kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Eylül 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
House'un üçüncü sezondaki son bölümünde, doktorlar arasındaki köprüler atıldı.

Hapçı doktorun esrarkeş şahidi!

Kaya GENÇ
Aksiliği, uyumsuzluğu ve müthiş hekimliğiyle tanınan Doktor House karakterinin atasının, meşhur hafiye Sherlock Holmes olduğunu biliyor muydunuz? House'un yaratıcısı da bunu kabul ediyor.....
Televizyonun en ilginç hastane dizilerinden biri olan House, yaz başında gösterilen son bölümüyle üçüncü sezonuna veda etti. Amerika'da CSI: Miami'den sonra en çok izlenen ikinci dizi olan House, başarısını büyük oranda baş karakteri Doktor Gregory House'un eksantrik kişiliğine borçlu. Alışıldık iyi kalpli, umut veren, tatlı ve babacan hekimlerin aksine House, hastalarını 'kendi iyilikleri için' kandırıyor, onlarla yatıyor, gizlice hap kullanıyor, sigara içiyor ve hatta meslektaşlarının kahvelerine ilaç karıştırıp onlara istediklerini yaptırıyor... House'la ilgili pek bilinmeyen asıl ilginç özellik ise, onun dünyanın en ünlü dedektifi Sherlock Holmes'dan yola çıkılarak yaratılmış olması.

WATSON VE WILSON
Sherlock Holmes kimya meraklısı bir gençtir ve Londra'da arkadaşı Doktor Watson'la birlikte yaşar. Müthiş gözlem yeteneğiyle Holmes, en deneyimli polis müfettişlerinin dahi çözemedikleri olayları inceler, ipuçlarını değerlendirir ve tümevarım yöntemiyle sonuca ulaşır. Her zaman akla ilk gelen çözümü bulan Watson'un aksine, Holmes hiç fark edilmeyen detaylar aracılığıyla cinayetleri çözer. Doktor House da, tıpkı Holmes gibi, hiçbir hekimin çözemediği en çetrefilli hastalıklara teşhis koyuyor. Arkadaşı Doktor Wilson, aynen Watson gibi ondan olayları kitabına göre çözmesini isterken, House dedektif misali hastalarının evlerine adam yolluyor ve onlardan delil toplamalarını istiyor. Zaten diziyi yaratan David Shore da bu benzerlikleri kabul ediyor ve şöyle diyor: "Büyük yazar Arthur Conan Doyle'u çok seviyorum. Nasıl oluyor da tüm o Sherlock Holmes hikâyelerini böyle zekice yazabiliyordu, merak ediyorum..." Shore, diziyi yaratırken Sherlock Holmes'a esin veren gerçek bir doktorun, Joseph Bell'in de hayatını incelemiş. 1837 doğumlu İskoç hekim bu şekilde 21. yüzyılın en popüler dizilerinden birine ilham kaynağı olmuş.

İKİSİ DE BAĞIMLI
Sherlock Holmes, boş zamanlarında keman çalar, aklını dinlendirmek için tekdüze bir üslupla yazılmış sıkıcı kitaplar okur ve iç sıkıntısını da koluna eroin enjekte ederek dindirirdi. House ise piyano ve gitar çalıyor, bol bol televizyon dizisi seyrediyor, hastanedeki boş zamanlarında taşınabilir PlayStation'ıyla oynuyor ve Vikodin isimli bağımlılık yaratan ağrı kesici bir ilaç kullanıyor. Sherlock Holmes birer satranç problemi gibi çözdüğü cinayet vakalarından arda kalan zamanları çoğunlukla evde tek başına geçirirken, House da doktor meslektaşlarıyla hiç arkadaşlık kurmuyor ve bir nevi keşiş hayatı sürdürüyor. House, bir bölümde Holmes'ün içtiği piponun aynısını içmişti. Oturduğu evin kapı numarası da B-221. Sherlock Holmes da Londra'daki Baker caddesinde, 221 kapı numaralı evde oturuyordu. Tüm bu benzerliklerin House'un yaratıcılarını çok eğlendirdiği aşikâr. Dizinin yeni bölümlerini beklerken yapılacak en doğru şey de belki Sherlock Holmes kitaplarını okuyup yeni benzerlikler keşfetmeye çalışmak olacak.