Farklılıklarını seven bir Türkiye hayal ediyoruz

Tam 15 yıldır onların söylediği Ermenice, Türkçe, Arapça, Kürtçe türküleri dinliyoruz. Hiç bilmediğimiz dillerdeki bu şarkılar aracılığıyla; kah hep beraber dans ediyoruz, kah hüzünleniyoruz. Dinleyenlerde tam bu, 'birarada olma' durumu oluştuğunda sahneden sesleniyor Kardeş Türküler: "İşte böyle bir Türkiye istiyoruz! Hep beraber halay çeken, farklılıklarını seven ve kabul eden..." Bizi birarada olmaya davet eden Kardeş Türküler, biraradalıklarının 15. yılını kutluyor. Müziğe 90'lı yılların başında Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü'nde başlayan grup, ilk olarak 1993 yılında sadece bir konser çalışması yapmış.

ÇIKIŞ NOKTASI ADINDA!
Geçen yıllar içinde birçok başarılı işe imza atan grup üyelerinden Fehmiye Çelik, biraraya geliş nedenlerini şöyle açıklıyor: "Dünyada ve yakın coğrafyada yaşanan olayların etkisiyle yola çıktık. Dağlık Karabağ'da Ermeniler ile Azeriler arasında gerilim vardı. Türkiye'de 'Kürt sorunu' adı altında sıcak bir savaş yaşanıyordu. "Bu koşullar altında, halkların kardeşliği adına ne yapabiliriz?" dedik ve Ermenice, Kürtçe ve Azerice şarkılar seslendirdik." 1997 yılında ilk albümlerini piyasaya süren 7 kişilik grup; o tarihe kadar hobi olarak gördükleri müziği, hayatlarının en büyük parçası haline getirmiş. Grubun bir başka üyesi Vedat Yıldırım şöyle konuşuyor: "Başka işleri bırakıp, müziğe yöneldik. Fehmiye öğretmenliği bıraktı, ben de bankacılığı. Kardeş Türküler çok kültürlü bir yapıya sahip. Halk müziği diyorsak, buna sadece Türk Halk Müziği demek yetmez. Birçok kültürün oluşturduğu, melezleşmelerin olduğu büyük bir kültürel evren var Türkiye'de. Biz bunu açığa çıkarmak gereği hissettik. İnanç çeşitliliği var Türkiye'de; Aleviler var, Yezidiler, Hıristiyanlar var. Kimlik meselesini de gözden geçirdik aslında."

KOŞULLARI SORGULADIK
Ülke ve dünya koşullarını sorgulayan, yanıt arayan ve çözüm olarak kardeşliği öneren grup; olup bitene müzikal olarak tavır almayı seçiyor. Türkülerini söylerken hep bir dertleri var. Çevre, kadın hakları gibi konular hep gündemlerinde olmuş. Fehmiye Çelik; "Cinsiyetçi yaklaşımların türkülere yansımasını görmek çok mümkün. O cinsiyetçi söylemi deşifre edip yeniden kurgulamak ya da yazdığımız şarkılarla bu ülkede yaşanan zorunlu göçleri dile getirmek çok önemli. Bunlar bizim şarkılarımızda, müziğimizde bir şekilde yansımasını buldu" diyor.

DIŞLANMADIK ÇÜNKÜ...
Çelik bu kadar muhalif olup kimsenin el atmak istemeyeceği konuları gündeme getirirken herkes tarafından sevilmelerinin sırrını, "Dışlanmadan, marjinalleşmeden tam da doğallığı içinde bir şeyleri dile getirebilmek çok önemli. Milliyetlerin, inançların, kültürlerin kime ne gibi bir zararı olabilir? İnanmak çok önemli bir şey" diyerek dile getiriyor. Yıldırım ise şöyle konuşuyor: "Türkiye'nin sorunu otosansür. Bir bakıyorsunuz televizyonlarda Kürtçe çalınıyor. Sonra bir şey oluyor ve kimse seni çağırmıyor. Yasak var mı? Yok! Ama siyasi konjonktürden kaynaklanan sorunlar var. Halen demokratik, bir toplum modeli oluşturamadığımız için siyasi müdahalelerle birtakım hassassiyetler oluştuğunda, bizi etkiliyor. Böyle bir ortamda sadece Kardeş Türküler değil, herkes etkileniyor." 15 yılı geride bırakan Kardeş Türküler geçmişi yanlarına alarak ileriye gitmek, hayal ettikleri Türkiye'yi müzikal olarak ifade etmek istiyor. Bundan sonraki amaçları; yeni besteler yapmak...