kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Eylül 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Oyunculuk da futbol gibi top ayağına geldiğinde çalım atmak gerekir

BUGE CANKAT GÜNAYDIN
Kısa süre öncesine kadar en gözde futbolculardan biri olan İlhan Mansız futbolu bıraktıktan sonra oyunculuk ve TV dünyasına hızlı bir giriş yaptı. 'Doktorlar' dizisinin kadrosuna katılan ve 'Buzda Dans' yarışmasının finalistlerinden biri olan Mansız futboldan koptuğu için üzgün ama özgür olduğu için de mutlu. Mansız yeni 'saha'sını anlattı... ..
Bir dönem performansıyla, attığı golleriyle, imajıyla ve aşklarıyla, Türkiye'nin en gözde futbolcularından olan İlhan Mansız yaşadığı 'amansız' sakatlıklar yüzünden genç yaşta futbol hayatını noktalamak zorunda kaldı. Mansız bu kararın ardından yeni 'saha'sını oyunculuk ve şov dünyası olarak belirledi. 'Doktorlar' dizisinin kadrosuna katılan ve 'Buzda Dans' yarışmasının finalistlerinden biri olan Mansız'ın futbolu bırakmak zorunda kalmasını kimileri gece hayatına, kimileri ise disiplinsizliğine bağladı. Ama Mansız'ın iş yaşantısında ne kadar disiplinli olduğuna bizzat tanık oldum. Beli tutulan, oturmakta-kalkmakta zorlanan eski futbolcu randevusuna sadıktı. Eğildi doğrulamadı, kalktı oturamadı ama kendisiyle futbol, oyunculuk ve şov dünyası üzerine 'eğri' oturduk, 'doğru' konuştuk!

HEP ÇOK FARKLIYDIM

* Futboldan sonra TV dünyasına girmek; radikal bir karar olsa gerek? Evet. Çünkü futbolcular genelde futbolu bıraktıktan sonra ya yine futbol dünyasında kalırlar veya ticarete atılırlar. Ben futboldaki aktif hayatımda da diğer futbolculardan farklıydım ve bıraktıktan sonra da diğerlerinden farklı bir alana kaymak istedim.

* Yeni ortam sizi ürkütmüyor mu? Ürkütmüyor. Genelde bu dünya hakkında çok olumsuz şeyler duymuştum. Kıskanç oldukları, birbirlerini çekemedikleri gibi... Ama setteki herkes bana çok yardımcı olmaya çalıştı.

* Oyunculuk, hayatınıza renk katmak için girdiğiniz geçici bir iş mi yoksa uzun vadeli bir plan mı? Geçici olsa, 'bir dizi teklifi geldi' der, rolü oynar, bitirirdim. Turgay Tanülkü'den ders alıyorum. Haftanın üç günü role hazırlanıyoruz, oyunculuk üstüne çalışıyoruz. Bu kadar çaba sarf ettiğim işin kısa vadeli olmasını istemem.

* Kendinizi yetenekli buluyor musunuz? Hocanız sizi beğeniyor mu? Oyunculuğa yeteneğimin olduğunu düşünüyorum, hocam da buna çok inanıyor. Ama eğitim almaya ihtiyacım var. Öncelikle kameraya alışmam lazım. Spor camiasından kameraya alışkınız ama dizi çekimlerindeki kameralar arasında fark var. Zamanla daha rahat olacağımı düşünüyorum.

* Dizideki rolünüzün sürekliliği var mı? Evet, en azından senaryoya göre 15 bölüm düşünülüyor. Tabii hikayedeki aşkın gelişimini beklemek lazım.

* Aslında yakın olduğunuz da bir konu, şöyle ki; geçmek bilmeyen sakatlıklar, hastaneler, doktorlar...

*
Evet. Dizideki karakter de zaten kalp hastası eski bir sporcu. Hayata bakış açısı birbirimize benziyor. Benim kalbimle ilgili bir problemim yok ama bir sürü sakatlık geçirdiğim için o karakteri daha da iyi anlayabiliyorum.

* Daha önce hiç doktorunuza aşık oldunuz mu? Gittiğim doktorlar genelde erkek olduğu için böyle bir ihtimal yoktu!

* Oynamayı çok istediğiniz özel bir rol var mı? Almanya'da bulunduğum dönemlerde boksa merak sarmıştım ve böyle bir senaryo bekliyordum. İleride kendi hayatımı canlandırmayı çok isterim.

İÇİMDE BURUKLUK KALDI

* Çok farklı iki alan ama futbolla oyunculuğu benzettiğiniz oluyor mu? Evet, çünkü ikisi de kendi içinde bir şov. Hocalarım da bana futbolla bağlantılı bir örnek veriyorlar: İyi bir futbolcu, top ayağına geldiğinde, ayağından çıkarması gerekiyorsa, bunu hemen yapacaktır ama pozisyon müsaitse topu alıp süsleyecek, çalım atacaktır. Oyunculuk da böyle. Rolünüzü ayağına top gelen bir futbolcunun yaptığı gibi süsleyerek oynamanız lazım.

* Bir dönemin en gözde futbolcusu olarak dizilerde, filmlerde, reklamlarda oynamak sizi tatmin edecek mi? Bunu tatmin için yapmıyorum. Futbolu bırakmak kendi seçimim değildi. Eğer kariyerimin son noktalarına gelip 'bundan sonra dizi film yapacağım' gibi normal bir kopuş olsaydı, bu işler de beni futbol kadar tatmin ederdi. Tabii her zaman içimde bir burukluk olacak. Bu burukluğa kapılıp, içine kapanık yaşamak yanlış olur.