Son anda bir sürpriz olmazsa
Abdullah Gül ismi Cumhurbaşkanlığı için giderek ağırlık kazanıyor. Ama, her ne kadar o
"kutsal uzlaşma" sağlansa da işler tamamen bitmiyor. Nasıl PKK ile mücadelede
"sınır ötesi harekât" sanki tüm sorunu çözecekmiş gibi algılanıyorsa, cumhurbaşkanı belirlenince de iş tamamen bitecek gibi düşünülüyor. Ancak, asıl zorlu süreç ise kim seçilirse seçilsin sonrasında başlayacak. İşte yanıt bekleyen zor sorular:
1- Çankaya Köşkü'nde 29 Ekim resepsiyonunda eşinin başı açık olsa da, büyük ihtimalle AK Parti'den gelecek cumhurbaşkanı,
"Eşimin başı açık. Ben de Sezer gibi, Başbakan Erdoğan dahil tüm eşinin başı kapalı milletvekilleri ve bürokratlara eşsiz davetiye göndereceğim" diyebilecek mi?
2- Askerler, türbanlı eşlerin Köşk'e davet edilmesi halinde davete gelecek mi? (Büyük ihtimalle gelmeyecek).
3- Cumhurbaşkanının eşi türbanlı olursa doğrudan Genelkurmay Başkanlığı'nca atanan Köşk Yaveri Albay nasıl davranacak?
4- Askeri Şura'da Başbakan ve Savunma Bakanı'nca şerh konulan ihraç kararları konusunda yeni cumhurbaşkanının tutumu nasıl olacak?
5- Anayasa değişikliği ve kritik atamalarda Köşk'ün yeni patronu nasıl bir politika izleyecek?
6- Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı yapmış Gül seçilirse cumhurbaşkanının yetkilerinin kısılması girişimlerine nasıl bakacak?
7- Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı yapmış, birçok isimden daha sağlam duracak tecrübeli bir isim olan Gül, genel uzlaşma adına bir stilizasyon süreci başlatacak mı?
Yayın tarihi: 13 Ağustos 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/13//haber,5519F89012B64B4D8E473CA37BFE92E3.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.