İşçinin emekçinin yasaksız festivali
1 Mayıs'ın tatil olmasına ve Taksim Meydanı'ndaki kutlamalara izin verilmedi. Ama en azından perşembe günü başlayan İşçi Filmleri Festivali'yle 1 Mayıs coşkusunu yasaksız yaşamak mümkün..
1 Mayıs perşembe günü başlayıp 10 Mayıs'a kadar devam edecek olan Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, dünya meseleleri üzerine kafa yoran seyircilerle buluşuyor. Aynı anda İstanbul, Ankara ve İzmir'de yapılacak festivalin bu yılki teması, 'Emeği gören kamera, sokağa çıkan sinema' sloganıyla belirlenmiş. Bu slogan hemen akla, İtalyan yeni gerçekçiliğinin filmlerini burjuvalar gibi stüdyolarda değil de sokağa çıkıp çeken yönetmenlerini ve onların işçilere olan özel ilgisini getiriyor. Festival, Adana, Artvin, Bursa ve Eskişehir gibi şehirlerdeki gösterimlerle yıl boyunca sürecek. Daha çok bazı yapım şirketleriyle zengin yönetmenlerin çektikleri filmlerin egemen olduğu Türk sinema dünyasında işçi filmi üretimini özendirmeyi de amaçlayan festivali, Halkevleri, Sendika.org intenet sitesi, Sine-Sen (DİSK), Dev Sağlık-İş (DİSK), Birleşik Metal-İş (DİSK), Hava-İş (TÜRK-İŞ), Petrol-İş (TÜRK-İŞ) ve SES/KESK düzenliyor. Festivalde tüm gösterimler ücretsiz. 25 ülkeden 50 filmin gösterileceği dokuz gün boyunca seyirciler İstanbul'da Fransız Kültür Merkezi, İtalyan Kültür Merkezi, Beyoğlu Yeşilçam Sineması, Halkevi İstanbul Merkez Şubesi ve Kazım Koyuncu Kültür Merkezi'nde filmlerle buluşacak. Ankara'daki gösterimler ise, TMOBB İMO Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenecek. İzmirli izleyiciler festivali Dr. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi, Alsancak Kültür Merkezi, Güzelyalı Kültür Merkezi'nde takip edebilir.
HAKSIZLIKLARA KARŞI
Festival Koordinatörü Önder Özdemir, İstanbul'da yine işçilerin hayatına odaklanan filmler gösteren diğer etkinliklerle kendi festivallerinin farkını şöyle anlatıyor: "İşçi Filmleri Festivali'ni diğer festivallerden ayıran temel özellik, bir yan konu olarak değil doğrudan işçilerin hayatını ve işçi kimlikleri nedeniyle uğradıkları haksızlıklara (düşük ücretle çalışma, işsizlik, horlanma, günün yarısını çalışarak geçirme, yoksulluk gibi) karşı mücadelelerini anlatmak istememiz. Örneğin festivalimizin ilk teması 'Neo-liberalizme karşı direniş öyküleri'ydi. Zira zamanımızda işçiler sadece intihar veya bir cinayet olayının tarafı olduklarında gazetelerin ancak üçüncü sayfalarında yer alabiliyor. Ya da Tuzla Tersanesi'nde olduğu gibi onlarca işçinin ölümünden sonra... Festivalimiz görünmeyen bu gerçeğin görünür kılınmasına katkıda bulunmak istiyor." Özdemir'in seyircilere tavsiye ettiği etkinlikler arasında, geçtiğimiz yüzyılın en yaratıcı sanat eleştirmenlerinden Walter Benjamin üzerine Ali Şimşek'in konuşmasıyla İspanya'dan gelen Montse Romani'yle söyleşi (8 Mayıs, Karşı Sanat, 17.00), Filistin direnişinin 60. yıldönümünü ile ilgili özel söyleşi (10 Mayıs Cumartesi, Halkevi Gösterim Salonu, 12.00) ve Küba Büyükelçisi Ernesto Gomez Abascal ile 'Che ve Devrimin 50 yılında Küba' söyleşisi (7 Mayıs, Ankara Mülkiyeliler Birliği, 19.00). Peki festivalin, hükümetin 1 Mayıs kararına tepkisi ne acaba? "Başbakanın grup toplantısındaki açıklamaları son derece üzücü. Festivalimizin düzenleyicileri zaten sendikalar. Bir de Halkevleri var. Bu yılki festival, DİSK'e bağlı üç, TÜRK-İŞ'e bağlı iki ve KESK'e bağlı bir sendika tarafından düzenleniyor. Bu üç konfederasyon da Taksim konusundaki kararlarını açıkladı. Dolayısıyla biz de festival olarak, yabancı konuklarımızla beraber, bu yıl 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlayacağız," diyen Özdemir, sinemaseverlerin kendilerini bahar coşkusuna bırakıp, festivali takip etmelerini umuyor.
Yayın tarihi: 23 Mayıs 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/23/cm/haber,9D00DC77A189434BB74AAE769B514C4C.html
Tüm hakları saklıdır.