Türk Dolly'ler anne karnında

Dünyada büyük heyecan yaşatan ilk klon (kopya) koyun 'Dolly', 1996 yılında doğmuş ve bilim dünyasında yeni bir dönemi başlatmıştı. Türk bilim insanları da, üç yıldan fazla süren klonlama çalışmalarını başarıyla tamamlamak üzereler. Yerli klon kuzular ana karnında henüz iki buçuk aylık. Ve kasım ayı sonlarına doğru doğmaları bekleniyor. İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Suni Tohumlama ve Dölerme Bölümü'nde yürütülen klonlama projesinin başkanlığını Prof. Dr. Sema Birler yürütüyor. Klonlama uygulamalarının her aşamasının oldukça zorlu olduğunu, bu aşamaya ulaşmak ve sistemi oturtmak için çok zorlu aşamaları geçtiklerini bildiren Birler, bu tekniği kullanabilen sayılı öncü ülke arasında ülkemizin de yer almasını amaçladıklarını ifade ediyor: "Bu sayede gerek hayvancılık, gerekse insan sağlığını ilgilendiren çok önemli yeni gelişmeler konusunda bu ülkelerle rekabet edebilmemiz mümkün olabilir." Prof. Dr. Sema Birler, klon gebeliklerin normal gebeliklere göre çok hassas olduğunu ve aralıklı kontrollerle kuzuların sağlık durumlarını izlediklerini söylerken, yeni gebelikler için çalışmaların kesintisiz devam ettiğini de ekliyor. Klonlamada geldikleri aşamayı şöyle anlatıyor Prof. Birler: "Şu anda doğumları bekliyoruz. Elde ettiğimiz klon embriyoları, alıcı koyunlara transfer ettik ve yaptığımız ilk ölçümlerde beş koyunun gebe olduğunu gördük. 40'ıncı gün yapılan ultrason ölçümlerinde iki koyunun gebeliğinin devam ettiğini saptadık. İki koyundan birinde tek gebelik görebildik. Diğer koyunda çoklu gebelik gördük. Her şey yolunda giderse kasım sonunda doğumları bekleyeceğiz. Bu geldiğimiz nokta önemli, çünkü daha önce embriyoları oluşturmuştuk ama belli aşamaya kadar getirebiliyorduk ve öteye geçemiyorduk. Üç yılı aşkın bir süredir uğraşıyoruz."

10 YIL KISA BİR SÜRE
"Klonlamada dünyayı yakından takip ettiğimiz söylenebilir mi?" diye sorduğumuzda ise Prof. Birler şöyle yanıt veriyor: "Evet söylenebilir. Dolly'den bugüne 10 yıl geçti. Ama 10 yıl bir başarıdır. Eskiden bilimsel konularda 50'li yıllardan söz ediliyordu. Biz bazı şeyler gecikmeseydi çok daha önce de yapabilirdik. Bu saatten sonra artık her şey daha hızlı olacak." Prof. Dr. Sema Birler, klonlama çalışmasının Devlet Planlama Teşkilatı, TÜBİTAK, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi ve bazı kişi ve kuruluşlar tarafından desteklendiğini, 'kök hücre' gibi diğer araştırmaların kesintisiz olarak devam ettiğini ve önemli aşamalar kaydettiklerini söylüyor.