maNga elemanları: Cem (Bahtiyar), Yağmur (Sarıgül), Efe (Yılmaz), Özgür Can (Öney). Grubun vokalisti Ferman (Akgün) ise röportaja katılamadı.
Bir dahakine Wembley'e bekleriz
MaNga beş yıllık grup ama şimdiden hedeflerine doğru uygun adımda ilerliyor. Binlerce hayran, onlarca konser derken, grup 13 Nisan'da Wembley Stadı'nda konser verecek. Grubun üç hayranı maNga'yla karşı karşıya geldi..
- Aylin: maNga grubu nasıl oluştu?
- Ankara'da üniversitede okurken müzikle ilgileniyorduk. Tesadüfler, geçmişten gelen arkadaşlıklar, grubun oluşmasına önayak oldu ama sorduğun profesyonel anlamdaysa grubun kendini gösterdiği ilk tarih, Show TV'de yayınlanan Sing Your Song yarışmasıdır.
- Feyza: İkinci albümde bizi neler bekliyor?
- Hâlâ stüdyodayız ama albümün büyük kısmını bitirdik. Klasik maNga sound'u dışında daha olgun bir çalışma olduğunu düşünüyoruz. Bu albümde bir yenilik var. Fan sitelerinden de anlaşılacağı gibi biz dinleyicilerimizle iç içe yaşıyoruz ve üç yıldır da albüm yapmıyoruz. Menajerimiz "Dinleyicilere bir jest yapalım ve onların sevgi mesajlarını müzikle harmanlayarak albümde kullanalım," diye bir teklifte bulundu ve bunu albüme yansıttık. Herkesin sesini kullanamayacağız belki ama maNga fanlarının sesleri albümde ölümsüzleşmiş olacak.
- Kerem: Müzik dünyasından örnek aldığınız isimler var mı?
- Bu biraz karışık. Hepimizin müzik tarzları farklı. Mesela Yağmur bir dönem Korn dinlerdi. Artık biraz büyüdük galiba, sadece rock dinlemiyoruz. Farklı tarzlarda müzik dinlemenin iyi yanı, müziğinizi de zenginleştirmesi. Kendimizi tekrar etmek istemiyoruz.
- Aylin: Televizyon programlarında fazla görünmüyorsunuz. Bir de kliplerinizde animasyon karakterleri kullanmanızın özel bir sebebi var mı?
- Aslında televizyondan uzak duralım diye bir derdimiz yok; hatta fazlasıyla göründügümüzü bile düşünüyoruz. Klipte ise müziğin ön planda olmasını istiyorduk. Aslında dördüncü klip Bitti Rüya'dan itibaren yüzlerimiz göründü ama o şarkının konsepti de yüzlerimizin görünmesini gerektiriyordu. Kliplerde vesikalık gibi görünmek istemeyiz. Çünkü manga kavramını yansıtmaya çalışıyoruz. Herkes Gorillaz'la aramızda ilişki kuruyor ama onlar baştan beri proje grubu olduklarını belirttiler; biz ise bir proje değiliz. Bu kliplere de yansıyor, grupta kimin, nasıl anime karakter olarak temsil edildiği açık.
- Feyza: Boş zamanlarınızı nasıl geçiriyorsunuz?
- Ben (Özgür) Cem'le ev arkadaşıyım. Bizim ev, grup için buluşma yeri gibi oluyor. Haftada bir-iki kere bir araya geliriz. Konser DVD'leri izlemeyi tercih ediyoruz. Ben Denizli'den geldim, diğer elemanlar Ankara kökenli; dolayısıyla birbirimizi bulmuşken kaybetmemeye çalışıyoruz. Zaten turne dönemlerimizde 24 saat beraberiz.
- Kerem: Eurovision Şarkı Yarışması için seçilen Deli şarkısını dinlediniz mi? Size bir teklif gelse kabul eder misiniz?
- Cem: Ben şarkıyı dinledim. Klasik bir Mor ve Ötesi şarkısı. Yarışmada gayet iyi bir yere geleceklerini düşünüyorum ve canı gönülden de destekliyorum. Bize teklif gelseydi ne yapardık bilmiyorum; zor bir karar. Yarışmayı bir dönem ailecek televizyon başında merakla beklerdik. Artık o kadar ilgi çekmiyor ama hâlâ önemli bir organizasyon. Sanırım, ("Hazır hissediyor muyuz arkadaşlar?" diye diğerlerine sesleniyor) teklif gelirse kabul ederiz.
- Kerem: Türkçe mi, İngilizce mi söylerdiniz?
- Bir düşünelim. Ama en yaygın dil kullanılacaksa Çince olsun.
- Aylin: Göksel'le Dursun Dünya şarkısında yaptığınız düet beğenilmişti. Böyle çalışmalar yapmaya devam edecek misiniz?
- Aslında yeni albümde de böyle çalışmalar var.
- Aylin: Kiminle?
- Yok söylemeyelim sürpriz yapalım. Göksel'le arkadaşız, hatta Cem'le Özgür onun ilk albümünde çalıştı. Şarkının yapım aşamasında hep kafamızda bir kadın vokali dolaşıyordu. Göksel'e teklif ettiğimizde doğru ismin o olduğunu anladık. Göksel şarkıda kendi albümündeki ses aralığından farklı bir ses aralığı kullandı ve çok da güzel oldu. Bu albümde Göksel'le çalışmamız yok ama ileride neden olmasın ki?
- Feyza: Rap ve rock gibi iki farklı müzik tarzını iç içe geçiriyorsunuz. Bu sizin özelliğiniz mi?
- Aslında daha farklı tarzları da kullanıyoruz ama müzik türlerini kategorize etmekten de hoşlanmıyoruz. Artık herkes farklı türler arasında geçiş yapıyor. Rock sound'u en çok vokallerimizde ortaya çıkıyor ama diğer yandan da DJ kullanıyoruz. Bizim ne tür müzik yaptığımız ikinci albümde belli olacak. Yeni albümde bir yandan 70'lerin klasik rock sound'una gönderme var ama diğer yandan bugünün modernist tavrını gösteriyoruz. Belki de albümü dinlediğinizde daha da çok, "Bu adamlar ne yapıyor?" diyeceksiniz.
- Kerem: Hedefleriniz nedir ve kendinizi nerede görmek istiyorsunuz?
- Beş yıllık bir grubuz ama ilk bir araya geldiğimizde büyük bir stadyumda konser vermeyi düşünürdük. 13 Nisan'da İngitere'de Wembley'de Tarkan'la birlikte konser verecegiz. Beş yılda iyi bir yere gelmişiz. Bu soruyu Sing Your Song yarışmasında da sormuşlardı ve biz "Büyük bir stat konseri," demiştik. Demek ki orası Wembley'miş...
- Kerem: Tarkan'la düet yapacak mısınız?
- Ayrıntıları bilmiyoruz ama neden olmasın?
- Aylin: Taklit ettiğiniz rock grubu var mı?
- Taklitle, etkilenmeyi ayırmak gerekir. Tabii ki birilerinden etkilendik. Türk müziğiyle büyüyoruz ama öte yandan Batı kaynaklı müziği takip ediyoruz. Bütün bunlardan etkilenmişizdir, bizi başka gruplara benzetmeye çalışırsanız, illa ki bir şeyler bulursunuz; bundan kaçamazsınız.
- Feyza: Yerli rock piyasasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Yerli rock piyasasında iyi gruplar var ve piyasanın genişlemesi hoşumuza gidiyor. Üç-beş grup olsa aynı şarkıları dinlemeye başlarsınız. Yeni gruplar çıktıkça biz de kendimizi daha iyi ve farklı şeyler yapmaya zorlarız. Bizden daha iyi gruplar çıktığında, onlara erişmek için yeni şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyoruz.
- Feyza: Yakından takip ettiğiniz gruplar hangileri?
- Amatör underground grupları yakından takip ediyoruz. Örneğin İzmir'de Makine diye bir grup var, harika. Eskişehir'den Mangır, İstanbul'da Pin-up var.
'KORSANA HAYIR,' DEMEK YETMEZ
- Kerem: Korsan CD satışı ve internetten müzik indirme hakkında ne düşünüyorsunuz?
- "Korsana hayır," demek yeterli değil; bu söz havada kalıyor. "Korsana hayır," deyip albümün ne kadar satacağını beklemek de tuhaf. İnsanlara internetten müzik download etmek kolay geliyor ama bunun aynı zamanda müzik endüstrisini çıkmaza sürüklediğini de anlamıyorlar. Burada sorunun ilk bölümüne geçelim; Radiohead gibi grupların yeni satış tekniklerini denemesi, zaten gidişatın kötülüğüne bir tepkidir ve bizim için de örnek haline gelebilir.
- Aylin: Müzikle uğraşmasaydınız ne yapardınız?
- Cem: Şu an geçinmek için ek bir iş yapmamız gerekmiyor. Ben bankacılık-finans okudum. Müzik olmasaydı bankacı mı olurdum bilmiyorum.
- Efe: Bilgisayar mühendisliği okudum. Biz müzikten para kazanıyoruz ama para kazanmak için müzik yapmıyoruz. Kişisel olarak kazandıgım para beni tatmin etmiyor çünkü müzisyen para pul düşünmeye başlarsa yaratıcılığını kullanamaz. Senin sorduğun soruyu fan sitelerinde de soruyorlar, orada cevap vermedik ama şimdi söyleyim. Müzikten kazandığımız parayı müziğe harcıyoruz. Müzik olmasa boş otururdum.
- Yağmur: Müzik olmasaydı demek benim için zor; çünkü ilkokuldan beri müzikle ilgileniyorum. Yine de müzisyen olmasaydım, fotoğrafçılık gibi bir sanat dalıyla uğraşırdım.
- Özgür: Müzik olmasa ya marangoz ya da akvaryumcu olurdum. Ev pet shop'a döndü; 100'den fazla cinste balık çeşidim var. Evin içinde sal yapacağım artık. Ama müziksiz hayatı düşünemem herhalde.
Yayın tarihi: 22 Şubat 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/22/cm/haber,27B655813D6B49988655F9717296802E.html
Tüm hakları saklıdır.