesine yolladı. Hırvatistan Rapaiç'in penaltısıyla eşitliği sağladı, Prso ile öne geçti. Trezeguet geri pasını elle alıp Fransa'yı kurtardı. +93'te Mornar boş kaleye golü kaçırdı..
Fransa kazanırsa çeyrek finali garantileyecek, Hırvatlar kaybettiğinde şansını zora sokacaktı. İlk 45 dakikada keyif vermeyen bir mücadele vardı. Hırvatlar, yenilmemek için maça çıkmışlardı. Hücum ederken çoğalamıyorlardı. Santini, Makelele ve Pires gibi iki oyuncuyu kulübede tutunca, Fransa orta alanı ele geçiremedi. Thuram'ın topla çıkışları mükemmeldi ama Henry ve Trezeguet, önlerine bekledikleri topları bir türlü alamıyordu. Fransa da her şeyi Zidane yapıyor ama arkadaşları sadece onu seyrediyordu. 22. dakikada Zidane, serbest vuruşu şut sertliğinde kullandı, Tudor ters bir vuruşla kendi ağlarına yolladı: 1- 0. 43'te Henry, sağdan korneri ön direğe kesti; Zidane'nın şık bir topuk hareketiyle aşırttığı topu, Gallas kule gibi yükselmesine rağmen ağlara yollayamadı.
Kader adamı Tudor İkinci yarıda üzerindeki ölü toprağını atan Hırvatistan, Fransa kalesine cesur ve akıllı ataklar yapmaya başladı. Rosso ve Prso ikilisi mükemmel anlaşıyordu. 47. dakikada Rosso'ya Silvestre'nin yaptığı hareket penaltıydı. Rapaiç, Barthez'in soluna sert vurdu: 1-1. Fransa golün şokunu atlatamadan ikinciyi yedi. Prso, ofsayt pozisyonunda önünde bulduğu topu Barthez'in kafasının üzerinden ağlara çaktı: 2-1. Fransa, oyunu organize edemiyor, Hırvatlar takım halinde ve uyumlu ataklar geliştiriyordu. Maçın kader adamı Tudor'un 64. dakikada kısa düşen geri pasını Trezeguet kaptı ve golü attı: 2-2. Fransa golden sonra oyuna dengeyi kurdu, 83. dakikada Henry'nin plasesini Butina mükemmel çeldi. Uzatmalarda Mornar, boş kaleye golü atamayınca Hırvatlar, kazanacakları maçta bir puanla yetindi. Fransa da yine ipten döndü.
|