Süreyya Ayhan: "Eşimin bana sevgiyle bakışı, söylediğim her şeye değer vermesi; bana gözü gibi, bebek gibi bakması, her şeyi beni ona bağlıyor..."
İLİŞKİLİ HABERLER
Her ay kontroldeyim, vücuttan çıkmayan bir ilacı niye alayım?
Her ay kontroldeyim, vücuttan çıkmayan bir ilacı niye alayım?
- İkinci bir doping hikâyesi size inanılmasını giderek zorlaştırdı... Nasıl oldu olay, anlatsanıza?
- S.A: Amerika'da kamp yapıyoruz, yedinci ayda bir form geliyor kural gereği; sporcu bildiri formudur bu, 'Saat kaçta kalkıyorsun, kaçta antrenman yapıyorsun, antrenman yerlerin neresi', yedek telefon numaralarına kadar öğreniyorlar. Formlarımızı ağustosta gönderdik, eylülün 8'inde numune alıcıları geldi. Sabah antrenmana çıktığımız için ulaşamamışlar, alternatif telefonu aramışlar. Yarım saat sonra gittik, numuneyi verdik. Bir ay sonra da, 'A numunesinde iki yasaklı madde bulduklarını' söylediler. Şoke olduk çünkü kendimizden eminiz. Daha koşu antrenmanlarına bile başlamamışım, vitamin bile almıyorum. Acilen B numunesinin açılmasını istedik.
- İki tane mi numune veriyorsunuz?
- S.A: Evet! B numunesini açtırdık, sonuç aynı çıktı. Artık ciddi ciddi ne olduğunu düşünüyoruz çünkü kendimden şüphem olsa gidip o numuneyi vermem! O formlarda da şöyle bir bölüm var: Sporcu üç kez söylediği adreste yoksa üçüncüde ceza alır. Yani numune vermezdim, rapor tutarlardı, bir ay sonra gelirlerdi! İkincisi, o çıkan iki madde de 20 sene önce ağırlık sporlarında kullanılan, şu an hiçbir sporcunun yüzüne bile bakmadığı ilaçlar! Altı ay vücutta kalıyor. Ben her ay kontrole giriyorum nasıl bile bile altı ay vücuttan çıkmayan ilaç alırım? Üstelik kas çapını genişleten, atletlere yaramayan ilaçları? Üçüncüsü yarışa bir sene var. Güreşçi, halterci, atlet, bisikletçi, yüzücü, hangi branşta olursa olsun hiçbir sporcu yarışa bir sene kala ilaç almaz. Dört-beş ay sonra yarış koşacaksan şimdi niye alasın ki?
- Nasıl bir ihtimal kalıyor geriye?
- S.A: O kadar acımasız yazılar yazıldı ki, keşke suç bizde olsaydı diye düşündüm! O zaman cezama razı olur, insanlara anlatmak için bu kadar uğraşmaz, üzülmezdim. Şimdi içimi kemiren tek şey var; nasıl oldu? Biz bu olaydan sonra bir buçuk ay uyku uyumadık. Sürekli araştırıyoruz, nasıl olabilir diye...
Birinci ihtimal: Kim veya kimler tarafından verildi bilmiyorum ama bu bir şekilde bana verildi. Sürekli seyahat ediyorsunuz, ne geliyorsa önünüze yiyip içiyorsunuz...
İkinci ihtimal: Normalde kullandığımız multivitaminlerin içine de bu maddelerden koyuyor, içeriğinde belirtmiyorlarmış. 'Sporcu kendini iyi hissetsin, sürümü olsun ilacın' diye. Bunu yaşayan sporcular da var. Hatta en son Hollandalı bir bisikletçi aynı şeyi yaşadı, dava açıp milyon dolarlar kazandı. Biz de şimdi tüm vitaminlerimizi Hacettepe Üniversitesi'ne yolladık test için..
Üçüncü ihtimal: Bu maddeler hayvanların şişmanlaması için kullanılıyor. Basında da çıktı; koyunlara verilmiş. Biz de dört aydır Amerika'da et yiyoruz sürekli, bir sporcunun temel besini proteindir çünkü. Orada yediğimiz etlerden geçebilir. Şimdi elimizde üç tane done var ve bunların araştırmasını yapıyoruz. Savunmamızda bunların hepsini belgeli bir şekilde sunacağız. Bir de IAAF yönetmenliği şunu söylüyor: Bir sporcuda yasaklı madde bulunmuşsa fakat düşük dozdaysa ve sporcu bunu dışardan bilinçsiz olarak aldığını ispatlarsa bunun cezası uyarıdır, o ceza da en fazla bir senedir. Normal prosedürler yerine getirilirse, ki ümitli olmak istiyorum, benim alacağım ceza uyarıdır. Yoksa Avrupa Spor Mahkemesi'ne kadar gideceğiz.
İLİŞKİLİ HABERLER
Her ay kontroldeyim, vücuttan çıkmayan bir ilacı niye alayım?
Yayın tarihi: 27 Ocak 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/27/pz/haber,B7F84AEBA9804486B28FC329740F4E5D.html
Tüm hakları saklıdır.