17 numarada bugün parti var

Sanatçı Deniz Türkali, hep geniş bir müdavim kitlesi olan mekânlarıyla karşımıza çıkıyor. Leyla, geçtiğimiz yıllarda Cihangir'in gece hayatını başlı başına değiştiren ve hatta Etiler sosyetesinin bir bölümünü bile bu semte çekip, kapısında paparazzilerin görünmesine vesile olan bir yerdi. Geçen yıl ise Leyla, Cihangir'den Tünel'e, Kafeehouse'un yerine taşınmıştı. Geçtiğimiz günlerde öğrendik ki Deniz Türkali, Leyla sayfasını kapamış, Kafe 17 adlı yeni bir sayfa açmış. Bu sayfanın açılış partisini de Kadınlar Günü'nü fırsat bilip 8 Mart'ta, yani bu akşam yapıyor. Türkali, Sıraselviler, Hocazade sokak 17 numaradaki bu yeni yer için teklif aldığında, aslında yeni bir mekân açmak gibi bir niyeti yokmuş hiç. O da 17 numaralı apartmanın ve Kafe 17'nin sahibini, Leyla'daki Ortağı Elçin Sarı ile tanıştırmış. Ancak Tünel'deki Leyla'da artık mutlu olmadığını fark ettiğinde, Kafe 17'nin onu baştan çıkardığını da fark etmiş ve eski ortağıyla birlikte bu işe soyunmuş. Peki Kafe 17 nasıl bir mekân? Türkali'nin tabiriyle 'oyuncaklı' ve eğlenceli bir yer. O, buranın çok fonksiyonlu oluşunu sevmiş en çok. İki katlı mekânın ana bölümü olan giriş katında iki ayrı bar var. Bu da müdavimlerin o anki ruh haline göre mekânda iki farklı hava esmesine fırsat veriyor. Yani bir barda bir grup eğlenip dans ederken, diğer barda başka birileri derin sohbetler edebiliyor. Çünkü mekânın her yerinde farklı müzikler çalınabiliyor. "Burada isteyen parti verecek, isteyen kuytulara çekilip muhabbet edecek, isteyen dans edecek. Bu yüzden müziklerin nasıl olacağına da zaman geçtikçe müdavimler karar verecek," diyor Deniz Türkali. Kafe 17'nin dekorasyonu retro tabir edebileceğimiz türden. Avrupa filmlerinden bir sahnedeymiş hissi veriyor insana. Kadife koltuklar, duvarlarda tablolar, kristal avizeler, ahşap eşyalar... İkinci barın yanındaki duvarda elinde sigaralığıyla, siyah-beyaz kocaman bir Audrey Hepburn fotoğrafı karşılıyor sizi. Girişte yer alan ilk barla ikinci bar arasındaki uzun hol, bu katı belirgin biçimde ikiye bölüyor. İkinci barın hemen yanındaki camlı kapıdan geçip girdiğiniz salonda şömine ile önünde eski bir bina ve ağaçlar olan bahçeyi görüyorsunuz. Camlar geniş olduğu için bu bahçenin ve güneşin keyfini, özellikle kahvaltı ederken sürebilirsiniz. Alt kat da girişle aynı tarzda döşenmiş ama biraz daha küçük. Orası da bahçeye bakıyor. Mesela özel partiler vermek için ideal bir yer. Bu arada, her daim müdavimleri olmasını soruyoruz Deniz Türkali'ye. "Benim için hep şöyledir; biz mutluluk satarız. Kendimiz bir yerde mutluysak, bu mutluluğu arkadaşlarımızla ve müşterilerimizle paylaşmayı çok severiz," diyor. Kafe 17, sabah 08.00'den gece 02.00'ye kadar açık. Ve açık olduğu her saat mönüdeki her şeyi sipariş edebiliyorsunuz. Hazır lafı açılmışken mönüden, yani Türkali'nin en titizlendiği konudan söz edelim. Bir zamanlar Cihangir Leyla'nın en üst katında rağbet gören Ela adlı mekânın şefi İhsan Usta gelmiş mutfağın başına. Kahvaltı, Leyla'daki gibi önemli bir yer tutuyor mönüde. Yerli ve yabancı peynir çeşitleri, marmelatlar, kaymak, yumurta çeşitleri, müsliler... Ancak Leyla'dan farklı olarak buranın mönüsünde tapas, yani İspanyol mezeleri görüyoruz. Somonlu yumurta dolması, naneli köfte, tapas toritos, İspanyol usulü kırmızı biber dolma gibi 16 çeşit atıştırmalık buluyorsunuz. Onun dışında votkalı penne, osso buco (Milano usulü dana incik) gibi Deniz Türkali mutfağının klasiklerinin yanı sıra, deniz ürünleriyle yapılan kuskus gibi yeni lezzetler de var. Tatlılardan karemalı ananas tatlısı, portakallı krem karamel, çikolata soslu çilek gibi çeşitler göze çarpıyor. Ve tabii kokteyller... Margarita'dan mojito'ya, cosmopolitan'tan B-52'ye envaiçeşit kokteyl özenle hazırlanıyor. Özetle; kahvaltı ya da dans etmeyi seven, yayılıp sohbet etmek ya da çılgın bir parti vermek isteyen herhangi biri günün uygun olan saatinde Kafe 17'ye uğrayıp bir göz atabilir. Tel: (0212) 293 99 46