Sinefiller İçin...

* Altın Pusula için 600 kostüm dikilmiş. Filmin senaryosunu yazmak üzere prodüktörlerin anlaştığı usta tiyatro yazarı Tom Stoppard'ın işine son verilmiş, yazdığı senaryo çöp kutusunu boylamış. Filmde Lord Asrail'i canlandıran Daniel Craig'i 007 James Bond olarak da tanıyoruz. Tıpkı Altın Pusula'nın Londra'daki sahne uyarlamasında oynayan Timothy Dalton gibi, o da Kraliçe'nin 007 numaralı ajanı Bond rolünde karşımıza çıkmıştı.

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİNDEN...

* Cenazede Ölüm'ün yönetmeni Frank Oz'u sevmemek elde mi? 1986 tarihli Küçük Korku Dükkânı/Little Shop of Horrors filmini o çekmişti. Bill Murray'nin takıntılı bir ruh hastasını, Richard Dreyfuss'un ise, tatil yaparken bu hasta adam tarafından takip edilip en sonunda kafayı yiyen Doktor Leo Marvin'i canlandırdığı Peki ya Bob?/What About Bob?'u unutmak ne mümkün? In&Out'ta ünlü bir oyuncu olan eski bir öğrencisi Oscar ödülünü alırken, kendisinden 'eşcinsel hocam' diye bahsedince, adım adım gerçekten de gizli bir eşcinsel olduğunu keşfeden Kevin Kline'ın hikâyesi de müthişti.

* En son üç sene önce Stepford Kadınları/The Stepford Wives filmini seyrettiğimiz Frank Oz'un sesini hiç duydunuz mu? Şayet Yıldız Savaşları/Star Wars filminin herhangi bir bölümünü İngilizce orijinalinden seyrettiyseniz, evet, duydunuz. Ne de olsa Jedi Ustası, koca kulaklı, yeşil derili, bezgin bakışlı, Luke Skywalker'ın hocası, büyük üstat Yoda'yı Frank Oz seslendiriyordu.

* Sadece Yoda'yı mı? Susam Sokağı'nın; değişik görünüşü, bir türlü tatmin olmayan iştahı, ilkel dil kullanımı ve içe işleyen bakışlarıyla akıllarımızda yer eden kahramanı Kurabiye Canavarı'nı da, İngilizce'sinde Frank Oz seslendiriyormuş. Susam Sokağı'ndan bir diyalog:
- Kurabiye Canavarı: Ben resim yemek!
- Bob: Hayır Kurabiye Canavarı, hayır, hayır... O resme dokunamazsın.
- Kurabiye Canavarı: Hayır, dokunmak istememek ben, ben yemek istemek.
- Bob: Hayır, yapamazsın, hayıııır!
- Kurabiye Canavarı: Sen beni bırakmak, ben resmin çerçevesini yemek.
- Bob: Üzerindeki uyarı yazısına bak Kurabiye Canavarı, uyarıyı oku. (Canavar resimlerin yenmesini yasaklayan yazıyı görür)
- Kurabiye Canavarı: Lütfen resimleri yemeyiniz.. Pöff, bu gece uzun olacak. Ben düşünür ki... ben yemek... sosisli yemek, ben en iyisi bir sosisli sandviç yemek.

* Hitman filminin bir bilgisayar oyunundan sinemaya uyarlandığını duymuş olmalısınız. Hitman'in en ilginç özelliği, başrolde bir kiralık katilin olduğu oyundaki çok çeşitli öldürme yöntemleri. Bir mafya liderini, örneğin, yatakta boğarak öldürebiliyor, ya da canınız öyle isterse, ortalıkta dolaşan kasaplardan birini boğazlayıp onun elinden aldığınız kasap bıçağıyla atar damarını kesmek suretiyle öbür dünyaya yolcu edebiliyorsunuz. Öldürülen kişilerin kıyafetlerini giyip kılık değiştirebiliyor, kurşununuz bittiğinde de arkadan sessizce yaklaştığınız kötü adamların işini boyunlarına zehirli karışım barındıran şırınganızı saplayarak bitirebiliyorsunuz. Filmin de oyun kadar şiddetli olup olmadığını bu hafta göreceğiz.