Genç nüfusla övünme artık tarihe karışıyor

Küresel şirketlerin yatırım iştahını kabartan "Türkiye'nin genç ve dinamik nüfusu" giderek tarihe karışıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, 2012 yılında Türkiye nüfusunun yüzde 7'si 65 yaş ve üstü insanlardan oluşacak. 2039'da ise yaşlı nüfus oranı yüzde 14'e çıkacak. Yaşlanan Türkiye, hızlı ekonomik büyüme cazibesini yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalacak. Asya kaplanları olarak bilinen Kore, Endonezya, Malezya gibi ülkelerin ekonomik büyüme mucizesi, üretken nüfustaki artışın, yaşlı nüfustan daha fazla olmasına bağlanıyor, Yaşlanan Türkiye ise sosyal güvenlik sisteminde iflas riski taşıyor. Bu yıl iki kez ertelenen sosyal güvenlik reformunun vazgeçilmez önemi, Türkiye'nin nüfus dinamiklerinde gizli. Sosyal Güvenlik uzmanlarının çalışmasında, Türkiye'deki yaşlanma olgusu şöyle açıklanıyor:

TÜRKİYE YAŞLANIYOR
"65 yaş üstü nüfusun, toplam nüfus içindeki payının artması sosyal güvenlik sisteminin gelirlerinin azalması, giderlerinin artması sonucunu doğurur. Türkiye şu anda genç bir nüfus yapısına sahip. Ne var ki geleceğe ilişkin projeksiyonlar nüfusun hızla yaşlanacağını ortaya koyuyor. Nüfusun yaşlanma kriteri, 65 yaş ve üstü nüfusun, 0-64 yaş arası nüfusa oranıyla ölçülüyor. 65 yaş ve üstü nüfusun, 0-64 yaş üstü nüfusa oranının yüzde 7'den yüzde 14'e geçiş süresi ise sosyal güvenlik sisteminin kaderini belirliyor. Türkiye'nin, sanayileşmiş ülkelere kıyasla, 27 yıl gibi oldukça kısa bir sürede 'yaşlı nüfus' sorunu ile karşılaşacağı görülüyor. Bu sorunla Fransa 115 yılda, İsveç 85 yılda, ABD 75 yılda, İngiltere 45 yılda karşılaştı. Bu ülkeler, söz konusu ara dönemde sosyal güvenlik sistemlerini yeniden yapılandırdı."