kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Nisan 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Olgun erkekler kızlar tarafından beğenilmek ister

EYLEM BİLGİÇ
Geçtiğimiz hafta vizyona giren 'Vesaire Vesaire' adlı filmde, genç bir kızla aşk yaşayan olgun bir erkeği canlandıran usta oyuncu Rutkay Aziz: Genç biri tarafından beğenilmek herkesin çok hoşuna gider..
Deneyimli oyuncu Rutkay Aziz ve oyuncu adayı Roksen Lülü, yönetmen Tunç Başaran'ın 'veda filmim' dediği 'Vesaire Vesaire'de başrolü paylaşıyor. Filmin senaryosunu da kaleme alan Lülü, yarattığı karakteri Rutkay Aziz gibi bir oyuncunun oynamasından gurur duyduğunu söylüyor.

* Rutkay Bey 'Vesaire Vesaire' sizi, bir Tunç Başaran filmi olduğu için mi cezp etti?
Rutkay Aziz: Tabii ki yönetmen etkili. Hele de Tunç Başaran olunca daha da etkili. Ama tek başına yönetmen de yetmez, kiminle ne yaptığınız ve filmin içeriği de çok önemli. Senaryo, son yıllarda okuduğum en güzel rollerden biriyle buluşmamı sağladı.

BİZİMKİLERLE ÇALIŞTIM...
* Usta bir oyuncu olarak ilk uzun metrajlı senaryosunu yazmış, genç bir senaristin filminde rol almak risk gibi gelmedi mi?
R.A.: Hayır, asla böyle bir şey düşünmedim. Dediğim gibi hem senaryodaki rolümü, hem senaryonun bütününü sevdim. Tunç ile çalışmak da benim için ayrı bir mutluluktu. Bir de öyle güzel bir ekip kurdu ki Tunç, 'Bizimkilerle çalıştım' diyorum ben. Roksen Lülü: Öyle usta oyuncular vardı ki, genç bir senarist ve oyuncu olarak onlarla birlikte olmak benim için çok onur vericiydi. Bu kadar usta isimden o kadar çok şey öğrendim ki ve yazdığım karakterler o kadar can buldu ki, Tunç Bey'e oyuncu seçiminden dolayı kaç kere teşekkür ettiğimi anlatamam.

* Bir sinema-televizyon öğrencisi olarak şansınız nerede döndü de, daha öğrenciyken yazdığınız senaryo, usta bir yönetmen ve usta oyuncuların elinde hayat buldu?
R.L.: Tunç Başaran'ın çok büyük bir katkısı var tabii. Ben de çok ısrarcıyımdır, hiç usanmadan kapılarını çalardım herhalde. Benim okulda yazdığım üçüncü senaryoydu, ilk önce kısa filmini çektim. Tunç Bey de okulda hocamdı, bu öğrenci filmini çok beğendi. 'Ben bundan bir uzun metraj film çekerim' diyordu. 'Ben yazmayı deneyebilir miyim?' diye sordum. 'Dene' deyince oturdum, iki-üç sefer baştan yazdım senaryoyu.

* Galiba senaryonun yazım aşamasında babanız da çok yardımcı olmuş size...
R.L.: Evet, özellikle olgun adamın hislerini yazabilmem konusunda çok yardımcı oldu. Belki senaryonun başarısı da buradan kaynaklanıyordur, çünkü genç bir kız ve olgun bir erkek birlikte yazdık.

FİLMDE BENİ OYNATIN DEMEDİM
* Peki senaryoyu Tunç Başaran'a teslim ederken, başrolünde ben oynayacağım diye bir şart mı koştunuz?
R.L.: Tabii ki hayır. Benim için Tunç Bey gibi bir ustanın senaryomu kabul etmiş olması çok onur verici. Bu hayatım boyunca yeter gibi geliyor bana. Tunç Bey başrol için beni düşündüğünü son ana kadar söylemedi. R.A.: Bir filmin başarısında senaryo esastır ama asıl başarı doğru bir rol dağılımından geçer. Doğru yönetmen oyuncu seçiminde acele etmez. Tunç, filmde Roksen'i oynatmayı düşündüğünü bana da söylemedi. O süre boyunca içine sindiriyormuş demek ki.

* Filmde Flamenko da yapıyorsunuz. Kanınızda İspanyolluk var mı?
R.L.: Filmdeki kızın annesi İspanyol, babası Türk. Benim de annem İranlı babam Türk. Flamenkoyu da, dört yıl dersini aldığım için iyi oynuyorum herhalde.

* Rutkay Bey başrolü deneyimsiz bir oyuncuyla paylaşmak konusunda ne düşünüyorsunuz?
R.A.: Biz galiba bazı şeyleri aştık. Yani birbirimizi ezmek adına yokuz, tam tersine birbirimize destek olmak için varız. R.L.: Benim için çok keyifliydi, bir yanımda Rutkay Aziz, bir yanımda Aliye Uzunatağan, Taner Barlas; senaryomdaki karakterler yaşıyordu, bundan daha büyük bir mutluluk olamaz herhalde.
Haberin fotoğrafları