kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Temmuz 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Uzmanlar kolesterolü düşürmek için stanol içeren gıda tüketiminin yanı sıra, egzersiz yapmanın da şart olduğunu söylüyor.

Margarin kolesterolün dostu mu yoksa düşmanı mı?

ESRA TÜZÜN
ESRA TÜZÜN
23.07.2008
* Bugüne kadar kolesterole yol açtığı düşünülen margarin, nasıl oluyor da içine stanol eklendiğinde kolestrolü düşürüyor? Günümüzde Amerikan Kalp Cemiyeti gibi birçok kurum; bitkisel kaynaklı stanol ve sterol gibi yapıların yükselmiş kolesterol düzeyinin düşürülmesinde yardımcı olabileceğini belirtiyor. Ancak bu tür bir diyette yer alan biyolojik aktif öğeler yani yardımcı diyet faktörleri, hiçbir koşulda ilaç eşdeğeri olamaz. Bir başka deyişle, kişiyi tedavi etmez. Ancak ilaç tedavisine diyet yaklaşımı içinde yardımcı olabilirler. İşte bu yaklaşım içinde margarin, süt ve süt ürünleriyle son derece geçimliliği olan stanol; bu ürünlere katılarak kolesterol seviyesinin düşürülmesinde ilaç veya diyet tedavisine katkı verebilir. Stanol eklenmiş margarin, süt ve süt ürünlerinin 6-8 hafta süresince tüketilmesinin total ve kötü huylu kolesterol (LDL) seviyelerini ortalama yüzde 10 oranında azaltabileceği gösterilmiştir.

* Ülseri olanlara yoğurt ve süt dokunuyor. Bu noktada, bitkisel stanollü süt ve yoğurt kullanmak zararlı olabilir mi? Uzunca bir süredir, ülsere bir bakterinin neden olduğu bilinmektedir. Eğer neden bu ise; tedavi sonrasında bu hastaların süt ve yoğurt tüketmeleri mümkün olabilmektedir. Tedaviye rağmen, hastalık kişiye rahatsızlık veriyorsa ve süt ya da süt ürünlerinin tüketiminin sınırlanması gerekiyorsa; bitkisel stanol içeren süt ve süt ürünlerini de sınırlandırmak gerekir.

GÜVENLE KULLANILABİLİR

* Kolesterol düşürücü fonksiyonel gıdalar, güvenle kullanılabilir mi? Bazı doktorlar, bu gıdaların aldatmaca olduğunu düşünüyor. Sizce neden böyle bir düşünceleri var? Biyolojik aktif öğe içeren besinler veya başka bir deyişle fonksiyel gıdalar, güvenle kullanılabilecek olan besinlerdir. Biyolojik aktif öğe olarak tanımlanmış herbir maddenin (stanol, omega 3, pro ya da prebiyotikler gibi) arkasında çok ciddi bilimsel çalışmalar bulunmaktadır. Ancak daha önce de söylediğim gibi, buradaki en temel sorun; stanol tüketiminde de olduğu gibi bu gıdaların hastalığı tedavi etmemeleridir. Bunlar ancak tedaviye katkı verebilir veya hastalıklardan korunmada kişiye yardımcı olurlar. Kolesterol seviyesi yüksek bir hasta; tek başına stanol eklenmiş margarin, süt ve sütlü ürünleri tüketerek hastalığını kesinlikle tedavi edemez. Bu tür uygulamalarda, diğer diyet planlamalarına ve uygulamalarına da (diyetin enerji düzeyi veya fiziksel aktivite gibi) mutlaka dikkat edilmesi gerekir. Bu tür uygulamaların da, diyetisyenler gibi beslenme konusunda yetişmiş sağlık profesyonelleri tarafından yapılması gerekir. Bu konuda mutlaka bazı uzman hekimlerin farklı yönde uygulamaları veya düşünceleri olacaktır. Ancak bence güvenilirlik konusundaki endişelerin kaynakları bunlardır.
Haberin fotoğrafları