kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Şubat 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Haftanın albümleri

Badem / S'onsuz / Taşoda
"Televizyonda Özlem Tekin sesli bir kız türemiş, herkes onu konuşuyormuş. Onu yazsana," dediler geçen gün serviste. Zaten uykum açılmamış, suratım bir karış. "Tamam kardeşim," dedim. Bir an önce uyumak için, "Şimdi izin verirsem kafayı cama dayayıp uyuyacağım." İyi ki iki sütun yerimiz var, herkes eleştirmen kesildi... Öğlene doğru bilincim yerine gelince kahvenin de etkisiyle araştırayım dedim. Kimmiş bu. Tabii öyle biri yok. Sivri zekalı amatör eleştirmen kardeşim, Badem'in Özlem Tekin ile yaptığı düetten bahsediyor. Bir süredir gündemimizdeydi ama fırsat olmadı. Bugüneymiş... Bu çocukları Boğaziçi Üniversitesi günlerinden beri tanırım, elimizde büyüdüler. Hepsi çok efendi, kendi halinde iyi müzik yapmak dışında bir derdi tasası olmayan çocuklardır. Badem'in ilk albümü, Anadolu kokan, türkü formuna gitar müziği ruhu katmaya çalışan albümler sınıfındaydı. Tarih yazmasa da başarılı da oldu. İkinci albüm daha şehirli. Kendi deyimleriyle daha çok gitar var, sound'u oluşturan enstrümanlar da daha çeşitli. Badem, hüzünlü çocuklardan oluşan bir grup. Şarkıların tamamında bu duygu hakim, hatta bu albümde daha da karanlık hisler içindeler. Yalan aşkları kabulleniyor, bir an için ümitleniyor sonra yine çuvallıyor, kadere boyun eğiyorlar. Yalan dolan da olsa aşktır deyip kabul ediyorlar. Böyle hayat mı geçer çocuklar? Yalan dolanı kabullenmek niye? Bu kadar ezik olmayın. Şöyle bir tatile falan çıkın, kendinize gelin. Albümün açılış şarkısı Kalpsiz'de Özlem Tekin'i hakikaten başarılı bulduk. Hatta Özlem, Badem'ci çocuklardan bir iki şarkı mutlaka almalı diye düşündük ilerisi için. İlhan Şeşen'li Geceyedir Küsmelerim aynı etkiyi yaratmıyor. Kalpsiz'in albümün sonundaki akustik versiyonu da çok güzel. Albümün tamamını anlatacak bir cümle yazayım diyorum en sona ama bulamıyorum. Belki şöyle bir şey: İskoç grup Travis, Türk olsaydı bu devirde böyle müzik yapardı. (Açıklama: Yani iyi bir şey söylüyorum.) Bu arada kapaktaki ağaç hanım kız Özlem Tekin değil herhalde? O mu yoksa?

Nino Varon / Ninovari... / Rec by Saatchi
Nino Varon Bey'i eskiler iyi tanır. Ben de eskiyim ama o kadar değil. O yüzden tanımıyorum. Efendim Nino Varon bir prodüktör olarak Nilüfer'i keşfeden insandır bir kere. Tanju Okan'dan Modern Folk Üçlüsü'ne, Bulutsuzluk Özlemi'ne hatta Duman Kaan'a kadar çok destek verdiği, teşekkürünü aldığı insan vardır. Besteci ve söz yazarı olarak artık günümüz dünyasında önemli biri olmasa da hala adını bilen bir kuşak kalmıştır. Varon'un albümü, tamamen Büyükada'da, eşi Jenny'yi kaybetmesinin ardından, onun özlemiyle yazılmış, kaydedilmiş, mırıl mırıl mırıldanılan şiirler ve müziklerden oluşuyor. Öyle de bir yazı yazmış ki içine... Bu kadar ezilip büzülmeye ne gerek var üstadım. Alçakgönüllülüğün fazlası zarar. Gönlünüze göre takılıp doğaçlamışsınız üzerine de kelimeler dökülmüş. Şekil değil hissiyattır önemli olan. Nino Varon'un albümünü güneşli bir kış günü dinleyin. Dinlerken rakınızı koyun, deniz gören bir ortamda ağır ağır demlenin, sohbet edin. 'Sigara içilebilir alan' diye bir şarkı var, hastası olduk. Artık böyle şöyler kalmadı. 20 yaşındaki yeni yetme popçular salata yerken Nino Varon şöyle diyor: "Dost zehirinden bir nefes daha çektim, sigara içilen alanda..." Al sana şarkı sözü. Ercan Saatçi'ye de bravo. Yalnız bir de küçük eleştiri. Şirketinizin web sitesini yanar dönerli yapmışsınız iyi güzel de Saatçi Bey, güncellemeyi unutmuşsunuz. Nino Bey'in albümünü ara ki bulasın...
Haberin fotoğrafları