Müstemleke değiliz

Genel seçim tartışmalarının olduğu dönemde FIFA'dan gelen mektup bütün gazetelere Ulusoy lehine destek olarak yansımıştı. Gönderilen mektupta 31. maddenin, yani bakanın denetleme yetkisinin de olduğu maddenin kaldırılması yönünde bir talep vardı. Bu olay federasyon cephesinde memnuniyetle karşılandı. FIFA'nın talep mektubunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir Türk vatandaşı olarak Türkiye Federasyonu Başkanının FIFA ve UEFA Başkanlarıyla ilişkilerinin iyi olması, yakın dostlukları olması beni mutlu eder. Ama şunu bir vatandaş olarak şunu kabul etmiyorum: FIFA'nın talimatları içinde bir yasa hazırlığı yapılacak. Bu yasa herhangi bir genel kurulda onaylanacak. Sonra bakana gönderilecek. Bakan meclise gönderecek, meclis onaylayacak. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Müstemleke değiliz. Üye 200 küsür ülkeye gönderilen bir yazıyı sanki Türkiye özel gönderilmiş gibi gösterip, "bu onaylanmazsa FIFA bize atar" gibi yaklaşımda bulunmak en hafifinden bu ülkeye saygısızlıktır. Özerklik bir denetimsizlik demek değildir. Madem yasa değişikliği söz konusu, bunu fırsat bilip bu önemli durumu bir faydaya dönüştürmek lazım. Bu da nasıl olur? Denetim kurulu, bakanlığa ait denetimi de alacak şekilde genişletmekle olur. Ama sadece mali denetim değil, uygulamalarla ilgili, şike ve teşvikleri de kapsayacak. Örneğin 5 kişilik bir kurul, belki bakanlar kurulu tarafından atanan, direkt savcılıklara suç duyurusunda bulunabilen, telefon dinleme dahil böyle konularla ilgilenebilen şike ve teşvik olaylarının üstüne hızla gidebilen bir kurum haline dönüştürmek lazım. Özellikle yıllardır özlem duyduğumuz bir önleyici aygıt olarak karşımıza çıkabilir.