Meksika arıları 100 senedir bu lezzet için bal yapıyor!

Bir zamanlar (Modern Çağ zamanı) altın değerinde olan kakao çekirdeklerinin, zamanla baharatlar ve biberle karıştırılarak içecek haline gelmesi, daha da ilerleyen yıllarda bir aşçının hünerli elleriyle su ve bal ilavesiyle 'çikolata içeceği'ni elde etmesi herhalde merakla izlenmiş olmalı. Ama çok sonrasında pahalı bir yiyecek maddesi olması ve nihayetinde hastalara güç vermesi için reçete edilmesi daha da hayret uyandırmıştır. İçecekten sonra yenilebilir hale getirilmesiyle ve aristokrat sınıftan geniş halk zümrelerine ulaştıktan sonra artık çikolata üzerinde yeni arayışlara girildi. Bu arayışlar sürerken İsviçre'nin çikolata konusunda giderek devleşmesi ise durdurulamadı. Ve işte dünyada yeni arayışlar sürerken Bern şehrinin ilk şekercisi olan Jean Tobler'in oğlu Theodor Tobler bugün dünya çikolata piyasasında en önemli payı alan markayı yaratıverdi. 1908 yılında; ortağı ve kuzeni Emil Baumann ile mutfaklarında sabaha kadar uğraşarak badem, bal ve şekerden yapılan nugayı çikolatayla karıştıran Theodor Tobler, sabah olunca 'Toblerone'u tezgahına koymuştu. Adı ise, o zamanki firma ismi 'Tobler' ile İtalyan nuga spesiyali ismi 'Torrone'un birleştirilmesi ile ortaya çıktı.

BU ÇİKOLATANIN SIRRI NE?
Adının yanı sıra; ambalajı ve ürünün simgesi haline gelen şekli 1994'den beri kanunen korunan bu çikolatanın sırrını keşfetmek ise biraz zor. Aslında söylendiğinde kulağa çok basit geliyor; bal, badem ve şeker karışımı olan nugayla sütlü çikolatanın karışımı. Sır olan yanı elbette oranları. Öte yandan bu çikolatanın bilinen ve karşı konulamaz lezzeti Meksika arılarının balından, Gana'nın kakosundan ve özel olarak yetişen yüzde 100 İsviçre ineklerinin sütünden geliyor. Bu arada üçgen şekli ve tek tek koparılabilen 'pik' adı verilen tepecikleri İsviçre'nin 'şehir efsanesi' haline gelen, günümüzde bile sırrını koruyan bir konu. İlk ve en çok kabul gören versiyona göre İsviçre Matterhorn'daki ünlü dağdan esinlenerek bu üçgen şeklini almış. İkinci versiyon biraz magazinel. Güya Theodor Tobler, Paris'e yaptığı iş seyahatleri sırasında sık sık ünlü şov Folies Bergeres'i ziyaret edermiş. Burada kırmızı ve bej kıyafetli dans topluluğu gösterilerinin sonunda oluşturduğu insan piramidi, Tobler'in gözlerinde aniden üçgen bir çikolata şekli canlanmasını sağlamış. Hatta Toblerone'un ambalajında kırmızı ve bej renklerin olmasının nedeni de buymuş. Bugün; beyaz, siyah ve normal olmak üzere üç farklı çeşitte satılan ve daha çok 'hediye' olarak alınan bu çikolata, meyveli ve fındıklı karışımıyla önümüzdeki günlerde Türkiye'ye de gelme hazırlığı içinde.