'Ajda yüzünden mahkeme kapılarına düştüm ama kızgın değilim'

Naim Dilmener, Türk pop müziğini en iyi bilen isimlerden biri. Gazetelerde yazdığı yazılar, albüm eleştirileri ve şubat ayında basılan ve Ajda Pekkan'ı anlatan Hür Doğdum Hür Yaşarım kitabının yanı sıra Dilmener'i müzikseverler DJ'liğiyle de tanıyorlar. Babylon'da perşembe akşamı saat 21.30'da "Naim Dilmener sunar: Dünden Bugüne Ajda Pekkan" başlıklı bir etkinlikte DJ kabinine girecek olan Dilmener'le yazarlık, DJ'lik ve süperstar hakkında konuştuk.

- Sizin için DJ'likle yazarlık arasında bir bağlantı var mı? Yazarken kelimeleri, temaları seçip harmanlamak ve DJ kabininde aynı şeyi şarkılarla yapmak benzer şeyler mi?
- Bir bağ var diyemem; en azından aleni bir bağ var diyemem. Ya da belki vardır ama ben kendimi ne profesyonel bir yazar ne de profesyonel bir DJ olarak görürüm; bu nedenle belki de yanılıyorumdur. Ama şunun var olduğunu söyleyebilirim, bu da sizin söylediğinize paralel bir şey sayılabilir. Yazarken amaçlardan biri de, birilerine bir şeyler anlatmak, bir mesaj ulaştırmaktır; en basiti ya da hafifi, 'Bakın, ben bunları ya da şunları fark ettim-gördüm, bu tecrübeyi paylaşmak için de, size anlatayım...' DJ'lik yaparken, bu nokta daha da öne çıkıyor bence; sonuçta, seyircinin-dinleyicinin bazı temel beklentileri olsa da çalınacak şarkıların büyük bir kısmına DJ karar veriyor. Tamamen öznel bir biçimde üstelik. Evet, DJ dediklerimizin nesnel yanları gelişmiş olanları, mekânı-salonu doğru okuyanları daha makbul ya da başarılıdır ama yine de öznellik DJ tabiatının vazgeçilmez öğelerindendir bence. Hiçbir DJ, 'Bakın ben bu şarkıyı çok seviyorum, lütfen siz de sevin!' dayatmasından kolay kolay vazgeçemez bana göre. Ben de öyleyim aşağı yukarı. Çaldığım sıralar hep 'Bu şarkı da nereden çıktı şimdi?' bakışlarıyla süzülsem bile, Mansur Ark'ın Sana Demedim mi? şarkısını hep ama hep çalmak istiyorum mesela. Günün birinde, Babylon'u dolduranlardan olumlu bir mesaj alabilirsem de eğer, ifrata kaçacak ve arka arkaya diğer sevdiğim Mansur Ark şarkılarını da çalacağım; Maalesef'i ve Gazla Gitsin'i.

- Hür Doğdum Hür Yaşarım'dan sonra yeni bir kitap çalışması yapmayı düşünüyor musunuz? Kitap sizin müzik dinleme alışkanlıklarınızda büyük bir Ajda Pekkan hakimiyeti yarattı mı?
- Zaten Pekkan'ı taparcasına sevdiğim için o kitabı yazmaya niyetlenmiştim. Yani kitap, beni eksta bir biçimde yoldan çıkarmadı. Zaten deli ya da abartılı bir hayrandım, hâlâ da öyleyim. Belki negatif anlamda beni bir parça düzeltmiş ya da törpületmiş olabilir. Yaz boyu o mahkemeden bu mahkemeye koşturup durdu beni süperstar! Yok hakaret, yok bilmem kaç aydan kaç aya hapis talebi, yok telif hakkım, yok şu, yok bu.

- Kitabı yazarken görüşmediniz mi kendisiyle?
- Hayır, zaten kitabın yazım aşamasında süperstar benimle bir şeyleri paylaşmış olsa, bana kendi arşivini açmış olsa, telifi paylaşmanın lafı mı olur, memnuniyetle kabul ederdim. Ama olmadı öyle bir şey. Hayat onun hayatıydı ama yazan bendim! Neyse ki mahkemelerin tamamı benim lehime sonuçlandı da, ben fazladan nefret hisleriyle donanmamış oldum. Ama yeni bir kitap yazma konusunda da ağzımın payını almış sayıyorum kendimi.