kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Eylül 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Kin ve nefret başlarsa ifade özgürlüğü bitecek

Ersan ATAR ANKARA
Anayasa taslağında düşünce özgürlüğüne yeni kriterler geliyor. "Savaş kışkırtıcılığı, her türlü ayrımcılık, kin ve nefret savunuculuğu" düşünce özgürlüğü kapsamı içine giremeyecek..
İLİŞKİLİ HABERLER
Kin ve nefret başlarsa ifade özgürlüğü bitecek
AKP'nin incelediği "sivil anayasa" taslağında, düşünce özgürlüğünün sınırlandırılabileceği koşulların arasından "Cumhuriyetin nitelikleri ve devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün korunması" ifadesi çıkarılıyor. Taslağa göre genel ahlakın korunması, savaş kışkırtıcılığı, ayrımcılık, düşmanlık veya kin ve nefret savunuculuğunun önlenmesi için ifade özgürlüğü sınırlandırılabilecek.

İLKELER TARTIŞILABİLİR
Mevcut anayasanın 2001'de değiştirilen 26'ncı maddesinde, düşünceyi ifade özgürlüğünün sınırlandırılabileceği haller sıralanırken şu hükme yer verilmişti: "Bu hürriyetlerin kullanılması,millgüvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, devlet sırrının açıklanmaması, başkalarının haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir." Taslakta, ifade özgürlüğünün sınırlandırılabileceği haller sıralanırken, "Cumhuriyetin temel nitelikleri ve devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması" ifadesinin metin dışına çıkarılması önerildi.

KIŞKIRTICILIK YASAK
Taslakta yer alan bu maddeye göre, düşünceyi ifade etme özgürlüğün engellenebileceği haller arasına "genel ahlakın" korunmasının yanı sıra yeni bir kriter daha getiriliyor. Taslağa göre, "savaş kışkırtıcılığının engellenmesi, her türlü ayrımcılık, düşmanlık veya kin ve nefret savunuculuğunun önlenmesi amaçlarıyla" da düşünceyi ifade etme özgürlüğü sınırlanabilecek. Prof. Ergun Özbudun bu hükümlere neden ihtiyaç duyulduğunu şöyle anlatıyor: "Türkiye'de inanç veya etnik farklılık nedeniyle insanların aşağılandığını görüyoruz. Alevilik bazı kişiler tarafından sapkın olarak değerlendirilebiliyor. Cinsel tercihleri farklı kişilere de 'dönme' denilerek hakaret edilebiliyor."

ÇEVRE HAKKI DA VAR
Taslakta, çevre hakkı ile ilgili de "çevre mi, sanayileşme mi" ikilemini gündeme getirebilecek bir düzenleme yer alıyor: "Devlet herkesin insani girişimini mümkün kılan sağlıklı bir çevrede yaşaması için gerekli tedbirleri alır. Çevrenin en üst düzeyde korunması ve çevre kalitesinin iyileştirilmesi, sürdürülebilir kalkınma ilkesi ile uyumlu olarak, herkesin ve devletin görevidir."