kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Şubat 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Nişantaşı'ndaki Zazie'de 'kıyafet zorunluluğu' yok.

Şaraplar şişeyle değil, kadehle

DENİZ ERBİL
08.12.2007
Alışveriş meraklılarının dinlenmek için tercih ettiği adreslerden biri haline gelen Zazie, İtalyan mutfağı ağırlıklı mönüsüyle dikkat çekiyor. Çeşitli kokteyllerin bulunduğu mekânda hemen her şaraptan yalnızca bir kadeh isteyebilirsiniz..
Kimi insanlar dükkân dolaşmaktan, vitrin bakmaktan hoşlanır. Kuşkusuz arada bir şeyler de alır ama genellikle haftanın birkaç günü bu alışveriş gezilerini yapanlar, her seferinde evlerine elleri dolu dönmezler. Bu alışveriş gezileri yorucudur. Şık mağazaları tavaf edenler, sık sık soluklanmak, öğle saatinde iyi bir yemek yemek, akşamüstü bir kadeh içki içmek isterler. İstanbul her ne kadar birkaç kilometrelik bir alan içinde Avrupa'nın en büyük alışveriş merkezlerinden beş-altı tanesini barındıran bir kent olduysa da, Nişantaşı'nın bu bağlamda konumu hiç sarsılmadı. Bu semt, mağaza gezmek isteyenler için hâlâ cazibesini koruyor. Nişantaşı'nda dolaşanlar için çok sayıda kafe, biraz daha az sayıda restoran ve bar var. Bunların en yenilerinden biri, Atiye Sokak'taki Zazie... Taksim dolmuşlarının kalktığı bu sokakta birbiri ardından mekânlar açılıyor. Zazie de bunlardan biri. Eski bir apartmanın giriş katı, başarılı bir tasarımla bar ve restoran olarak düzenlenmiş. Kapıdan girdiğinizde karşınıza sevimli bir bar çıkıyor. Solda, sokağa bakan pencere tarafında birkaç masa var; barın karşısına düşen kesimde de büyük bir pizza fırını. Arkaya doğru ilerlediğinizde, arka bahçeye bakan bir ikinci bölüme ulaşıyorsunuz. Yazın da buradan bahçeye iniliyor ve orada yemek yeniyormuş. Biz bir öğlen saatinde gittiğimizde, dizilerden ve gazetelerin magazin sayfalarından aşina olduğumuz bazı simalar yemek yiyordu. Sırf 'sosyetikler' ya da 'elitler' denen o kesimden kişileri görmek için bile buraya gelenler olduğunu tahmin ediyorum. Ancak biz etrafla değil, yemeklerle ilgilendik ve mönüyü incelemeye başladık. Mönü sabah kahvaltısı ile başlıyor. Kahvaltı servisine yeni başlanmış. Tostlar, omletler ve sahanda yumurta çeşitleri, pancake gibi kahvaltılıkların yanı sıra 'Zazie Diyette' başlığının altında müsli, yulaf ezmesi çeşitleri, sabah gözünü açar açmaz kendini Nişantaşı'na atanlara zengin kahvaltı seçenekleri sunuyor. Mönüde kahvaltı sayfasının hemen karşısında kokteyller sıralanmış. Buradaki liste de eve gitmeden ya da herhangi bir programa başlamadan önce bir şeyler içmek isteyenlere göre ve oldukça kapsamlı. Ancak biz bunlarla fazla zaman kaybetmeden yemeklere geçiyoruz. Domates, tavuk, soğan ve günün çorbası olmak üzere dört çeşit çorba bulundurulduğunu görüyoruz. Yemek aralarında bir şeyler yemek ya da öğle yemeğini bir sandviçle geçiştirmek isteyenler için de 'krok mösyö', krok Zazie, somonlu bruschetta, füme tavuk, Emmental peyniri gibi malzemelerle yapılmış açık ve kapalı sandviçler düşünülmüş. 'Bacon, lettuce, tomato', yani İngilizce beykın, marul ve domates sözcüklerinin kısaltılmış biçimi olan 'BLT' adlı klasik sandviç burada, çıtır beykın, çıtır hindi, pastırma, çıtır tost ekmeği, acı hardal ve ketçap ile yapılmış özel bir varyasyonu ile sunuluyor. Üç çeşit 'kiş'in ardından upuzun bir salata listesine bakarak tam Nişantaşı'nda yemek yiyenlerin sağlıklı yaşama önem verdiklerini düşünecekken, başlı başına bir pizzacının tüm seçeneklerini sunan pizza mönüsünü görünce insan bu konuda acele hüküm vermenin doğru olmadığını düşünüyor.

DOPDOLU BİR MÖNÜ
İtalyan mönüsü ağırlıklı olduğunu bu ana kadar fark etmeyenler 'antipasti' ve 'pasta' ana başlıklarını görünce, ne tür bir restoranda olduklarını kesinlikle anlıyor. Antipasti olarak dana carpaccio, çeşitli salamlar, peynirler, Katalan mutfağının karışık ızgara sebzeleri 'escalivada' mönüye alınmış. Pasta, yani makarna çeşitleri arasında penne arrabiata, spaghetti Bolognese gibi klasikler de var, 'ancora' adını verdikleri, çam fıstığı, kurutulmuş domates, zeytin ve kapari soslu daha farklı makarnalar da... Mönünün hemen her ayağında restoranın adını taşıyan bir spesiyalite yer alıyor. 'Zazie's' adlı olanı da domates, kekik, fesleğen, sarımsaklı taze sos, kızarmış patlıcan ve çam fıstıklarıyla yapılmış. Ana yemekler et ağırlıklı. Zazie's steak, Robespierre, Milano usulü eskalop, biberiyeli dana pirzolası, Zazie burger, kişnişli bonfile, beef Stroganoff bu bölümde dikkati çeken çeşitler. Tatlılarda tiramisu, cheese cake hemen her İtalyan restoranının klasikleri. Ancak sıcak sıcak fırından getirilen çikolatalı calzone, Romanov, çeşitli kuplar fark yaratıyor. Şarap mönüsü ise oldukça zengin ve fiyatları makul. Kavaklıdere, Kayra ve Corvus'un ürünlerine yer verilmiş. Yabancı şaraplar da uygun fiyatlarla listeye alınmış. Bu mönünün en etkileyici yanı, en pahalı şaraplar dışında istisnasız tüm şarapların kadehle servis edilmesi. Hatta kadehle Henkel şampanya bile veriliyor. İstanbul'da bu kadar çeşit şarabın kadehle sunulduğu ender restoranlardan biri burası. Bira mönüsünde de Brooklyn Lager gibi Amerika'nın en iyi biralarından biriyle karşılaşmak da çok hoş. Bizim yediğimiz bütün yemekler çok lezzetliydi. Ancak beef Stroganoff'un çöp patates garnitürlü olarak ısmarlandığı halde pilavla sunulması, uyarıldığında da epey zaman geçtikten sonra kez fırında patates gelmesi, yemeğin tadını biraz olsun kaçırdı. Ancak bu ufak tefek aksaklığa rağmen günün herhangi bir saatinde Nişantaşı'nda dolaşırken ya da akşam özel olarak yemek yemek için Zazie'ye uğranabilir; burası hoş ve çağdaş bir mekân.
Haberin fotoğrafları