Elinden tuttuğum kadın için 'onunla görülmek istemiyorum' der miyim!

Emre Altuğ, 'Kişiye Özel' isimli 5'inci albümü ile sessizliğini bozdu. Bu albümde, ilk kez prodüktör ve müzik direktörü imzası olan Emre Altuğ'un albümde sözünü ve bestesini kendisinin yaptığı yedi şarkısı yer alıyor. Aranjörlüğünü Hacı Mustafa Ceceli'nin üstlendiği 'Kişiye Özel' albümünde dünyaca ünlü müzisyen Dave Weckle da davul çaldı. Albümün mastering aşaması ise Santana ve Maroon 5 gibi dünyaca ünlü müzisyenlerin çalıştığı Los Angelas'ta bulunan Sterling Sound Studio'da gerçekleştirildi. İlk klibini Şehrazat'ın 'Kapış Kapış' şarkısına çeken Emre Altuğ, Çağla Şikel ile ilişkisini de anlattı...

* Bu albümün hem prodüktörlüğünü, hem müzik direktörlüğünü yaptınız. 7 şarkının sözü ve müziği de size ait. O yüzden mi ismi 'Kişiye Özel' oldu?
'Kişiye Özel'in anlamını böyle düşünmemiştim aslında. Yapım aşamasındayken evet albüm benim ama yayınlandığı zaman benim olmaktan çıkıyor. Alan insanın albümü oluyor. Yaptığım son şarkının ismi 'Kişiye Özel'; ben de bunun çok güzel bir albüm ismi olacağını düşündüm. Bu benim her şeyiyle üstlendiğim ilk albüm.

* Siz aslında oyunculuk eğitimi aldınız ama son yıllarda müzik kimliğiniz ile daha çok anılıyorsunuz...
Oyunculuk ve müzik hep harmanlı gitti. Sadece şuna dikkat ettim; birine haksızlık etmemek için, biriyle gerçekten ilgilenirken öbürünü biraz durdurdum. Çünkü aynı anda ikisini birden yapmaya çalıştığın zaman, bir taraftan bir tarafa muhakkak haksızlık ediyorsun. Tam istediğini yapamıyorsun, eksik kalıyor. En çok buna dikkat ediyorum, bu çok önemli geliyor bana.

HER ŞEYİ KAFAMA TAKARIM
* Herkes her işi yapmalı mı?
Yapmak istediği şeyi yapmalı bence, sonra o aşamada yapabildiğine inandığı ve gerçekten yapabildiği şeyi seçmeli. Kişi mutlu olacağı işi yapmalı. Hiç kimsenin lafına bakmaması lazım. İnsan inanır ve isterse başaramayacağı şey yoktur. İnsan Tanrı'nın varettiği en mükemmel varlık.

* Çok fazla kalkanlarınız var, kendinizi sürekli koruyor gibisiniz...
Evet çünkü korkuyorum! Çünkü kafama takıyorum. Çünkü düşünüyorum. Vurdumduymazlık yapamıyorum, ciddiye alıyorum. Ben magazini çok fazla takip ettiğimi söyleyemem. Sana bir şey itiraf edeyim mi? Albüm çalışma aşamasında tam 3 ay, bu evde televizyon açılmadı.

* Çok mu etkileniyorsunuz?
Evet inanılmaz etkileniyorum; sinirim bozuluyor. Aslında yalnız benimle ilgili söylenen şeylerden etkilenmiyorum. Ben her dakika magazinde olan bir adam değilim. Ama benim sinirimi bozan yalnızca bu değildi. Oynanan oyunlar sinirimi bozuyor. Bir izleyici olarak aptal yerine konduğum için izlemiyorum. Kafamı rahat tutmam adına 3 ay boyunca ulusal televizyon izlemedim. 3 ay basın takibi almadım. Bazı şeylere çok uzak kaldım diyebilirim. Uyumuş uyanmış gibi oldum resmen...

* Oysa merak edilen ve haberi yapılması istenen bir kişisiniz?
Bu neden kaynaklanıyor?

* Ne demek neden kaynaklanıyor? Bu işi yapıyorsanız, bekar ve dikkat çeken bir isimseniz, haberiniz yapılmak istenir...
Beni rahatsız eden, uydurulmuş haberler...

* Çağla Şikel ile ilişkinizi çok uzun süre kabul etmediniz? 'İlişki var' diye yazılan haberler uydurma mıydı?
Niye 'Evet' diyeyim... Ama 'Hayır' da demedim. Kimi ne ilgilendirir?

* Ünlü isimlerin özel hayatı merak edilir...
Benim de özel hayatımı koruma çabam giriyor devreye o zaman...

* Ama yıllar sonra kabul ettiniz?
Ben hiçbir zaman inkar etmedim ki kabul edeyim! İlişkimiz başladıktan iki yıl sonra önce ben ilişkiyi kabullendim. Sonra korumayı tercih ettim ve kendi özelimde yaşamak istedim.

* Bu sizin mi, ikinizin mi tercihiydi?
Ben bunu hiç sormadım. Ben yalnızca onun bu tavrıma, fikrime saygı gösterdiğine şahit oldum.

* Evet gerçekten Çağla Şikel bu kararınıza çok saygı gösterdi...
Evet, bu da benim ona daha fazla saygı duymamı sağladı.

* Bu, hayranları kaybetme korkusu muydu?
Hayır asla yok böyle bir şey. Benim hiç böyle bir korkum yok.

* Peki bundan böyle Çağla Şikel ile sizi sık sık görebilecek miyiz?
Hayır kimse böyle bir düşünceye kapılmasın. Asla böyle bir şey yok. Gerekirse bir davete gittiğimiz zaman bile yine ayrı ayrı çıkabiliriz.

* Kavacık'ta bir çay bahçesinde el ele fotoğraflarınız çekildi ama...
Evet bakın buna hiçbir şey diyemem. Ben ne Reina'nın önündeyim, ne de bir gece kulübünün... İşte bu gazetecilik başarısıdır.

BANA SAYGI DUYULSUN İSTİYORUM
* Siz önce ilişkinin oturmasını beklediğinizi söylediniz ama Çağla Şikel'le görülmek istemediğiniz de hep konuşuldu...
Ne ayıp! Ben elinden tuttuğum kadın için böyle konuşacak adam değilim. Ben hiçbir erkeğin, yanında Çağla Şikel gibi bir kadın varken, bu lafı kolay kolay edebileceğine inanmıyorum. Dünyanın hiçbir yerinde Çağla'nın yanında olan bir adamın böyle bir laf etmesi mümkün değildir.

* Peki Çağla Şikel ile evlilik tarihi aldığınız söyleniyor...
Evlilik falan yok! Asla böyle bir şey yok! Hayır böyle şeyler nasıl çıkıyor bilmiyorum. Benim rakibim olan insanların dolduruşuna mı geliyor bunu çıkartanlar acaba bilmiyorum. Ama paranoyaya kapılmadan edemiyorum.

* Siz sözlere çok üzülüyorsunuz sanırım...
Evet öyle. Herkes derisini kalınlaştıramaz. Bu bir yaşam tarzı. Ben hayatımı koyduğum, aşık olduğum mesleğimden mi vazgeçeceğim? Ama tabii biraz büyüdüm. Eskiden daha fevriyken şimdi daha sakinim. Ben hayatımda az yanlış yapmaya çalışıyorum. Önce kendimi üzmek istemiyorum, sonra etrafımdakileri üzmek ve beni sevenleri hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum. Tabii ki bu sorumluluk, bir noktada da benim özel hayatıma saygı duyulması gereksinimi hissettiriyor içimde. Ben bana saygı duyulmasını istiyorum. Çünkü ben bugüne kadar hiç kimseye saygısızlık yapmadım. Mesleğe girdiğimden bugüne kadar ben birine laf atayım da, o da bana atsın diye bir şey istemedim. Buna harcayacak enerjim yok. Bu işin bir kuralı olmamalı. Şöhretin bedeli bu değil!