Mimaride boyut yaratmak
KONUK YAZAR: NEŞECAN ÇEKİCİ
22.05.2008
Gayrimenkul piyasasının son yıllardaki dinamizmi esnasında birçok proje üretildi. Özellikle konut sektöründe yüzlerce proje konsepti çizildi. Genelde apartman tarzında geliştirilmiş rutin görüntülere alışan konut alıcıları farklı çizgi ve görüntüdeki konseptlerle karşılanmaya başladı. Türkiye'nin birçok ili, özellikle büyük şehirler birer şantiye alanı gibiydi. Projeler farklı özellikleri ve duruşları sergilemek adına birbirleriyle yarışıyorlardı sankiTüketiciler; mekan, sosyal donatı, renkler, cephe kompozisyonları çeşitliliği ile gerek yabancı, gerekse Türk mimarların yaratımları ile karşılaştılar. Özellikle İstanbul'da, şehrin siluetini değiştiren mimari çizgiler bile oluştu. Birçok platformda, projelerin mimari özellikleri hakkında farklı kritikler yapıldı. Ticari kaygılar bazı projelerde maalesef kötü sonuçlar ortaya çıkardı. Şehirlerimiz zaten planlama harici gelişiyorken, bir de yüksek kârlılık amacı ile ortaya çıkan bazı projeler yine birtakım olumsuzluklar yarattı. Zorlama siteler yaratıldı farklılaşmak adına. Bazen projeler birinden diğerine kopya edilerek uygulanmaya çalışıldı. Bu yüzden firmanın kimliğine, bölgenin özelliklerine, hedef kitlenin profiline uygun olmayan yerleşkeler yaratıldı çoğu yerde. Arsa, çevre, yönetmelik gibi mimari tasarımı etkileyen veriler üzerinde pek fazla durulmadı. Mekan planlanmasına itina gösterilmedi. Monoton alanlar yaratıldı. Doğal çevrelerle uyumlu olmayan yapay ortamlar oluşturuldu. En önemlisi tüm bu alanları kullanacak ve oralarda yaşayacak insanların psikolojik etkilenimleri üzerinde fazla çalışılmadı. Bir sonraki adımlarda kullanıcılar açısından yaratıcı süreçler yakalamak adına, kullanım sonrası değerlendirmeler yapılmadı. Birçok mimarımız, 'mimar kimliği ve yaratıcı doğası'na uygun, aklı başında ve takdir gören çizimler de yaptılar tabii ki'Tüketmenin' çok çok kolay olduğu ülkemizde esprili, kişilikli ve kimlikli bir yapı kültürü oluşturmak adına birçok çalışmanın ortaya çıktığı da yadsınamaz. Sanatsal yaklaşım, üretim koşulları, politik çevre, yasal zorlayıcılar ve kullanıcı davranışlarının ortak ve optimum çözümünü de bulmak çok kolay değil. Bu zorlukları aşarak, kafa yorarak ortaya çıkarılan mimari çizimler de her zaman benimseniyor ve ilgili herkes tarafından iyi bir noktaya konuluyor. Arsa, arsa sahibi, geliştirici firma, imar mevzuatı dörtgeninde, sadece en yüksek getiriyi yaratan projeyi üretmek ve imzalamak değil, Türk yapı kültürüyle birleştirmek en güzeli...
Yayın tarihi: 29 Mayıs 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/29/em/haber,D928A03559CD4C5582726D388339A062.html
Tüm hakları saklıdır.