Adnan Hoca'ya yurt dışına çıkış yasağı
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, kamuoyunda ''Adnan Hoca'' olarak tanınan Adnan Oktar hakkında yurt dışına çıkış yasağı kararı aldı.
Oktar ile birlikte 17 kişinin yargılandığı davanın müştekileri Fatih Altaylı ile Ebru Şimşek'in avukatları Rezzan Aydınoğlu ve Nalan Kuğuoğlu, 19 Haziran 2007'de bir dilekçeyle mahkemeye başvurdu. Dilekçede, davada daha önce verilen ortadan kaldırma kararının Yargıtayca bozulma gerekçeleri hatırlatılarak, ''Adnan Oktar'ın yurt dışına kaçma hazırlığı içinde olduğu'' öne sürüldü.
Oktar'ın yurt dışına çıkması halinde iddia edilen örgütlenmenin dağılmayacağı, faaliyetlerine yurt dışından devam edeceği ileri sürülen dilekçede, Oktar'ın yurt dışına çıkışının engellenmesi ve tutuklanması talep edildi.
Avukatların talebini değerlendiren İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Oktar hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulmasına karar verdi. Mahkeme heyeti, dava kapsamında 18 Kasım 1999 ile 4 Ağustos 2000 tarihleri arasında tutuklu kalan Oktar'ın yeniden tutuklanmasına bu aşamada yer olmadığını belirterek, bu konudaki talebi reddetti.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul 1 No'lu DGM'de, 7 Nisan 2000'de görülmesine başlanan dava, mahkemenin 12 Eylül 2003'te verdiği ''görevsizlik kararı'' üzerine İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine gelmişti.
Bu kararda, Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 34 sanığın, ''cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak'' ve ''tehditle menfaat temin etmek'' suçlarından 4 ile 11 yıl, diğer 2 sanığın da ''cürüm işlemek amacıyla oluşturulan teşekküle yardım etmek'' suçundan 1'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, yaptığı yargılama sonucunda 24 Ekim 2005 tarihinde, Adnan Oktar ile 34 sanık hakkındaki dava dosyasının zaman aşımı dolduğundan düşmesine karar vermişti.
Kararı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 17 Mayıs 2007'de Adnan Oktar ile 17 sanık hakkındaki yerel mahkemenin kararını bozmuştu.
Yüksek mahkeme, bozma kararında ''bu kişilerin grup olarak bir araya geldiklerini, basın-yayın kuruluşları üzerinde nüfuz elde etme,kendilerine ve başkalarına haksız çıkar sağlama, destekledikleri kişi ve siyasi partilerin seçimlerde oy elde etmesi için zor ve tehdit uygulamak suretiyle yıldırma, korkutma ve sindirme gücü kullanarak suç işlemek amacıyla örgüt kurduğunu'' belirtmişti.
Kararda, sanıkların eylemlerinin ''4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanununda baskı, cebir ve şiddet kullanarak çıkar amaçlı örgüt kurma ve yönetme suçunu düzenleyen 1. maddesi kapsamına girdiğinin sabit olduğuna'' yer verilmişti.
Yüksek mahkeme, bu suç yönünden aralarında Oktar'ın da bulunduğu 18 sanık hakkında zaman aşımı süresinin dolmadığına işaret etmişti. Davanın 18 sanık yönünden yeniden görülmesine, önümüzdeki günlerde İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak.
Yayın tarihi: 21 Haziran 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/21//haber,263DA6AE49D942869BFD143EBE0163BE.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.