Otobüsle dünya turu keyfi

Dünyayı otobüsle dolaşmak fikri çoğumuza çılgınca gelir. Ya insanlara dünyayı otobüsle dolaştıran bir şirket kurmak? Daha çılgınca değil mi? İstanbul'da görüştüğümüz Ozbus seyahat şirketinin iki ortağından biri olan Avustralyalı Andrew Kelleher için bunu hayal etmek yeterli. Eski bir tur rehberi olan Kelleher dünyayı beş kez dolaştıktan sonra üç yıl önce taşındığı Londra'da emlak yatırımcısı Mark Creasy ile tanışıyor. Daha sonra bir barda koyulaşan sohbet Kelleher'in "İnsanlara dünyayı otobüsle dolaştırabileceğimiz bir seyahat şirketi kuralım. Var mısın?" teklifiyle ortaklığa dönüşüyor. Kurdukları şirketle, otobüsler dolusu gezgini Londra'dan başlayıp Sydney'de son bulan ve üç ay süren bir maceraya çıkarmaya başlıyorlar. Üç hafta önce İngiltere'den 38 yolcusuyla yola çıkan ilk dünya turu otobüsünü İstanbul'da karşıladık. Gezginlerden randevu almak hiç de kolay değil. Bir yerlerde oturarak röportaj isteğini kabul etmiyorlar. Çünkü İstanbul'u keşfetmeye ara verecek her şey onlara sıkıntı veriyor. Otobüsten iner inmez ilk istekleri "Ben kebap yemek istiyorum," ve "Hamama gitmem lazım," oluyor. Çoğunlukla emekli ve yaşlı çiftler, öğrenciler ve meslek sahibi kişiler bunlar.

'ÇOK ROMANTİK'
Otobüsle dünya turuna çıkan grupta yer alan Avustralyalı Simone Beasley, Londra'da özel bir okulda öğretmenlik yapıyor. 42 yaşındaki Beasley'in iş değişikliği nedeniyle dört aylık bir boş zamanı oluyor. Bu sürede Avustralya'daki kız kardeşinin yanına gitmeye karar veriyor. Ancak internette dünya turu düzenleyen Ozbus şirketinin ilanını gören Beasley, hemen kardeşini telefonla arıyor ve "Şimdi yola çıkıyorum. Üç ay sonra ordayım," diyor. Beasley'e göre otobüsle dünya turu çok romantik: "Yavaş yavaş dünyayı dolaşmak... Buna hayır demek mümkün mü! Bence çok da romantik. Hele benim yaşımda biri için." Daha önce de üç kez İstanbul'a gelen Beasley, İstanbul'u "Farklı ve büyüsü bir türlü çözülemeyen kent," olarak tanımlıyor. 34 yaşındaki banka müdürü James Guilfoyle de sıkıcı yaşamından bunaldığı için tura katılıyor. "Her şeyi geride bırakıp geldiniz ama hiç tanımadığınız insanlarla seyahat etmek de zor değil mi?" sorumuzu "İki şişman kardeş var. İnanılmaz horluyorlar. Onun dışında her şey iyi," diye cevaplıyor. Grubun en yaşlıları ise Pete ve Anne Smith çifti. 60 yaşındaki Pete Smith ve 57 yaşındaki Anne Smith, "Hayatımızın yolculuğu bu. İkimiz de bomba gibiyiz. Gezdiğimiz her ülke, bizi bir yaş daha gençleştiriyor," diyorlar. Turun en gençlerinden Alicia Mauris'i gezdikleri bazı ülkelerde yaşanan çatışmalar üzüyor: "Şimdiye kadar dünyanın pek çok ülkesini dolaştım. Şunu iyi gördüm; ne kadar az paran varsa insanlığın o kadar fazla oluyor. İnsanların dünyada dost olmaları için bir gülüş yeterli. Her ülkede, her dinde ve her etnik grupta iyi ver kötü insanlar var. Türkiye'den sonra İran'a gideceğiz. Daha önce de gitmiştim İran'a. İran halkının sıcaklığını çok nadir birkaç ülkede gördüm. Dünyayı ve insanları seviyorum. Çatışmaların canı cehenneme."