7 Aralık 1919'da İstanbul'da dünyaya geliyor. Babası, eğitimci ve siyaset adamı Nafi Atuf Kansu. Ankara'da Cumhuriyet'in temelinin atıldığı yıllar... Küçük yaşta annesini kaybedince, 1921'de babası ile Ankara'ya geliyor. 1938'de Ankara Gazi Lisesi'ni, 1944'te İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitiriyor. Ankara Numune Hastanesi'nde eğitimini tamamlayarak çocuk hastalıkları uzmanı oluyor. Bu arada Ankara'nın gecekondu semtlerinde çocuklara ücret almadan sağlık hizmeti veriyor. 1948-1978 yılları arasında Turhal Şeker Fabrikası'nda, Ankara Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü'nde, Etimesgut Şeker Fabrikası'nda hekim ve Sağlık İşleri Müdürü olarak görev yapıyor. Çalışmalarını bu arada Türk Dil Kurumu'nda sürdürüyor, Ankara Radyosu'nda Kurtuluş Savaşı, Mustafa Kemal ve dil konuları üzerine konuşmalar yapıyor. İlk şiiri, 15 Ocak 1938'de
Bahar Rüzgarı başlığı altında arkadaşlarıyla okulda çıkardığı
Filiz dergisinde yayımlanıyor. 1941'de yayımlanan
Bir Çocuk Bahçesinde kitabından sonraki şiirleri
Bağbozumu Sofrası,
Çocuklar Gemisi,
Yanık Hava,
Haziran Defteri,
Yurdumdan,
Bağımsızlık Gülü,
Sakarya Meydan Savaşı ile
Buğday,
Kadın,
Gül ve
Gökyüzü'nde... Şairliği kadar bir deneme ustası da... Denemelerinin pusulası şu kitaplarında:
Devrimcinin Takvimi,
Ya Bağımsızlık Ya Ölüm,
Köy Öğretmenine Mektuplar,
Atatürkçü Olmak,
Atatürk ve Kurtuluş Savaşı,
Balım Kız Dalım Oğul,
Halk Önderi Atatürk,
Cumhuriyet Ağacı ve
Sevgi Elması...
Köy Öğretmenine Mektuplar ile 1965 Türk Dil Kurumu Deneme Ödülü'nü,
Bağımsızlık Gülü ile 1966 Yeditepe Şiir Armağanı'nı,
Sakarya Meydan Savaşı ile 1970 Behçet Kemal Çağlar Ödülü'nü alıyor. Memet Fuat'ın
Çağdaş Türk Şiir Antolojisi'nde önemle altını çizdiği gibi, "Yerli yabancı, kentli köylü, çile çeken bütün insanlara yakınlık duyan, özveriyle yaklaşan, Atatürkçü bir aydındı. Şiirini özellikle Anadolu halkının sorunlarına adadı. Hececilerin halk şiirinden yararlanarak yaptığı deneylerden yola çıkan şairliği, 1940 şiirinin yaygın etkileriyle serbest söyleyişlere, toplumsalcı eğilimlere, gerçekçi saptamalara ulaştı. Adının çevresinde oluşan saygınlık, şairliği kadar, özverili kişiliğinin, her türlü yapaylıktan uzak duyarlılığının da ürünüydü." Adı, Ceyhun Atuf Kansu idi... 17 Mart 2007'de, Ankara'da geçirdiği kalp yetmezliği sonucu aramızdan ayrıldı. Adına 1986 yılından beri şiir ödülü verilmekte... 1986'dan beri seçici kurulunda bulunduğum Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü'ne bu yıl
Sesler, İncelikler adlı dosyası ile İlyas Tunç değer görüldü. Tunç'a ödülü, 17 Mart Pazartesi günü saat 18.30'da Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde yapılacak törenle verilecek. Ceyhun Atuf Kansu'dan şiirlerin de okunacağı törende, Metin Turan Cumhuriyet'in 'Kristal Şairi Ceyhun Atuf Kansu' başlıklı bir sunum yapacak. Ömrüne ömürler katılası Fazıl Hüsnü Dağlarca, bir konuşmamızda "Her şair, bütün hayatı boyunca aslında tek bir şiir yazar ve bu şiiriyle yarınlara kalır," demişti. Bugün okuyun Kansu'nun
Dünyanın Bütün Çiçekleri'ni,
Gemerek ve
Kızamuk ağıtlarını, özellikle de "Hoyrat ellerinden alıp o gülü/Hangi ellerden?/Uzak Teksaslı çobanların/Bilmediği, uğruna can vermediği/Türkiyeli o çileler gülü..." diyen
Bağımsızlık Gülü şiirini... Ceyhun Atuf Kansu'yu 30. ölüm yılında saygıyla yad ediyorum.
Bugünkü Tüm Yazıları
Ölümünün 30. yılında Ceyhun Atuf
Yayın tarihi: 15 Mart 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/15/ct/haber,1D40E1C03AF742BBA67E255ABF68FBF2.html
Tüm hakları saklıdır.