Bunlar çayın yanına iyi gider

Zonguldak'ta, büyük bir ailenin çocuğuydu. Ailesinde misafire çok önem verilirdi. Ramazan'da, bayramlarda, yemek davetlerinde büyük masalar kurulur, çok detaylı hazırlıklar yapılırdı evlerinde. Anneannesi dikkatli ve titiz bir kadındı. Misafirlere her şeyin en iyisi, en güzeli hazırlanırdı. Annesi de, çocuklarına her yemeğin en lezzetlisini yapmayı öğretirdi... İşte böyle bir ortamda büyümüş, Büyük- Küçük Tüm Misafirleriniz İçin Çaya Davet kitabının yazarı Fatoş Yağcı. Daha küçük yaşta maydonoz doğrayarak ya da börek sararak bu teferruatlı hazırlıklara katılan Yağcı, "O hayatın içinde olunca ister istemez ilgi duyuyorsun yemek yapmaya," diyor. Zaten genç kız olduğunda artık kendi arkadaş gruplarını ağırlamaya başlamış. Kız meslek lisesi ve ardından yüksek okulda ev idaresi okuması ise onu, yemek işini meslek edinmeye kadar götürmüş. Okulda öğrendiği teorik bilgileri aile geleneklerine ve kendi damak zevkine göre yorumlar katarak harmanlamış. Orijinal tarifler çıkarmaya başlamış... Derken evlenmiş, bir kızı olmuş. 2002 yılında, Sofra dergisinde çalışan arkadaşı Yasemin Sayın'ı, elinde pasta, börek, çöreklerle ziyaret ederken, derginin yayın yönetmeni, kendilerine yemek çekimi için danışmanlık yapmasını önermiş. O da Sofra'nın 'çay saati' bölümünü yapmaya başlamış. Ancak bir gün kötü bir haber almış Fatoş Yağcı; beyninde büyük bir tümör varmış. Ama o, hayata bağlılığı sayesinde umudunu hiç kaybetmemiş. Doktorların en çaresiz kaldığı anlarda bile... Bu sekiz aylık süreçte eşi, kızı, arkadaşları hep yanında olmuş Yağcı'nın. Şimdi ise sağlığı yerinde ve ipini hiç bırakmadığı hayatını, Büyük- Küçük Tüm Misafirleriniz İçin Çaya Davet adındaki bu ilk kitabıyla süsledi.