Doğum kontrol hapı gebelik şansını artırır

Türkiye'de kadınlar arasında en fazla konuşulan ve bilinen doğum kontrol yöntemlerinin başında gelen korunma hapları, kullanım oranları arasında da en yüksek seviyede... Doğum kontrol haplarının sanıldığı gibi kısırlığa neden olmayıp hatta kadınları pek çok enfeksiyondan koruyarak gebelik şansını artırdığına dikkat çeken Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Seyfettin Uludağ; doğum kontrol yöntemleriyle ilgili şu bilgileri veriyor:

* Doğum kontrol ilaçları; kullandığınız süre içinde doğurganlığı engeller, ancak kullanımı bırakıldığında böyle bir etkisi kalmaz. Hatta kadın sağlığına olumlu katkısı vardır; vajinal enfeksiyonlardan ve pek çok hastalık riskinden de korur. Bu anlamda kadının koruyucusu olarak kabul edilebilir.

* Özellikle 42 yaşından sonra gebe kalma şansı hayli azalır. Bu durumdaki kadınların ve özellikle sigara içen, varisleri, kalp hastalığı ve bacaklarında kan pıhtılaşması olan kadınların gebeliği önlemek amacıyla hap kullanmaması gerekir. Aynı koşullar doğurganlık çağındaki kadınlar için de geçerlidir. Ancak özellikle 20-35 yaş arası gebe kalma oranı yüksek olduğu için çocuk istemeyen kadınlar, doğum kontrol yöntemleri arasında doğum kontrol haplarını seçebilir.

ERKEKLER DE KORUNMALI
* Doğum kontrol haplarını bıraktıktan sonra normalde hemen hamile kalınabilir. Ancak haplar uzun yıllar yumurtlamayı durdurur ve böyle olunca da hap bırakıldıktan hemen sonraki ilk yumurtalar ile oluşan bazı gebeliklerde bebekte doğum anomalisi görülebilir. Bu yüzden; hamilelik için hapı kestikten sonra üç kez adet görmeyi beklemeleri öneriliyor.

* Kadınların kullandığı rahim içi araç spiral kısırlık yapmaz. Ancak dış gebelik olasılığını, enfeksiyon riskini, vajinal akıntıları artırabilir ve adet kanamalarının süresini uzatabilir. Dış gebelik dışındaki bu sakıncaların tümü tedavi edilebilir. Spiral çıkarıldıktan sonra da her şey eski hale dönebilir. Spiral çıktıktan sonra kadın isterse hemen gebe kalabilir.

* Hiç çocuğu olmamış çiftlerde, eşlerin her ikisi de korunabilir. Aralarında anlaşmaları gerekir. Bu iş sadece kadının sorunu olmamalı. Ancak ülkemizde ne yazık ki bu sorumluluk sadece kadınlara yükleniyor.