Juul Hondius'un sergisi Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi'nde.
Sezonu kapatıyorum hepinize esenlikler diliyorum
Grand Tour'u da tamamladıktan sonra sezonu kapatıyorum. Bir süre deniz ve güneşle arama hiç kimse, hiçbir sanat eseri, film ya da performans girmesin istiyorum. Ne Vasıf Kortun'un Venedik'teki Türkiye Pavyonu ne Hafriyat grubunun kent manzaraları ne Galerist'in steril koridorları ne Murat Pilevneli'nin o kendine mahsus aksanı ne Taner Ceylan'ın çıplakları ne de Beyoğlu'ndaki tek gerçek plastik sanat ve sanatçı dostu kafe olan Urban'ın bulunduğu grafiti dolu sokak... Dinlenmek ve uzun yıllara yayılmış sanat muhabirliği serüvenime dair anılarımı yazmak üzere Datça'daki Yakaköy'deki evime çekiliyorum. Dönüşümün de muhteşem olmasını ümit ediyorum. SABAH gazetesi Cuma eki çalışanlarından ve editörlerinden bu konuda ellerinden geleni yapmalarını şimdiden istiyorum. Dönüşümde daha büyük bir yerim olmalı ve bir an evvel beni temsil eden bu resim değişmeli! Hatta bunun için bir kısım ressam arasında en iyi Adalet Cingöz Portre Resmi yarışması açabilirler pekala... Ya da Hakan Gürsoytrak, Mustafa Pancar, Murat Akagündüz ya da Taner Ceylan'ı ya da Gökçen Cabadan'ı, Özdemir Altan'ı, Komet'i, Alp Tamer Ulukılıç'ı resmimi yapmak için ikna ederler. Bilemem. Benden söylemesi. Bu sezon boyunca benden desteğini esirgemeyen bazı değerli dostlarıma da teşekkür etmek istiyorum. Bir Kemal Yılmaz'a, bir Kulturazzi'ye... Hepsi de plastik sanatlar haberleriyle ilgili duyumlarını benimle paylaştılar sağolsunlar... Bu arada Hafriyat kızlarına katılan genç sanatçı, aktivist İnci Furni, Selda Asal'ın 'Apartman' projesinde bezlerini sergiliyor. Beyaz bezlerin üzerinde gündelik hayattan süzdüğü tüm absürdlük içeren görselleri, irrasyonel heykeli ve duvara yapıştırdığı devasa çıkartmasıyla görülmeyi hak ediyor. Acaba diyorum Furni, bu resimlerini yaptığı ve adeta bezle silmek istediği görsellikleri bu bezlere elleriyle işlese miydi? Çok 1970'ler feminist sanatı mı kokardı? Bunu da düşünüyorum... Ömer Uluç, Haliç'teki tersaneye kapanmış harıl harıl denizci işçilerle 'Vapurların Seyri' isimli sergisini hazırlıyormuş. Gedikli Meyhanesi'nde Marie Clarie dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Gülen Samanlı ve dostlarıyla birlikte gördüm. Uluç, hararetle taoizmden şamanizme, oradan psikanalize uzanan sergisinin kavramını anlatıyordu. Uluç'u son dönemde hiç bu kadar heyecanlı görmemiştim. Bu sergiyi yaptıktan sonra Güney Amerika'ya yerleşiyormuş. Tüm dostlarını da buraya bekliyormuş. Bir de son işittiğim haber, Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi'nde şu sıralar fotoğraflarını sergileyen misafir sanatçı Hollandalı Juul Hondius'la ilgili. Misafir sanatçılar programı dahilinde İstanbul'da, bir yıl kalan Hondius, sergisi için elinde valiz, bıyıklı, köyden kente yeni gelmiş erkek fotoğrafları çekmek istiyormuş. Ama böyle erkekler bulamayınca, çareyi, hem koca bir otobüs, hem de bıyıklı erkekler kiralamakta bulmuş. Özetle misafir bulduğunu değil, umduğunu yemiş. Sonuç da son derece neo-oryantalist olmuş. Benden söylemesi... Tekrar iyi yazlar... Kendime de iyi tatiller diliyorum. Eylül ayında İstanbul Bienali'nin açılışında görüşmek üzere...
Yayın tarihi: 17 Ağustos 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/17/cm/haber,D82208545405447B8DB49EFA543F5C84.html
Tüm hakları saklıdır.