Beş yaşında İstanbul'a geliş... Yedi yaşına kadar 'İstanbul'da büyüyormuş' gibi hissetmediği ancak, Göngören'den Bostancı'ya taşındığında İstanbul'da olduğunu hissettiği bir çocukluk... Öğretmen anne; aydın ve demokrat bir babayla geçen baskısız, özgür bir gençlik... Üstelik 'adaptasyon zorluğu çektiği için' 12 gün okulu kıracak kadar özgür! Tiyatroyla uzaktan yakından alakası yokken; Kadıköy'de, otobüs durağında görüp etkilendiği kızın peşine takılınca başlayan bir tiyatro aşkı... Nasıl mı? "Onun gittiği yere kadar gittim, tanıştık, amatör tiyatro yapıyormuş, hafta sonları tiyatro provalarına gitmeye başladım. Bir gün içlerinden biri hastalanınca, hayatında yüksek sesle şiir bile okumamış ben, sahneye çıktım. O anı hiç unutmam! Çok etkilendim..." Siyasalda okumayı düşünürken konservatuvar sınavlarına giriş... Eskişehir'de dört senelik bir öğrencilik hayatı... Bu sırada Beyazıt Öztürk'le aynı radyoda program yapıyor! Mezuniyet sonrası Diyarbakır Devlet Tiyatrosu'nda tam sekiz yıl terör gölgesinde ama büyük bir aşkla tiyatro... Ve yazları İstanbul'da kamera şakaları yapan bir program sayesinde televizyonla tanışma... Sonrasını zaten herkes biliyor; Serseri, Köpek, Beyaz Gelincik ve Sessiz Fırtına ile ekran kariyeri... Petekkaya artık ekranın yeni jönü, Kadir İnanır'ın tahtına aday 'ağır abi', kadınların yeni gözdesi ve 'reytingi cebinde' bir oyuncu... Bu röportaj da meraklıları için onun iç dünyası...
Yayın tarihi: 13 Ocak 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/19/pz/haber,A6ADB1D32F824FFC93060F0679058A6B.html
Tüm hakları saklıdır.