Bu acıyı çok iyi bilirim Yetkin'in ayağını tutun!

Nebil Özgentürk'ün genel yayın yönetmenliğinde hazırlanan ve Cumhuriyet tarihine ışık tutmayı amaçlayan 'Türkiye'nin Hatıra Defteri' adlı belgeselin içinde yer alacak 13 kısa metrajlı filmin çekimleri sürüyor. Belgeselin sekizinci filmi 'Beyaz Sayfa' geçtiğimiz günlerde tamamlandı. İrfan Tözüm'ün yönettiği filmde başrolleri Müşfik Kenter, Halil Ergün, Yetkin Dikinciler, Yavuz Bingöl, Nilüfer Açıkalın ve Ünal Ersözlü paylaşıyor.

YILLAR SONRA ROLLER DEĞİŞTİ
Darülaceze'de çekilen filmde gençliğinde siyasi düşünceleri nedeniyle işkence gören bir yazarın, yıllar sonra kendisine işkence eden bir polisle kurduğu dostluk anlatılıyor. Filmin en ilginç özelliği ise gençlik yıllarında işkence görmüş olan türkücü Yavuz Bingöl ile gazeteci Ünal Ersözlü'yü bir araya getirmesi. Filmde Şefik adlı polisin gençliğini canlandıran Bingöl, şöyle konuşuyor:

SESLERİ HALA KULAKLARIMDA
"16 yaşındayken duvara yasadışı slogan yazmak nedeniyle tutuklanarak İzmir Narlıdere Gözetim Evi'nde 10 gün boyunca işkence gördüm. Gözümü kapatıp beni bir yere götürdüler. Sürekli hakarete uğrayıp, dayak yiyordum. Filistin askısına da astılar beni. Her yerim ağrıyordu. Sonra beni bir yere götürdüler ve ellerimi çözüp gittiler. Gözümdeki bandajı açtığımda boş bir arazideydim. Bana işkence yapan polisleri hiç görmedim ama sesleri hala kulağımda. O sesleri bugün duysam yine tanırım... Yıllar sonra bu filmde rolüm değişti ve işkence yapan bir polis oldum. Filmde yazarın gençliğini canlandıran Yetkin Dikinciler'e her vuruşumda, 16 yaşında yediğim dayakları hatırladım. Zihnimde o günlere öyle bir dönmüşüm ki, rolümü abartmışım. İrfan Tözüm'ün söylediğine göre, iyi de olmuş. Gerçekçi sahneler çekmiş... Olan Yetkin'e oldu! Neyse ki o da, sah- nenin gerçekçi olması için elimden geleni yapmamı istemişti.

BAYILMAMA İZİN VERMEDİLER
Filmde bir başka işkenceci polisi canlandıran Ersözlü ise şunları söyledi: "1981'de İzmir'de üniversite öğrencisiyken öğrenci olaylarına adım karıştığı için tutuklandım ve Narlıdere Gözetim Evi'nde 40 gün işkence gördüm. Henüz 21 yaşındaydım. Filistin askısı, elektrik şoku ve falaka gibi ne kadar ağır işkence varsa hepsine maruz kaldım. Canımı en çok elektrik şokları yaktı. Bayılmama da izin vermiyorlardı. Acıdan bayılma sınıra geldiğim an vurmayı kesiyorlardı. Sonra yine başlıyorlardı. Yetkin'e vururken aynı acıları hissetim. Yıllar sonra işkenceci polisi oynamam kaderin bir cilvesi."