Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, halk arasında "kripto' olarak adlandırılan kriptosporidium adı verilen parazitin yol açtığı enfeksiyonun özellikle yaz aylarında küçük çocuklarda görülen ishallerin etkenlerinden biri olduğunu söyledi. Prof. Dr. Küçükusta, "Hastalık insanlara bu parazitle kirlenmiş sulardan ve yiyeceklerden bulaşıyor. Kirlenmiş suların içilmesi, yiyeceklerin yenmesi veya kirli sulara girilerek yüzülmesi bulaşma için yeterli oluyor" dedi.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, ANKA'ya yaptığı açıklamada, "kripto' olarak adlandırılan kriptosporidium adı verilen parazitin yol açtığı enfeksiyona dünyanın her yerinde rastlanmakla beraber, sebep olduğu bağırsak enfeksiyonunun temizlik kurallarına tam uyulmayan, gelişmekte olan ülkelerde daha fazla görüldüğünü söyledi. Parazitin, içme ve kaynak suları, göl, havuz ve su parkları gibi su bulunan çok değişik ortamlarda bulunabileceğine işaret eden Prof. Dr. Küçükusta, "Ülkemizde de özellikle küçük çocuklardaki ishâllerin etkenlerinden biri. İzmir' de akut ishali olan 118 çocuk üzerinde yapılan bir araştırmada, hastaların yüzde 15' e yakınında bu parazitin sorumlu etken olarak belirlenmesi, kriptosporidiumun
Türkiye için de önemli bir hastalık etkeni olduğunu gösteriyor" diye konuştu.
BULAŞMA SU YOLUYLA
Hastalığın insanlara bu parazitle kirlenmiş sulardan ve yiyeceklerden bulaştığını ifade eden Prof. Dr. Küçükusta şunları söyledi:
"Hasta kişilerin dışkısıyla kirlenmiş suların içilmesi, yiyeceklerin yenmesi veya kirli sulara girilerek yüzülmesi bulaşma için yeterli oluyor. Parazitlerin suda uzun süre canlı kalabilmeleri, dezenfeksiyona dirençli olmaları ve parazitin hasta kişi iyileştikten haftalar sonra da dışkı ile atılmaya devam etmesi hastalığın bulaşıcılığını artırıyor."
EN ÖNEMLİSİ İSHAL
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, hastalığın en önemli belirtilerinin ishal, ateş, karın ağrısı, mide krampları, bulantı ve kusma olduğunu söyleyerek "Hastayı en çok rahatsız eden ve hâlsiz-bitkin düşüren şey genellikle 1-2 hafta devam eden ishâl. Bu, su kaybına karşı daha hassas olan bebeklerde, yaşlılarda, böbrek ve kalp hastalarında, idrar söktürücü ilaç kullananlarda çok tehlikeli sonuçlara yol açabiliyor.
Hastalık bağışıklık sisteminde sorunları olan kişilerde, meselâ kanser tedavisi görenlerde ya da kortizon kullananlarda ölümcül de olabiliyor" diye konuştu. Prof. Dr. Küçükusta alınması gereken tedbirleri ise, şu şekilde sıraladı:
"-İshali olanlar hastalıkları sırasında hastalıkları geçtikten iki hafta sonrasına kadar havuza girmemelidir.
-Havuz suyu ağza alınmamalı ve yutulmamaya dikkat edilmelidir.
-Çocuk bezi kullanan çocuklar herkesin girdiği havuzlara sokulmamalıdır. Bu çocukların altı havuz kenarında değiştirilmemelidir.
-Herkes ve özellikle de çocuklar havuza girmeden önce mutlaka duş almalı ve özellikle de makat ağzı su ve sabunla iyice temizlenmelidir.
-Evcil hayvanlar kesinlikle havuzlara sokulmamalıdır.
-Yemekten önce eller su ve sabunla iyice yıkanmalıdır."
NORMAL KLORLAMA ETKİSİZ
Parazitin yok edilmesi için en etkili yöntemin suların klorlanması olduğunu ifade eden Prof. Dr. Küçükusta, "Ancak normal dozlardaki klorlama yeterli olmadığından "yüksek doz klorlama' yapılması gerekir. Burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta, klorun bulutsuz günlerde yoğun güneş ışınları tarafından parçalanıp etkisiz hâle gelmesidir" dedi.
ANKA