Film beklentileri karşılamıyor.
Los Angeles'ta müsamere!
'Rahmetli' sinema yazarı, tarihçisi ve ansiklopedisti Leslie Halliwell, uluslararası ortak yapımlardan nasıl ürkerdi!.. Kendine özgü İngiliz tutuculuğuyla, bunların tam bir kültür kargaşası olduğunu ve sinemanın canına okuduğunu söyler dururdu. Günümüzde, hele bu küreselleşme çağında olaya aynı gözle bakmak olanaksız. Yine de Meleğin Sırları filminin fiyaskosunu görünce, Halliwell'i anmamak da güç. '20 yılı aşkın süredir ABD'de yaşayan Tülay Pırlanta'nın ilk romanı olan Rüzgarlı Şehir'den alınma imiş bu film. Roman 2003'te yayımlanmış ve kendi yaşadıklarından derlenmiş. Ve de yine ABD'de yaşayan eski devlet tiyatrosu sanatçısı Aclan Büyüktürkoğlu tarafından filme çekilmiş. Onun beş kısa filmden sonraki ilk uzun filmiymiş. Olasılıkla Los Angeles'ta (film de orda geçiyor), yani sinemanın yüreğinde yaşayıp da çağdaş sinemaya bu kadar sırt çevirmiş bir film yapmayı nasıl başarmış, tüm bu insanlar? Öncelikle, ortadaki hikâyeyi, dramı anlamak mümkün değil. Ebru adlı, iyi bir aileden gelen genç kızımız, ne bir karakter, ne bir simge-kişilik. Nehir Erdoğan'ın nispeten iyi oyunu bile onu yaşar kılmaya yetmiyor. İngilizce öğrenmek için geldiği ABD'de karşısına çıkan birkaç iyi insanı özellikle çiğneyerek üst üste iki anlamsız ilişki kuran Ebru, hiçbir görünür gerekçesi olmayan biçimde sokaklara düşüyor, birden içki ve uyuşturucu bağımlısı zavallı bir keş, tam bir 'junkie' oluyor. Los Angeles'ta onu, bunca film ve dizide görmediğimiz en anlamsız biçimde arayıp duran Türk ve Amerikalıların hiçbiri gerçek gibi gözükmüyor. Bir karton karakterler geçidi, bir gölge oyunu sanki... En vahim olanı, kişilerin tüm davranışlarında en küçük bir psikolojik tutarlılık bile yok. Böylece, 'Türkiye'nin imajını düzeltmek, ülkemiz hakkındaki olumsuz yargıları gidermek' gibi bir misyonu da yüklendiği yazılan filmde, Türkler aptal, kaba ve zalim olarak gösteriliyor: Ebru (ve kimi zaman arkadaşı Aslı) zavallı sağır-dilsiz bir sanatçıya en kötü biçimde davranıyor, Anadolu'nun bağrından gelmiş bir garsona hakaret ediyor, öğrencisi olarak girdiği bir sınıfta kimseye selam vermiyor veya ABD gibi bir ülkede paralarını ortada saçıp savuruyor. Hiç durmadan çalan bir müzik, filmi bir konser-film haline getiriyor, aklımızın uğradığı işkenceye kulaklarımız da katılıyor. Ve böylece, bir Türk-Amerikan sanatsal işbirliği fırsatı da yeteneksizlik ve beceriksizlikle harcanıp gidiyor. Film beklentileri karşılamıyor.
MELEĞİN SIRLARI *
(Broken Angel)/ Yönetmen: Aclan Büyüktürkoğlu/ Senaryo: Leslie Bates/ Görüntü: Neil Lisk/ Müzik: Kemal Günüç/ Oyuncular: Nehir Erdoğan, Nilüfer Açıkalın, Zachary Charles, Devon Odessa, Patrick Muldoon, Fay Masterson, Colin Fickes/ Türk- Amerikan ortak yapımı.
Yayın tarihi: 29 Mart 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/29/ct/haber,048E997451AE4FEFAB763664D14C617A.html
Tüm hakları saklıdır.