kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Chanel'in tasarımları Guinness'in gardırobunda önemli bir yer tutuyor.

Yaşayan en zevkli kadın: Daphne Guinness

DERLEYEN: Burcu ALDİNÇ
Alexander McQueen'den Tom Ford'a birçok modacı ondan esinleniyor; Eda Taşpınar, Kate Moss, stil ikonları olarak onu gösteriyor. Haute couture'ün prensesi olarak anılan Daphne Guinness gerek tarzı gerekse tasarımlarıyla fark yaratmaya devam ediyor..
Daphne Guinness için kimileri 'haute couture prensesi' diyor, kimileri ise onu modanın patronu olarak gösteriyor. Karl Lagerfeld de, Tom Ford da, Alexander McQueen de Daphne'den ilham aldıklarını itiraf ediyor. O, moda tasarımcıları için eşi benzeri olmayan bir müşteri. Çünkü tıpkı Valentino'nun dediği gibi, tasarımları sadece giymekle kalmıyor, yaratıcı fikirlerle onlara sanki hayat veriyor, başka bir boyuta taşıyor. Tom Ford, bu moda ikonu için, "Yaşayan en zevkli kişi," diyor, Alexander McQueen ise kıyafetlerini onun üzerinde görmekten mutluluk duyduğunu belirtiyor. Vogue dergisi ise bu ay başlattığı profil sayfalarında ilk olarak ona yer verdi. Sadece modacılar değil, Hollywood starları, modeller ve diğer moda tutkunları da Daphne'yi örnek alıyor. Kate Moss'dan yerli stil ikonumuz Eda Taşpınar'a kadar birçok ünlü, Alexander McQueen'e katılıyor ve onu yaşayan en zevkli kadın olarak gösteriyor. Ama Daphne'nin giyim stilinin oluşmasında çok daha 'sanatsal' bir isim rol oynuyor. Küçüklüğünü Barcelona'da bir çiftlikte, bir grup ressam ile birlikte geçiren Guinness, giyinirken Salvador Dali'den esinlendiğini söylüyor.

PIRLANTALI KEFEN
Guinness, piyano çalmak ya da şiir yazmak yerine, kendini kıyafetlerle ifade ediyor. Kendini kötü hissettiğinde, siyah, sade bir pantolon üzerine gene koyu renklerde kaşmir bir kazak geçiriyor. Keyfi yerinde olduğu zaman ise esas eğlence başlıyor. Mücevhere özellikle de pırlantaya düşkün olan Daphne, kıyafetlerini mutlaka pahalı, göz kamaştıran takılarla taçlandırmayı ihmal etmiyor. Zaten Tom Ford onu tarif ederken, "Pırlantalarla kaplı bir kefenle gömülürse hiç şaşırmam," diyor. 41 yaşına giren ve üç çocuk annesi olan Daphne'nin serveti, boşandığı dolar milyarderi eşi Spyros Niarchos'dan geliyor. 1967 yılında ölen kayınpederi, dünyanın sayılı resim koleksiyonerleri arasında gösteriliyor. 13 yıl evli kalan Daphne'nin, bugün yaşları 18, 16 ve 12 olan üç çocuğu var. Çocuklarıyla Londra'da yaşayan Guinness, sık sık New York ve Paris arasında mekik dokuyor. Ama o birden çok mekânda yaşamaya çocukluktan aşina. Politikada da zaman zaman şansını deneyen banker bir baba ve entelektüel bir Fransız annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Daphne'nin küçüklüğü İrlanda'daki aile evleriyle, Barcelona yakınlarındaki bir manastır arasında geçmiş. Daha çok ağabeyinin bol pantolonlarını ve tişörtlerini giyen Daphne, modayı ilk kez annesinin ponponlu ayakkabısıyla tanımış. Altı yaşında annesinin gardırobunda gördüğü bu ayakkabıya hayran kalan Daphne, "Çok Fransız ve şıktı. Harlequin'in ayakkabılarını anımsatıyordu ama daha da güzeldi," diyor. Şimdi aynı kıyafeti ikinci kez üzerinde görmediğimiz stil ikonu, 11 yaşından 16 yaşına kadar çok sevdiği mavi tuniğini atamamış ve farklı kombinlerle giymeye devam etmiş. "Yaşım büyüdükçe tunik daha kısa geliyordu ve her geçen yıl daha hoş görünüyordu," diyor. Müziğe, sinemaya ve tiyatroya hayran olan Daphne, eğitimini de bu yönde tamamladı. Farklı sanat aktiviteleri için bağışlar yapmaktan da geri durmadı. Fotoğrafçı arkadaşı Sean Ellis'in çektiği Cashback isimli kısa filmi de yine Daphne finanse etti. Film birçok ödül kazandı ve Oscar'a da aday gösterildi. Daphne daha sonra 2 milyon dolar daha vererek bu filmin uzun versiyonun çekilmesi için arkadaşına bir kez daha destek çıktı.

TİŞÖRTLERİ YOK SATIYOR
Cashback filmi, ünlü moda markası Comme des Garçons'un başkanı Adrian Joffe'nin de dikkatini çekti. Daphne'nin e-mail adresine bir hayran e-mail'i gönderen Joffe; daha sonra Daphne ile tanışmayı başardı. Bu tanışmadan sadece arkadaşlık değil; bir iş ortaklığı da doğdu. Daphne'nin tasarladığı koton tişörtler bir saat içerisinde yok satınca, Daphne tasarımcı olarak da ne kadar başarılı olduğunu herkese kanıtladı. Daphne'nin tişörtleri hâlâ Dover Street dükkanlarında Daphne ismi altında satılıyor. Tişörtten sonra Daphe ikinci iş olarak çok sevdiği mücevherleri kendisine hedef seçti. Mücevher tasarımcısı Shaun Leane ile birlikte 18 ay çalışarak zincir tabanlı, altından üzeri siyah- beyaz pırlantalarla süslü bir bileklik tasarladı. Bu bileklik ve farklı versiyonları sonbahardan itibaren Comme des Garçons mağazalarında satılmaya başlanacak. Üstelik bu bileklik Daphne'nin son tasarımı da olmayacak. Bundan sonra tasarımcı olarak moda dünyasında kalmayı planlayan Daphne'nin adı Lagerfeld, Galliano gibi modacıların arasında anılmaya başlanırsa hiç şaşırmayın. Guinness, tişörtten sonra mücevher işine de girdi. Chanel'in tasarımları Guinness'in gardırobunda önemli bir yer tutuyor.
Haberin fotoğrafları