Sinefiller için...

* Yasak Krallık, Jet Li ve Jackie Chan'ın birlikte çalıştıkları ilk proje. Bu yüzden de Chan ve Li hayranları için özel bir öneme sahip. Bir araya getirilmesi hiç kolay olmayan iki figürün kurduğu ortaklıklar daha önce kimi zaman başarılı (Robert De Niro+Al Pacino=The Godfather Part II veya Heat) kimi zaman ise epey başarısız (Mesut Yılmaz+Tansu Çiller=ANAYOL koalisyonu) sonuçlar vermişti. Li ve Chan'ın birlikteliklerinin krallara layık olması ise herkesin en büyük dileği.

* Çin edebiyatının en önemli eserlerinden biri, Batı'ya Yolculuk, Budist rahip Tang Sanzhuang'ın Tang hanedanı döneminde Hindistan'a yaptığı yolculuğu anlatıyor. Batı'ya Yolculuk aynı zamanda Yasak Krallık'ın da ilham kaynağı. Dragon Ball Z isimli çizgi filmi hatırlayan var mı? O da Sanzhuang üstadın maceraları üzerine kuruluydu.

* Çin edebiyatı demişken Çinceden bahsetmemek olmaz. Tıpkı Fransızca gibi dilimizde 'bu okuduğumdan/duyduğumdan hiçbir şey anlamıyorum' anlamını taşıyan deyimlerin başrol oyuncusu olan Çinceyi dünyada 1 milyar 176 milyon kişi konuşmakta. Çin Halk Cumhuriyeti'nin ekonomik kalkınmasındaki etkileyici performansı, pek çok Avrupalıyı da bu dili öğrenmeye yöneltti. Bu kişiler için zenginliğin yolu Çince öğrenmekten geçiyordu... 1991 yılında Çin Halk Cumhuriyeti tarafından hazırlanan resmi Çince sertifikasını alan kişi sayısı 2 bini geçmiyordu; o yıl sadece 2 bin kişi Çince sertifikası almıştı. Bu sayı 2005 yılında 117 bine ulaşmış. 24'te Jack Bauer Çinlilere ne kadar düşmanlık beslerse beslesin (elbette bu karşılıklı bir düşmanlık) dünya Çinceyi seviyor.

* Kırmızı Balon'un Yolculuğu'nda başrol oynayan Juliette Binoche'a, 1993 yılında Steven Spielberg, Jurassic Park filminde daha sonra Laura Dern'ün oynayacağı rolü teklif etmişti. Fakat Binoche teklifi reddetti. Bu arada kendisinin sinema tarihinin en çok para kazanan Fransız oyuncusu olduğunu da belirtelim.

* Fransız basını ona kısaca La Binoche diyor. Juliette Binoche, 1990 yılında Les Amants du Pont- Neuf (Köprüüstü Aşıkları) filmine maddi destek çıkması için dönemin cumhurbaşkanı François Mitterrand'a bir mektup yazmış. Mitterrand kılını dahi kıpırdatmayınca Binoche da "Zaten cumhurbaşkanları sanattan ne anlar!" diyerek olayı unutmuş. Film büyük başarı sağlayıp Binoche tam bir yıldız olunca Mitterrand hemen kendisini yemeğe davet etmiş. Basın mensuplarının sorularını da şöyle cevaplamış: "Bir gece rüyamda onunla öpüştüğümüzü gördüm... Belki sevgilim olur diye çağırdım onu buraya." Ama Mitterrand'ı rüyalarıyla başbaşa bırakarak Juliette Binoche cumhurbaşkanının davetini reddetmiş. İşlerine gelmeyince "Arkadan bıçaklıyorsunuz," diyen siyasetçilerin yemek davetlerine koşarak giden sanatçılarımızın kulakları çınlasın.

* Bu arada, Juliette Binoche, Spielberg'ün teklifini neden mi reddetmiş? Kieslowski'nin Trois couleurs: Bleu (Üç Renk: Mavi) filminde oynamak için. Oldukça isabetli ve asil bir seçim.