Bırakın, bahar başınızı döndürsün
Doğanın bereketini ve ölümsüzlüğünü simgeleyen hıdrellezi kutlamak için kırlara, köylere, deniz kıyılarına gitmenin tam zamanı... Yarın gece dileğinizi kâğıda yazıp bir gül ağacının altına yerleştirmeyi de unutmayın..
Baharın gelişi, doğanın uyanışı anlamına gelen hıdrellez, bu hafta sonu çeşitli şenlikler ve eğlencelerle karşılanacak. Mis gibi çiçeklerin kokusunu içimize çekip, doğaya bize sunduğu bütün güzellikleri için teşekkür etmenin tam zamanı... Kendinizi kırlara, deniz kıyısına, adalara, en yakın köylere, piknik alanlarına atıp, çimlerin üstüne uzanıp, toprağın gücünden payınıza düşeni alabilirsiniz. Ailesiyle ya da arkadaşlarıyla birlikte doğanın coşkusuna katılmak isteyenler merak etmesin, üşümeyecekler. Çünkü meteorolojiye göre bu hafta sonu hava çok sıcak olacak. Hıdrellez, Anadolu'da çok eski tarihlerden kalma bir gelenek. Yaygın inanışa göre Hızır ve İlyas peygamberlerin, yeryüzünü ziyaret ettiği 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece, aynı zamanda doğanın bahara da uyanışı olarak kabul edilir. Böylece bolluk ve berekete dair tüm dileklerin bugün gerçekleştiğine inanılır.
GÜL AĞAÇSIZ OLMAZ
Hıdrellez kutlamaları, genellikle gül ağacıyla özdeşleşir ve çeşitli ritüelleri vardır. Bunlar arasında en bilinenleri; bir dileğin gerçekleşmesi için bir miktar parayı gülün dibine gömmek ya da dalına asmak, ev sahibi olmak için minik taşlardan yapılan bir ev maketini gül fidanının dibine dikmektir. Tutulan dilekleri kâğıda yazıp, gül fidanının altına dikenler de vardır; hastalıklardan kurtulmak için çimlerin üzerinde yuvarlanıp, bir alanda yakılmış ateşin üstünden atlamaya inananlar da....
KÖY KUTLAMALARI
Dileklerinizi tutup, güllerin altına yerleştirmenin yanı sıra, baharı sevinçle karşılamak için yaşadığınız şehirden biraz uzaklaşıp, doğayla baş başa kalabileceğiniz yerlere gidebilirsiniz. İstanbul çevresinde Şile'nin köyleri, Sapanca'nın tepeleri ya da Kefke, Kerpe'nin deniz kıyıları bunun için ideal yerler... Unutmayın, buralarda sizi lezzet şölenleri de bekliyor olabilir. Hıdrellezi kutlamayı gelenek haline getiren köylerin meydanlarında, günlerce öncesinden yapılan ekmekler, baklavalar ve pilavlar sergilenip hep birlikte yenilir. Özellikle Kandıra'nın Bayraktar köyünün, hazırlaması saatler süren pilavının tadına doyum olmaz. Kim bilir, belki de bir vapura atlayıp, daha önce hiç gitmediğiniz bir adayı keşfe çıkabilirsiniz. Kelebekler arasında uzun bir yürüyüş yapıp çimlerin üstünde dinlendikten sonra; Büyükada'da Aya Yorgi Tepesi'nde yemek yiyip, Âşıklar Bahçesi'nde çay içebilirsiniz. Gün batımını, Burgazada'da sessiz ve sakin bir koy olan Kalpazankaya'da karşılamak isteyenler de çok şanslı olduklarını unutmasınlar...
Yayın tarihi: 18 Mayıs 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/18/cm/haber,F55FCF4904FE44A8AFE60ED604864AF5.html
Tüm hakları saklıdır.