Venedik hiç olmadığı kadar politik
Ayşegül SÖNMEZ
16.06.2007
Amerikalı küratör Robert Storr, 52. Venedik Bienali'nin bütçesini yüzde 30 aşarak rekor kırdı. Geçtiğimiz hafta açılan bienale, 77 ülkeden 100 sanatçı katılıyor... Türk pavyonu ise 'Şikâyet Etme,' diyerek bienale güzel bir ders verdi..
52. Venedik Bienali, 200 yıldır sanata damgasını vuran akıl ve duygu karşıtlığı üzerine kendini inşa etti. Küratör Robert Storr ise 77 ülkeden 100 sanatçıyı 'şimdiki zamanda sanat' başlığı altında topladı. Türkiye ve Afrika ilk kez Arsenale'deki küratöryal serginin önemli birer parçası olarak, bienalin ana kalbinde yerini aldı.
SERGİNİN HÂKİMİ ÇİN
Türk pavyonu, Garanti Bankası sponsorluğunda, İKSV'nin koordinasyonuyla ve Vasıf Kortun'un küratörlüğünde açıldı. Türk pavyonunda yer alan Hüseyin Alptekin'in 'Şikâyet Etme' adlı enstalasyonu, dünyanın dört bir yanından bienale davet edilen ve kendi ülkelerindeki trajedileri sergilemeye özenen sanatçı projeleri arasında 'dışarıda'lığını ve 'coğrafi siyasi farklılıkları'nı sergilemeyerek farkını ortaya koydu. Alptekin'in bir Gürcü lokantasından esinlenerek yaptığı yerleştirmesinin içindeki masa ve sandalyelere oturarak Alptekin'in filmlerini seyredenler, hem yorgunluklarını giderdiler hem de özgüvenlerini tazelediler. Robert Storr'un merakla beklenen Arsenale'deki ana sergisinin hâkimi Çin Cumhuriyeti'nden Yang Fudong oldu. Çıplaklık, beden, feminizm ve cinsiyet gibi kavramların üzerine düşündüren siyah-beyaz film, Arsenale'in orta koridorunda farklı odalarda gösteriliyor. Fudong'un yanı sıra 50. Venedik Bienali'nin yıldızı parlayan sanatçılarından, İsveç'te yaşayan Felix Gmelin, 2007 tarihli yerleştirmesiyle ana serginin ağır toplarının başında geliyor. Bienale damgasını vuran sanatçıların çoğu 6. İstanbul Bienali'nden tanıdığımız sanatçılardı. Belçika doğumlu ama Meksika'da yaşayan Francis Alys, İsviçreli Ugo Rondinone, Amerikalı Kara Walker, Brezilyalı Iran Do Espırıto Santo gibi isimlere Paolo Colombo'nun küratörlüğünü yaptığı 6. İstanbul Bienali'nden aşinayız.
HERKESİN SAVAŞI KENDİNE
"Bu bienal tam bir kolaj değil ama basit bir kolaj olarak da anlatılabilir. Hayati deneyimlerimizden oluşan basit bir kolaj... Sonuçta bu sergide, her yerden sanat var. Dünyanın farklı bölgelerinden gelen, çağdaş bilinci oluşturan bir sanat... Bu sergide hem İsrailli hem Filistinli sanatçılar var. Onlar bizden çok farklı yaşıyorlar savaşı. O deneyimleriyle bu sergide yerlerini alıyorlar. Amerikalılar da Iraklılar da savaşı farklı yaşıyorlar," diyor Amerikalı küratör. Bienalde 2007 tarihli işleriyle Bruce Nauman ve karısı Susan Rothenberg dikkati çekiyor. Nauman'ın Venedik'ten esinlenerek ürettiği çeşme yerleştirmesine, hayran kalmamak imkânsızdı...
ÖDÜLÜ KİM ALACAK?
Yine 6. İstanbul Bienali kadrosundan aşina olduğumuz Afrikalı sanatçı Malik Sidibe, bienalin açılış günü 52.Venedik Bienali Golden Lion Hayat Boyu Başarı Ödülü'ne layık görüldü. Şimdi En İyi Ulusal Pavyon Ödülü'nü kimin alacağı merak konusu. En İyi Ulusal Pavyon katılımcıları arasında Türkiye'nin yanı sıra Sırbistan, Almanya, İrlanda, Rusya, Güney Kıbrıs, Galler, Tayvan, İsviçre gibi katılımcılar dikkat çekti. Kapısında en çok kuyruk oluşan pavyon ise Almanya'nın yeni Rebecca Horn'u Isa Genzken'le bienale katılan Almanya pavyonuydu. Genzken'in aynalı, astronotlu, valizli, Rembrandt afişli yerleştirmesine olan ilgi, İngiltere'yi temsil eden çılgın sanatçı Tracey Emin'inkinden kat kat fazlaydı. Bir Venedik Bienali de neme, sıcağa ve yağan yağmura rağmen hiç olmadığı kadar politik ve her zaman olduğu gibi yorucu başladı... Bienal 21 Kasım'a kadar görülebilecek.
Yayın tarihi: 8 Eylül 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/08/ct/haber,ADA731B761D245F1947AC38B77476166.html
Tüm hakları saklıdır.