* Bu hafta gösterime giren Arı Filmi şerefine, ufak boylarına karşın yeryüzünün en çok korkulan, kelimenin gerçek anlamıyla en ballı böceklerinden birini, arıları mercek altına alıyoruz. Eşek arılarından farklı olarak kış mevsimini koloniler halinde geçiren bal arıları, kış uykusuna yatmaz. Kış boyunca bir araya gelen arılar bu şekilde sıcak kalır, ama bunun için öncelikle yaz aylarında bal depolamaları gerekir. Bal arıları, kendilerine yetecek miktardan iki-üç kat fazla bal üretir. Peki bu bahsi geçen arı, balı nasıl yapıyor? Sivri iğneli ve hünerli dostlarımız, öncelikle çiçeklerden topladıkları nektarı ağızlarındaki bir enzimle birleştiriyor, sonra da altıgen biçiminde, balmumundan yaptıkları hücrelere depoluyor. Arıların böcek alemindeki en sosyal yaratıklardan olduklarını söylediğimizde de şaşırmayın. İşçi arı olarak bilinen arı türü, dünyaya gelişlerinin ilk ayında içinde bulundukları kovanların temizlik, balmumu, yiyecek taşıma gibi ihtiyaçlarını karşılar, üstüne bir de kovanların muhafızlığını yapar. Bahsi geçen sürenin bitiminde işçi arılar dış dünyaya çıkar, daha sosyal bir hayat sürerek ortalıkta uçmaya, çeşitli çiçekleri ziyaret etmeye başlar. Peki tüm bunlar neye yarar? İşçi arıların ömrü en fazla iki aydır. Demek ki işçi arılar hizmetçilik ve ardından kısa bir sosyalleşme döneminden sonra öbür dünyaya göçer.
* Cem Yılmaz'ın seslendirdiği Arı Filmi'nin gündeme getirdiği ikinci konu, dengesiz kişilikleriyle birer tehdit olarak algılanan arıların nasıl olup da bizi sokma kararını verebildikleri. Sakın unutmayın: Arılar ancak bir topluluk olarak kendilerini tehdit altında hissettiklerinde insanları sokar. Ayrıca, kötü niyetli kişiler tarafından inadına korkutulduklarında da, arılar hemen iğnelerine davranır. Bu noktada önemli olan, telaşlı hareketler yaparak, zaten öfkelenmiş olan arıyı saldırgan bir hayvana çevirmemektir.
* Bizi soktukları vakit, arılar kısa süre içinde ölür. Bunun sebebi, arının iğnesi ve zehir torbası tabir edilen kısmın, soktuğu yerde kalması, arının da bu şekilde büyük bir darbe almasıdır.
* Ömer Vargı, Yavuz Turgul ve Şener Şen, daha önce de pek çok defa bir araya geldi ve birlikte çalıştıkları her sefer, bir nevi Martin Scorsese, Paul Schrader ve Robert De Niro üçlüsü olarak seyircilerin ve eleştirmenlerin beğenisini kazandı. Kabadayı'da en son Gönül Yarası'nı seyrettiğimiz Yavuz Turgul karşımıza senarist olarak, Eşkıya'nın prodüktörü Ömer Vargı ise yönetmen olarak çıkıyor.
Yayın tarihi: 5 Ocak 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/06/ct/haber,77DDE3AA9A934E34894EF49EA60B57C6.html
Tüm hakları saklıdır.