Modern hayat ekopsikolojiyi bozdu

İnsan doğadan kopuşunun bedelini mutsuzlukla ödüyor! Ülkemize henüz yabancı, ancak Avrupa ve ABD'de giderek daha popüler hale gelen 'ekopsikoloji' bunu söylüyor. Ekopsikolojiye göre; özellikle şehirlilerde stresin artmasıyla doğru orantılı görülen anksiyete, depresyon ve panik atak gibi hastalıkların altında da doğaya karşı acımasız tavrımız yatıyor. Ekopsikologlar; insanın doğadan kopmasının, doğaya zarar vermenin ötesinde kendi psikolojik dengesini de bozduğunu söylüyor. İsim babası Amerikalı düşünür Thodore Roszak olan ekopsikoloji, bu problemlerin insan psikolojisindeki ve toplumdaki köklerini arıyor. Kısaca insanın hem kendisi hem de yaşanabilir bir dünya için doğayla nasıl tekrar bütünleşebileceğini araştırıyor.

BU BÖYLE GİTMEZ
ABD'li ekopsikolog Patrice Maxudov; günümüzde büyük şehirlerde yaşayan insanların yüzde 95'inin zamanının çoğunu binaların içinde ve klimalı ortamlarda geçirdiğini söylüyor. Sürdürdüğümüz hayat tarzının devam edemeyeceğini, çünkü dünyanın kaynaklarının bir süre sonra tükeneceğini belirten Maxudov, durumu şöyle özetliyor: "İnsanlar bir gruba ait olma ihtiyacını alışveriş yaparak, yemek veya sekse aşırı düşkünlükle gidermeye çalışıyor. İnsanın doğadan kopması ve doğaya karşı kayıtsızlığının sonucu şu: İrrasyonel davranışlar ve şiddetli yalnızlık duygusu."

TÜRKİYE'DE HENÜZ YOK
Psikiyatrist Dr. Mustafa Merter, Türkiye'de bu konuda çalışmalar yapan bir ekopsikoloji uzmanının bildiği kadarıyla olmadığını söylüyor ve ekliyor: "Ancak çevre sorunlarının alabildiğine arttığı günümüzde, özellikle gençlerin çevre konusunda bilinçlenmeye başlamalıyız." Yeni Aktüel dergisi