Yıllar önce... Bir gece vakti trafik polislerinin çevirmesine yakalandım. Memur arkadaş alkolmetreyi ağzıma dayadı! "Üfle!" dedi. Ne yalan söyleyeyim, o gece iki duble alkol almıştım. '0.50 promilin üstü çıkmaz!' diye alete üfledim. Sonra da "Amanın! O da ne?" diye bağırdım. Çünkü 0.50 promilin üstüne birkaç puan çıkmıştım. Memur arkadaş bana baktı, "Arkadaş sen ne yaptın?" dedi. Memura "N'oldu ki?" diye sordum. Memur, "Arkadaş ne olmadı ki? Keşke bana iki duble içtiğini baştan söyleseydin. Şimdi ehliyetine altı ay el koymak zorundayım!" "Aman abi! Ocağına düştüm abi. Ben ettim, sen eyleme abi!.." desem de ehliyetime işlem yaptı. Erzurumlu memur cezayı keserken de gülerek dedi ki: "Vallahi gardaş hiç ısrar etme. Elli promile gadar ehliyet senin. Ellinin üstü benim!" Başımdan geçen bu olayı şimdi neden mi yazdım? Geçen gün bir bayan bana dedi ki: "Dışarıya çıktığımızda artık rahatlıkla alkol alıp, sonra da araba kullanabiliyoruz!" "Polis çevirmesinden korkmuyor musunuz?" diye sordum. Bana ne cevap verdi biliyor musunuz? Allah sizi inandırsın ki aynen şunu söyledi: "Arabaya bindiğimiz an başımızı eşarpla örtüyoruz. Polis çevirmesinden yırtıyoruz!" Acaba diyorum biz de sakal mı bıraksak?
Yayın tarihi: 27 Temmuz 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/27/gny/haber,90C34FDB43AD44568CF6D43B24EB1F27.html
Tüm hakları saklıdır.