kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Mayıs 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Şarkı yazmak benim için bir ağlama şekli

21.03.2008
Son olarak Ay'da Yürüdüm albümünü çıkaran Göksel, Patlican'ın şanslı üyeleriyle özel hayatından müzik kariyerine kadar uzun bir sohbet gerçekleştirdi..
Göksel bu akşam Ghetto'da şarkılarını akustik olarak yorumlayacak. Ayrıca üçüncü klibini çektiği Yabani Otlar da konser programında yer alıyor.

- Duygu: Uzun uzun yolları aştınız, o günden bugüne neler değişti? Bir de hayatınızdan çıkan insanlar var, bu müziğinizi etkileyecek mi?
- İyi bir magazinci gibi sordun. Ben de bu soruyu kendime çokça soruyorum ama bahsettiğin ve ismini söylememe nezaketi gösterdiğin insan, zaten ilk albüm sırasında da vardı. Sabır'dan sonra sound'um değişti. Hayat arkadaşım aynı zamanda benim müzikal anlamdaki çalışmalarımın da ortağıydı. O sound devam edecek. Belki 70'li yılların sound'u diyebileceğimiz şey bana ait ama yine de yeni birisine alışmak kolay olmayacak.

- Duygu: Hayranlarınız Göksel'de değişim olacak mı diye merak ediyorlar?
- Çok büyük bir değişim olamaz. Müzikte biraz değişiklik olacak; çünkü ben değişimi seviyorum.

- Bünyamin: Yeni albüm nasıl olacak? Geleneksel Göksel sound'u devam edecek mi?
- Aslında şarkıları yazdıkça albümün havası ortaya çıkıyor. Ne çıkacağını ben de merak ediyorum. Körebe'den sonra birçok insan albümü depresif bulmuştu; onun için şarkılara biraz daha enerji katmaya çalıştım. Genelde ben ne yaşıyorsam, albümün havası da öyle olacak.

- Bünyamin: Müzik dışında projelerde yer almak ister miydiniz?
- Müziğimle var olmak istiyorum. Müzikalde yer almayı isterim; yine iyi bir sinema filminde oynamak isterdim. Oyunculuk teklifi de geldi ama hiçbiri beni heycanlandırmadı. Bir dönem filminde oynamak isterdim. Mesela klip çekimlerini çok seviyorum, senaryosundan çekimlerine kadar hiç sıkılmadan, eğlenerek çalışıyorum.

- Duygu: Üçüncü klibi Yabani Otlar'a çektiniz. Oldukça güzel ve değişik bir klipti. Kimlerle çalıştınız?
- Mike Norman ve Yong Thomas çekti. Amerikalılar ama artık Yong için Amerikalı demek yanlış olur. Çünkü artık burada yaşıyor. Uzun bir süre benim hakkımda araştırma yapmışlar, beni bile şaşırttılar. Zor şartlara rağmen çok eğlenceli bir çalışma oldu.

- Duygu: Alışveriş yapmayı sever misiniz?
- Bütün kadınlar alışverişi sever ama zamanımın çoğunu alışverişe harcamaktan hoşlanmıyorum.

- Duygu: Video kliplerde kullandığınız giysiler çok değişik. Kıyafetlerinizi kim seçiyor?
- Genellikle ben seçiyorum ama bazen benim için hazırlanmış kıyafetler kullandığım da oldu. Örneğin Esra Başıbüyük bana bu konuda yardım eden insanlar arasında.

- Bünyamin: Yalnız kaldığınızda neler yapıyorsunuz?
- Yalnızlık benim çok işime yarayan bir şey. Özellikle şu sıralar eve bir an önce gidip gitar çalmayı seviyorum. Gitarım çok özel değil ama 11 yıldır benimle birlikte.

- Bünyamin: Müzik yapmayı tercih etmenize vesile olan birisi var mı?
- Ailemde müzisyen yoktu ama herkes çok güzel şarkı söylerdi. Özellikle babam o kadar çok şarkı söylerdi ki, kayıtsız kalmak imkansızdı. Ailem Elazığlı ve radyoyla büyümüşler. Evde türk musikisinden birçok şarkı, Esengül dinlenirdi.

- Bünyamin: Yaptığı müziğe hayran olduğunuz birisi var mı?
- Ortaokul yıllarında Sezen Aksu ve Ajda Pekkan hayranıydım. Yine Hümeyra'nın gitar çalıp şarkı söylemesi çok hoşuma giderdi; hâlâ da Hümeyra benim için müzik içerisinde önemli bir isimdir. Kendi şarkılarını söyleyen kadın imajını hayata geçirmeme vesile olan isim Hümeyra'dır. Aslında birtakım yıldızlara ihtiyaç olmadan şarkı söylemeyi önemsiyorum. Hümeyra'da öyle birisi. Tabii Gülden Karaböcek de benim için önemli, Neşe Karaböcek keza. Babam Gülden Karaböcek'i çok severdi. Gülden Karaböcek de gitar çalıp kendi şarkılarını söylüyor. Şarkıları arabesk gibi tınlasa da aslında bir rock şarkıcısı gibidir. Hatta çocukken sesimi Neşe Karaböcek'e çok benzetirlerdi.

- Bünyamin: Göksel'i bugün var olduğu konuma getiren karar neydi. Yani hayatınızda aldığınız en kritik karar neydi?
- Kimseye tavsiye etmiyorum ama üniversiteyi bırakıp müzikle uğraşmaya karar vermem benim için hayati bir karardı. Boğaziçi Üniversite'sinde felsefe bölümünde okurken aslında sahneye çıkmanın, şarkı söylemenin benim için çok daha iyi olacağını keşfettim. Ne yapacağımı çok iyi biliyordum. Şarkı söylemek benim için aşk gibiydi. Şu an iyi ki öyle bir karar almışım diyorum.

- Duygu: 21 Mart'ta (bugün) Göksel şarkılarını aksutik olarak yorumlayacaksınız. Nereden çıktı bu fikir?
- Aslında Ghetto'nun önerisi ama bir yandan da şarkılarımı akustik olarak yorumlamayı da çok istiyordum. Bu konserde ayrıca Saadet Şerbeti, Ayrılık Günü gibi çok sık söylemediğim şarkıları da söyleyeceğim. Bir keman ve perküsyon bana eşlik edecek. Çok iyi bir sahne hazırlanıyor, ilkbahar konsepti yapılacak. Böylece 'ilk' kez bir 'bahar' yaşamış olacağız. Daha sonra böyle proje teklifleri gelirse devam edeceğim.

- Duygu: Ben sizi dinlerken ağladığım oldu. Sizin şarkı söylerken ağladığınız bir şarkı var mı?
- Ağlamadım ama o şarkıları yazmak benim ağlama şeklim. Gözümden yaş akmıyor ama o şarkıları birileriyle paylaşmak bana çok iyi geliyor. Belki birilerinin beni anlayacağı umudunu da taşıyordur. Şarkı söylerken değiştimi de söylüyorlar ama insanın mayasında ne varsa onu yansıtır.

- Duygu: Yemek yapmayı seviyor musunuz ve en sevdiğiniz yemek hangisi?
- Yemek yapmayı beceremiyorum. Sevdiğim yemek ise lahana dolması. Geçenlere Karadeniz'de konserler verirken kara lahana dolması yemiştim ve harika bir şeydi. Bence Türkiye'nin en güzel yemekleri Karadeniz'de.

- Bünyamin: Âşık olunca değişir misiniz?
- En son yedi sene önce âşık oldum. Kesinlikle daha hassas, daha kırılgan oluyorsunuz ama bu çok güzel duygu. Çocuklaştığım, çılgınlaşabildiğim doğru. Âşık olunca, kör kütük âşık olurum kısacası.