'Kofstar' lafını hiç üstüme alınmadım

3.5yıl önce, ilk 'Popstar' yarışmasında yakışıklılığıyla genç kızların gözdesi olan Barış Kömürcü 'İz' adlı albümüyle müzik piyasasına hızlı bir giriş yaptı. Albümdeki 11 şarkı yakışıklı popçunun imzasını taşıyor. Bir yarışmayla ünlenen 'Kofstar'lardan olmadığını belirten Kömürcü, iddialı konuşuyor...

Kalite farkım vardı
* 'Popstar'a bu yarışmanın ses getireceğine inandığım için katıldım. Zaten 10 yıldır sahneye çıkıyordum. Yarışmaya kattıklarım, yarışmanın bana kattıklarından fazladır. Bir müzik adamı olarak müzik kalitesi kattım 'Popstar'a. Duruşumla fark yarattım. Yarışmadaki sığ çekişmelerin içinde yer almadım.
* 'Popstar' gerçek bir yarışma olsaydı ben birinci olurdum. Firdevs'le Abidin'in aşkı, Firdevs'in boşanması, Bayhan'ın katilliği... Bunların hepsi, olayı müzikten uzaklaştırdı. Diğer yarışmalarda da görüyoruz; her zaman hak eden kazanmıyor. Bizden sonra hepten şova dönüştü bu yarışmalar. Yarışan gençlerden ziyade şov yapan jüri üyeleri var.

Saatçi sözünü tutmadı
* Yarışma bittikten sonra söz verilmiş olmasına rağmen Ercan Saatçi bana albüm yapmadı. Nedenini sormadım. Kendisiyle kafa olarak uyuşmuyoruz. Anlaşmamız bitince kendi prodüktörlüğümde 'İz' albümünü çıkarttım. Birçok insan yarışmadan sonra unutulduğumu düşündü. Hatta sizin gazetenizde 'Popstar mı, Kofstar mı? gibi haberler bile çıktı... Ben bunları zerre kadar üstüme alınmadım. Çünkü 3 yıldır yoğun bir şekilde çalışıyordum. 10 bin, 20 bin kişilik stadyum konserleri, halk konserleri veriyordum. O lafları hak edecek bir grup illa ki vardır. Ama ben, o yarışma olmasaydı da günün birinde 'Barış Kömürcü' olacaktım.

'İz' bırakacağım!
* Ben kaliteli pop yapıyorum. Fast-food pop yapmıyorum. Aşkın Nur Yengi, Levent Yüksel, Kenan Doğulu, Tarkan, Sezen Aksu, Nilüfer bence kaliteli pop yapan insanlar. Hepimiz sahnede onların şarkılarını dinliyoruz, o şarkılar asla eskimiyor. Benim albümüm de kaliteli pop tarzında çünkü şarkılarımın eskimeyeceğine inanıyorum. 'İz', klasikler arasına girecek.
* 'Popstar'ın jürisi bize sivri söylemlerde bulunmamızı öğütlüyordu. Benim, Ayşe Arman'la yaptığım röportajda söylediğim 'Duşta sevgilimin kulağına şarkı söyledim' lafı da aslında çok uç bir şey değildi. Ama ne söylediğin değil, nasıl söylediğin önemli. Benimki biraz damdan düşer gibi oldu. O anda suni kaçtı ve yadırgandı. O lafı önceden hazırlamadım ama ekstra bir şeyler söylemek için kendimi zorladım. Ayşe Arman'ın da öyle bir telkini olmuştu. Tabii ki bunlardan insan zaman içinde ders alıyor. Bugün olsa yine böyle bir söz söylerim ama yerinde söylerim. Böylece yadırganmaz.
* Türkiye'de işler sadece sanatını icra etmekle yürümüyor. Çoktan star olmuş insanlar bile hala bazı şeyler yapmaya, suni polemikler yaratmaya gerek duyuyor. Bu bağımlılık gibi bir şey. Mesela bence şu sıralar İbrahim Tatlıses'le Bülent Ersoy birbirlerini kullanıyor. Bu karşılıklı bir kullanım. Ben kasıtlı olarak böyle kavgaların içine girmem.