Çok seviyorum ve seviliyorum

Bir dönem herkes Ferhat Göçer'i konuşuyordu. İlk eşi Dr. Berna Hocaoğlu; kalp, beyin ve tansiyon hastası kızına bakmadığı iddiasıyla Göçer'i mahkemeye verdi. Kayahan; Ferhat Göçer'in, MÜYAP'tan ödül almak için 60 bin CD'yi kendisinin satın aldığını iddia etti. Bunlara; 'Para kazandıkça eş değiştiriyor', '2 milyon doları var ama hasta kızına bakmıyor', 'Üçüncü eşi Ayla Güler'i Ömür Gedik yüzünden boşadı', 'Estetikli resmi internette' gibi sözler eklendi. Üçüncü albümü 'Çok Sevdik İkimizi'yi 12 Mayıs'ta çıkartacak olan başarılı şarkıcı, hakkında merak edilenleri yanıtladı.

* İki başarılı albüm sonrasında üçüncü albüm önümüzdeki hafta çıkıyor. Nasıl bir albüm oldu?
Aslında bir üçlemenin son ayağı. Yine Sezen Aksu şarkıları, yine Ozan Doğulu düzenlemeleri var. Tabii bu albümde çıtayı biraz daha yükseltmeye çalıştık. Her şarkının kendine göre bir iddiası oldu. İkinci albümü aşacak.

* Artık 'Tamam, oldum' diyebiliyor musunuz?
88'den bu yana müzik hayatının içindeyim. Albüm çıkana kadar küçük bir kitle varlığımdan haberdardı. Sanki kısa bir sürede büyük bir isim yapmışım gibi görünse de, aslında temeli var. Şu dakika da vazgeçilmezliği yakaladım diyemem. Daha henüz tam olduğumu düşünmüyorum. Ama tabii hayalim, Türkiye'de sağlam, kalıcı bir yere sahip olmak.

TİCARİ KAYGIM YOK
* Bir de Sezen Aksu'dan vazgeçmiyorsunuz. Bu albümde de üç şarkısı var...
Sezen Aksu, Türk müzik dünyasının gelmiş geçmiş en iyi ozanı bence. Çok özel bir konuma sahip bir insan. Bu açıdan da onun şarkılarını okurken, 'Aman Sezen Aksu şarkısı aldım, şöyle satacak, böyle satacak' demiyorum. Ben Sezen Aksu şarkılarını, hiçbir ticari kaygı gütmeden, tamamen kendim için okuyorum.

* Pahalı bir albüm mü oldu? Sezen Aksu'nun tek şarkısına 30 bin dolar ödediğinizi biliyorum...
İlk albümün tüm masraflarını kendim karşıladım. İkinci albüm ortak bir çalışma oldu. Ama bu albümü tamamen müzik şirketim yaptı, ben beş kuruş harcamadım. O nedenle fiyat alışverişi konusunda bir bilgim yok. O benim firmam ile besteciler, aranjörler arasında. Tam rakamları bilmiyorum ama büyük bir ekip olduğu için ucuz bir albüm olmadığını söyleyebilirim.

* Albümde kendi şarkınız var mı?
Evet 'Son Aşkım' isimli şarkıyı ben yaptım.

* Bu şarkıyı sevgiliniz Ömür Gedik'e mi yaptınız?
O benim özelim olsun. Ama dinleyince anlayacaksınız tabii ki. (Gülüşmeler)

* Siz ya çok seviliyorsunuz ya da hiç sevilmiyorsunuz. Ortası yok farkında mısınız?
Şarkılarınız sevilip tanındıktan sonra ikinci zor aşama başlıyor; doğru iletişim. Yıllarca devlet hastanesinde hekimlik yapmış bir insan olarak, bu işlerde doğru strateji bilgim yoktu. Bilgisizliğimden kaynaklanan bir tecrübesizliğim oldu. Bir kariyer yönetimi gerekiyordu. Önceleri 'Ben bunu da yaparım, şunu da yaparım' dedim ama farkında olmadan bazı iletişim eksiklikleri yaratmışım.

BAZI ŞEYLERİ ZOR AŞTIM
* Hakkınızda çıkan birçok haberin de etkisi olabilir mi? Örneğin eski eşinizin, kızınızın nafakasını ödemediğiniz için sizi mahkemeye verdiği yazıldı çizildi...
Bu bir hukuk sürecinin basına yansımasıydı. Bir anda ne olduğunu anlamadık ve herkes çok üzüldü aslında. Benim kızımla bir ilişki problemim, kızıma bakmama gibi bir durumum asla yoktu.

* Eski eşiniz sizin hakkınızda birçok şey söyledi...
Ağzınızdan çıkacak sözlere çok dikkat etmek gerekiyor. Samimiyetle söylediğiniz birkaç cümle, çok başka yönlere götürebilir sizi. Benim başıma da geldi bu durum.

* O dönem eşiniz kızınıza bakmadığınızı anlatırken, Kayahan ile de tartıştınız. Ardından MÜYAP'tan haksız yere ödül aldığınız söylendi...
İnanılmaz zor bir dönem geçirdim. Bir yandan 'Yastayım', 'Cennet' ve 'Dön Diyemedim' şarkıları, diğer yandan da bu polemikler patlıyordu. Bazı şeyleri çok zor aştım. En çok kızımla ilgili haberler canımı yaktı. Diğerlerini bir şekilde yok edebildim ama Yağmur benim kızım. Ve kamuoyunda, kızımla ilgili, gerçeklerle ilgisi olmayan birtakım şeylerin dönüyor olması beni yıktı. 'Hayır böyle değil' diye çığlık çığlığa bağırmak istiyordum. Orada kendimi çok zor tuttum. Çok uykusuz
uykusuz geceler geçirdim. O haberleri kızımla birlikte okuduk ve o bana 'Boş ver baba' diyerek büyük bir olgunluk gösterdi.

* Görüşüyor musunuz kızınızla?
Tabii ki. Kızım 10 yaşında ve ben onunla irtibatımı hiçbir zaman kesmedim. Kesintisiz bir iletişim içindeyim.

* Masraflarını ödüyor musunuz?
Tabii ki. O benim kızım. Bunlar çok komik şeyler. Kızına bakmıyor demek ağır bir itham.

* Banka hesabınızda 2 milyon dolarınız varken, kızınıza bakmadığınız söylendi...
Adam lüks içinde yaşıyor ama kızına beş kuruş para vermiyor gibi imalar yapıldı. Bu, insanın tuğlasını, temelini el bombası ile patlatmak demek. Ben çocuklarım için canımı veririm, onların kulaklarının arkasını koklarım, o kokuyu duymazsam yaşayamam. Vücudumdaki bütün kirin, çamurun akıp gittiğini hissederim. Her şey bir yana çocuklarım başka bir yana...

BAŞKA KONUMDAYIM
* Galiba ilk eşiniz, son eşiniz Ayla Hanım'a kızdığı için bu kadar çok şey anlattı. Ayla Hanım kendisini aramış, kızınızı isteyip, Kayahan'a karşı aile fotoğrafı çektireceklerini dile getirmiş. Doğru mu?
Asla böyle bir şey söz konusu değil. Bunlar, kızgınlık ve yanlış anlamalar ile yapılmış şeyler. İkisi de çok kıymetli insanlar. Ayla çok güzel, çok kıymetli bir insan. Şu andaki konumum gereği yapacak bir şeyim yok. Çünkü ben çok başka bir konuma girdim artık.