kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Haziran 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Tarkovski'yle ortak yönümüz 19. yüzyıl Rus edebiyatı

17.05.2008
İLİŞKİLİ HABERLER
Tarkovski'yle ortak yönümüz 19. yüzyıl Rus edebiyatı
- Efsanevi Rus sinemacı Tarkovski'nin mirasçısı olarak anılmanız doğru mu sizce?
- Hayır çünkü onunla farklı sinemalar yapıyoruz biz. Filmlerimi beğendiği için tabii ki çok müteşekkirim, onun sineması da zaten ortada. Ama bence hiç aynı değiliz.

- Benzer olduğunuz taraflar da var elbet.
- Onunla ortak yönümüz 19. yüzyıl Rus edebiyatıdır. Dostoyevski ve Tolstoy gibi yazarlardır. Davranış biçiminin, travmaların ardındaki nedeni anlamaya çalışmak önemli. Filmlerimde sıradan bir insan veya Hitler, Lenin, Japon İmparatoru Hirohito gibi figürleri konu etmemin nedeni basit. Tarihe mal olmaları veya yarattıkları çalkantı değil, ardındaki neden ilgilendiriyor beni.

- Yapıtlarınız da belli bir 'okuma' gerektiriyor diyebilir miyiz?
- Edebiyatın, hayal gücünüze bıraktığı alana hayranım. Bu nedenle sinemada her şeyi göstermek taraftarı değilim. Algıyı bozan, bilgiyi doğrudan dikte ettiren tehlikeli bir yöntem bu. Ayrıca bir yaratıcılığı da yok. Zaten sinema aklımdaki en son şeydi, radyo beni daha cezbetmiştir, edebiyat ve resim de öyle. Mesela ressam olmayı çok isterdim.

- Filmlerinizde Rembrandt gibi ressamlardan esinlendiğinizi söylemiştiniz.
- Çekimler öncesi projeyi kafamda tamamlarım zaten ve çok hazırlıklı olmaya inanırım. Bir Rembrandt tablosuna hayranlıkla bakarken her şeyin, her detayın yerli yerinde olduğu ortadadır zaten. Esasında tek bir kare ama her şey var. İşte muhteşemliği burada!

- İstanbul'a hayran kaldığınızı söylediniz, sizce hangi ressam yapabilirdi bu kenti?
- El Greco! (Girit doğumlu, dramatik ve dışavurumcu üslubuyla İspanyol Rönesans döneminin en önemli ressamlarından.)