Sema sanatını tüm dünyaya tanıtacak

Musiki dinlerken aşka gelip, kendinden geçerek dönmek anlamına gelen semayı 23 yaşındaki Emre Yıldırım, farklı bir şekilde hayata geçiriyor. Semada beyaz ya da siyah renkteki kıyafetler yerine renkli giysiler seçen Yıldırım, elektro müzik eşliğinde dönüyor. Annesi ev hanımı, babası ise marangoz olan Yıldırım, 6 yaşında başladığı semazenliği devam ettirirken bir yandan da reklamcılıkla ilgileniyor. Şu an ismini açıklamak istemediği birçok ünlü sanatçıyla çalışmaya hazırlanan Yıldırım'la elektro semazenliği konuştuk.

DANSÇI DEĞİLİM!
* Öncelikle tasavvufa olan ilginiz nasıl başladı?
Annanem ve babamın desteğiyle 6 yaşında Kasımpaşa'daki Uşşaki Vakfına gitmem ile başladı. Buradaki arkadaşlarla Eyüp Musiki Cemiyeti'nde ve 9 yaşında Üsküdar'da Galata Mevlevi Hanesi'nde sema dersleri aldım. 1.5 yıllık talim sonrası Galata Mevlevihanesi'nde semazenliğe başladım. 14 yıldır da devam etmekteyim.

* Semaya böyle bir yenilik getirmek nereden aklınıza geldi? Bu dünyaya aşk için geldik. Aşk demek benim için sadece Allah aşkı demek... Kadın-erkek arasındaki aşk taklittir. Ben de kadınlara aşık oldum ama 22 yaşında bazı şeylerin idrakine vardım. Sema ederken başımı döndürebildiğimi gözümü bir kuştan ayırmayınca fark ettim. Gözümü o kuştan ayırmıyordum ve kuşla birlikte döndürebiliyordum. Ben dansçı değilim. Vakfın bahçesinde üç sene boyunca kuşları takip ederek döndüm.

İLGİ BÜYÜK
* Elektro müzikle sema yapma kararınıza tepkiler oldu mu? Ailemden ve yakın arkadaşlarımdan çok büyük bir destek gördüm. Klasik semazenler ise tabir-i caizse ayakta alkışladı. Beni evlatları gibi severler. Yani olumsuz hiçbir eleştiri almadım. Ben kendi içimdeki aşkı sergiliyorum. Bu da semazenliği asla bozmuyor. Sadece içimdeki dans aşkını sahneye koyuyorum.

* Genç kızların size olan ilgisi nasıl?
Çok yoğun ilgi gösteriyorlar özellikle beni izlediklerinde ilgileri çok daha büyük oluyor. Müzikler ve kostümler onların çok ilgisini çekiyor.

* Hedefiniz ne?
Gerek yeni yapacağım sinema filmi gerekse müzik albümü ve yeni projelerimle sema sanatını tüm dünyaya duyurmak istiyorum. Dünyadaki en iyi üç semazen arasında gösteriliyorum, diğer iki kişi Müslüman değil! Diğer ikisi dansçı ve bunu sadece iş olarak yapıyorlar. Bense 14 yıllık gerçek bir semazen olarak bu işi yapıyorum. Şimdi dünyaya açılmak istiyorum. Ben Kasımpaşa'da Pir Seyit Hasan Hüsameddin Uşşaki Türbesi'nde aşkla dünyaya geldim. Bu aşk ateşini büyük bir organizasyonla tüm dünyaya aynı anda göstermek istiyorum.