Prof. Dr. Vedat Şar: "Her ülkenin ulusal karakteri spor sahalarına yansır."
En büyük korkumuz performans!
Kimi patlıcandan korkuyor kimi kan görmeye dayanamıyor... Hekimler ne filofobi'ye (aşık olma fobisi) ne de Triskaidekefobi'ye (13 sayısından korkma fobisi) hiç şaşırmıyor. Prof. Dr. Vedat Şar ile fobileri konuşurken, Türk insanında en yaygın fobinin 'Performans' olduğunu öğrendik!..
İLİŞKİLİ HABERLER
En büyük korkumuz performans!
Prof. Dr. Vedat Şar, gazeteci Füsun Saka ile yaptığı söyleşilerden oluşan '99 Sayfada Fobiler' adlı kitabında depresyondan panik atağa, alkol ve madde bağımlılığından adı duyulmamış korkulara kadar pek çok konuda bilgi veriyor. Şar ile fobiler üzerine konuşurken, Türkiye'de en sık 'performans' fobisinin yaşandığını söyledi.
* Fobi ile korku arasındaki fark nedir?
Aslında birbirine yakın olaylar fakat fobi normalin çok üzerinde bir korku hissetmek... İki türlü hissediliyor bu korku, hem fiziksel hem de ruhsal. Otonom sinir sistemi harekete geçiyor ve vücut reaksiyon veriyor. Fiziksel olarak çarpıntı, uyuşma ya da benzeri şikayetler oluşurken aynı anda ruhsal olarak da kişi heyecan korku duyuyor ve kötü bir şey olacak hissine kapılıyor.
RUHSAL DENGE ÖNEMLİ
* Fobi öğrenilen bir şey mi, yani fare görünce yüksek bir şeyin üzerine çıkmak, görülerek öğrenilmiyor mu?
Belli bazı durumlarda korkma genetik olarak öğrenilmiş oluyor. Bazı korkular tabiatımızda zaten var, onlara öğrenilmiş denemez.
* Fobiler çocuklukta mı gelişiyor?
Bazen. Fobi insanın ruhsal dengesi ile ilgili bir durum. Sağlıklı ruhsal hayat dengeden oluşuyor. Belirli bir döneme kadar ruhsal bakımdan hayatı dengede giden biri o dengeyi sarsacak bir durumla karşılaştığında o zamana kadar olmayan ruhsal şikayetler yaratabiliyor.
TRAVMATİK FOBİLER VAR
* Mesela trafik kazası geçiren bir kişinin tekrar direksiyon başına geçmek istememesi fobisi oluştuğu anlamına mı geliyor?
Bu fobinin özel bir türü. Buna 'travmatik fobi' diyoruz. Bazı fobiler ileri derece strese bağlı yerleşiyor. Trafik kazasında olduğu gibi üzücü bir olay yaşandığında o olayı yaşatan her şeyden kişi kaçmaya başlıyor. Bunların tedavileri de farklı oluyor. Her fobi böyle değil tabii. Bazılarının neden oluştuğu anlaşılamıyor bile.
* Fobi oluşumunu engellemek için ailelerin yapabileceği bir şey var mı?
Çocukların güvenlik duygusuna ihtiyaçları oluyor. Onun için evhamlı tutumlar çocuk üzerinde olumlu etki yaratmaz. Çocukların güvenlikte olduğu ve bir sorunları olduğunda ilgilenebilecek birilerinin olduğu mesajını alması gerekiyor. Bu duygu yerleşmezse çocuk yardım istemesi gereken durumda yardım istemeyebiliyor. Birçok problem bu yüzden yerleşiyor.
* Daha çok hangi ruh halindeki insanlarda fobi oluşuyor?
Fobi geliştiren insanlar genellikle belirli bir düzen arayışı olan, ani değişiklikleri çok hoş karşılamayan karakterler. Ya da bir şeyi yapmakta aşırı cesaretli davranmakla bundan kaçınmak arasında denge tutturamayanlar.
EN YAYGINI SOSYAL FOBİ
* Kadın-erkek ve çocuklarda en sık rastlanılan fobiler neler?
Çocuklarda daha çok hayvan fobileri oluyor. Kadınlarda 'agorafobi' dediğimiz kalabalık yere girmekten korkma fobisi. Erkeklerde sosyal fobi sıkça karşılaşılan bir tablo. Performans gerektiren durumlarda sıkıntı yaşayıp sosyal ortamlara girmemeye çalışma durumu. Kişi kendi kendine engel koyduğu için sosyal fobi iş hayatında başarıyı da azaltıyor. Kadınlarda da erkeklere yakın oranda sosyal fobi görülüyor. Erkeklerde panik atağı sonrası korkuya karşı korku denilen tablolar ve kalp krizi yaşama korkusu da sık görülüyor.
* Panik atak ve fobi birbirinden farklı mı?
Birbirine akraba. Bunların hepsine 'anksiyete bozuklukları' diyoruz.
* Fobinin tedavisi var mı?
Var evet, hatta en iyi sonuç alınan konulardan biri bu. İlaç tedavisinde bir-iki aylık sürede fayda görürüz. Ama ilaç bırakılınca rahatsızlık tekrarlayabilir. Davranış tedavisi denilen ve kişiyi korkulan nesneye alıştırmaya yönelik psikoterapi ise daha kalıcı bir yöntem ama çok daha fazla vakit alıyor.
* Yurtdışında da araştırmalar yapıyorsunuz. Türk insanın diğer ırklardan ayrılan en büyük fobisi nedir? Performans fobisi yaygın. Performans anksiyetesi de deniyor buna. Türk insanı yapı olarak bazen gereğinden fazla atılımcı bazen de gereğinden fazla tutuk olabiliyor. Aynı futbol takımlarımız gibi. Her ülkenin ulusal karakteri biraz da spor sahalarına yansır. Tipik olarak Türkiye'de büyük başarılar kazanılır, hiç yapılmayacak şeyler yapılır. Arkasından hiç olmayacak bir takıma yenilinir. İşte burada performans anksiyetesi oluşuyor. Seyirci ne diyecek, rezil olacağız düşünceleri zihnini kemiriyor. Bizim toplumumuzda 'rezil olmak' çok önemlidir. Konu kafada büyüyünce kişinin eli ayağı tutmuyor, ne yapacağını bilemez hale geliyor.
* Bunun tedavisi var mı?
İlaç değil ama terapiyle kişinin zihnindeki öncelik sıralamasını değiştiriyoruz. Bir şey kişinin zihninde gereğinden fazla yer kaplıyorsa, performans anksiyetesi oluşuyor. Öncelik sıraları psikoterapide çok önemlidir. Elimizde olmadan bazı şeyleri çok önemli sanmaya başlıyor ve başka şeyleri ihmal ediyoruz.
İLİŞKİLİ HABERLER
En büyük korkumuz performans!
Yayın tarihi: 8 Mart 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/08/gny/haber,A84AF96E5FBA4C5793D7A3BF1008DC49.html
Tüm hakları saklıdır.