''Siyasette omurgalı olmayı benimseyen bir siyasetçiğim''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB'ye üyelik sürecindeki Türkiye üzerinden siyaset yapılmasının üzücü olduğunu dile getirirken, ''Siyasette doğrusu omurgalı olmayı benimseyen bir siyasetçiğim'' dedi.

Başbakanı Erdoğan ve İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt ikili ve heyetler arasındaki görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek soruları yanıtladı.

Başbakan Erdoğan başbaşa ve heyetler arası görüşmelerde ekonomik ve kültürel ilişkiler ile uluslararası konuları gözden geçirdiklerini belirtti.

AB üyeliği konusunda İsveç'in her zaman Türkiye'nin yanında olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, görüşmeler de bölgesel ve uluslararası konularda görüşlerin örtüştüğünün görüldüğünü ifade etti.

Başbakan Erdoğan, samimi ve iyi ilişkilerin bundan sonra da diğer ziyaretlerle devam ettirilmesinin faydalı olacağı kanaatine vardıklarını söyledi.

Türkiye'nin AB'ye tam üyelik hedefi dışında başka bir hedefinin olamayacağını vurgulayan Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:

''Son zamanlardaki farklı yaklaşım tarzları, yani Türkiye'ye özel bir üyelik tarzı gibi, bunlar bizi, halkımızı üzmektedir. Türkiye bu yola resmi olarak 1963 yılında girmiştir. 1963'ten bu yana 45 yıl geçmiştir ve hala biz sabırla buna devam ediyoruz. Sıkıntılı bir yolculuk olduğunu biliyoruz, ama bu yolculuğu aşmakta da kararlı olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Diğer bir konu da AB üyeliğine nasıl güvenimizi tazelemek, korumak istiyorsak halkımızın da bu güveni koruması ve tazelemesini arzu ediyorum. Tabii bu süreçte AB üyesi ülkelerin liderleri yaptıkları açıklamalarla Türkiye üzerinden siyaset yaparlarsa bu üzücü olur. Bazı ülkeler Türkiye üzerinden siyaset yapmak suretiyle verdikleri mesajla halkımızı üzmüştür. Kendilerine bunun ne denli faydası olur onu zaman içerisinde görmek mümkün olacak, ama ben inanıyorum ki bu tür şeyler pek de kalıcı fayda getirmez.

Siyasette doğrusu omurgalı olmayı benimseyen bir siyasetçiğim. Bunun olması şart ki yarın bu bizim önümüze bir bedel olarak, bir fatura olarak gelmesin. Bunu başardığımız sürece, inanıyorum ki dünya barışı, sevgi, paylaşım, dayanışma kazanacaktır. Bunu da başarmaya mecburuz. Çünkü bizler sorumluluk mevkiinde olan insanlarız. Bu noktada üzerimize çok işler düşmektedir.''

Görüşmede Kıbrıs meselesinin de ele alındığını belirten Başbakan Erdoğan, AB ile müzakere sürecinde Türkiye'nin önüne çıkarılanın Kıbrıs meselesi olduğunu söyledi.

Erdoğan, ''Burada ciddi bir haksızlık vardır adil olmayan bir yaklaşım vardır. Nitekim bunu Avrupalı bazı liderler de görmüştür. Bunu da şimdi yaptıkları açıklamalarla söylüyorlar, ama iş işten geçti, atı alan Üsküdar'ı geçti. Şu anda ki Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ne yazık ki fasılları görüşürken devamlı bizim önümüze bariyer olmuştur. Türkiye bir garantör ülke olarak çözümü desteklemiştir'' diye konuştu.

Lokmacı Kapısı'nın açılmasına ilişkin gelişmeleri de değerlendiren Başbakan Erdoğan, KKTC'nin ''bir adım önde olma anlayışını'' sürdüreceğini bildirdi.