Avangard ve özgür bir sanatçıydı

Tasarım, mimari, felsefe, müzik, magazin, yemek gibi konularda yazılar yazdı. İlk sanatçı kolektiflerinden ve misafir sanatçı programlarından birini yönetti, çalışmalarından bazıları Avrupa'daki müzeler tarafından alındı. Finlandiya, İsveç, Avusturya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Avustralya, Hindistan gibi ülkelerden davet alarak buralarda çalıştı. 1995 yılında dördüncü ve 2005'te 9. Uluslararası İstanbul Bienalleri, 24. Sao Paulo Bienali (1998), 4. Cetinje Bienali (Sırbistan Karadağ, 2004), '47. Ekim Salonu: Sanat, Yaşam ve Kargaşa' sergisi (47th October Salon: Art, Life and Confusion, Belgrad 2006) ve 2003 yılında Walker Art Center'da gerçekleştirilen 'Coğrafyalar Nasıl Biçim Alır' (How Latitudes Become Forms) sergisinin de bulunduğu birçok sergi ve sempozyuma katıldı. Avrupa'da Çağdaş Sanatın Özendirilmesi konusunda bir UNESCO Ödülü aldı. Alptekin, Sanat Dünyamız dergisindeki son söyleşimizde kendini şöyle anlatmıştı: "...Benimki bir tür, eski romantik seyyah olma durumu. Bu bir 'flaneur'lük değil ama. Çünkü o, belli bir şehre dair. Bu, bir tür yalnız gezerlik belki... Ama hep, bir şehirle ve onun içerisiyle ilgili. Benim 'coğrafyacılık' diye bir yaklaşımım yok ama başka coğrafyalar peşindeyim. Coğrafya, zaten çağdaş sanatçının kaçınılmaz olarak yaşadığı bir şey. Bir nevi, kültür politikalarının sonucu, sanatçı denen yaratığı dolaştırıyorlar. Böyle, memur gibi dolaşıyorsun. Bir de, başka tür bir sanatçı var ki, o dünya üzerinde birçok yere kendi rızasıyla, bunu tatil hakkı olarak gördüğü için gidiyor... Satıyor işlerini... Parası var... Galerisi şusu busu var... Bu belki de en medeni şey onun için... Geliri var adamın, karar veriyor, Napoli'ye gideceğim diyor. Bu adeta onun için bir meslek. Bizim ise tatil bilgimiz yok... Benim karar vererek yaptığım bir tatilim hiç olmadı... Mega-şovlarla uğraşmayan, ajanı olmayan sanatçılardan konuşuyorum burada. Ama ben o adam gibi de olsa idim, yine Moğolistan'a giderdim. Demek istediğim, bu bir nevi arayış duygusu."